15. BÖLÜM

9.2K 443 48
                                    

ARKADAŞLAR SELAM. BU ARA VİZELER BİLMEM NELER YÜZÜNDEN BÖLÜM YAYINLAYAMADIM. BU BÖLÜMÜ DE ASLINDA DAHA SONRA YAYINLAYACAKTIM AMA ÇOK GEÇ OLACAKTI. KISA BİR BÖLÜM AMA BEKLETMEK İSTEMEDİM. İYİ OKUMALAR :)

§§§

Ellerim cebimde sıkkın bir biçimde nefesimi vererek yürüyordum. Dertli miydim? Biraz olsun, evet. Kafam Çağlar ve diğerlerine takıktı. Elimden bir şey gelmiyordu ve bu da beni iyice deli etmeye başlamıştı.

Kurstan çıkmıştım ve neler olduğunu deli gibi merak ediyordum. Bizim deli üçlü, okul çıkışı bana görünmeden okuldan sıvışmışlardı. Kızların da hiçbir şeyden haberleri yoktu. İşin daha da kötüsü, telefonlarıma bir cevap bile vermiyorlardı. Sinirlerime hakim olmaya çalışıp onlara giydireceğim azarları zihnimde tekrar ettim. Onları ilk gördüğüm anda bir güzel pataklayacaktım. Telefonları açmamak da neyin nesiydi? Yeni yeni adetler ortaya çıkarıyorlardı.

Telefonum çaldığında kaşlarımın çatılmış hali ortadan kaybolmuş, dünyaya geri dönmüştüm. Arayanı görünce hiç bekletmeden aramayı yanıtladım.

"Bir haber aldın mı İrem?" Açar açmaz soruya boğulduğunda iç geçirdi. "Yok, açmıyorlar telefonlarını."

Sinirle soludum. İyice kaşınıyorlardı. "Siz ne yapıyorsunuz? Geliyorum size."

"Rüya ve Duru ders çalışmaya çalışıyor. Bense kara kara düşünüyorum. Gel hadi, çabuk ol. Çok soğuk dışarısı,"dedi ve telefonu kapattı. Dediğinde çok haklıydı çünkü donmak üzereydim. Bir an önce otobüs gelmeliydi yoksa buradan ölüm çıkacaktı.

Otobüs geldiğinde beklemeden bindim ve boş bulduğum bir yere oturdum. Bu aralar haddinden fazla şanslıydım. Ayakta kaldığım neredeyse hiç olmuyordu. Şu şansımı keşke başka yerlerde de kullanabilseydim.

Kısa süren bir yolculuğun ardından İrem'lerin evinin olduğu durakta indim. Yürümem gerekmiyordu çünkü apartman direkt olarak dibimdeydi.

Zili çalarken ayaklarımla ritim tutuyordum ki Sanem Teyze kapıyı açmıştı. "Hoş geldin kuşum,"dedi geniş bir şekilde gülümserken. Gamzelerini belli ede ede gülmesine bayılıyordum. Bana neşe veriyordu.

"Hoş bulduk teyzem,"dedim içeri girerken. Holdeki sıcaklık yüzüme çarparken ellerimi birbirine sürttüm. Isınmam zaman alacak gibi görünmüyordu çünkü ev fena sıcaktı.

"Buz gibi olmuşsun kız. Geç kızların yanına. Çay koyayım size." Gözlerim parlarken yanağından bir makas aldım. Çay varsa iş başkaydı tabii ki.

"Muazzamsın teyzem,"deyip depar atarak İrem'in odasına ışınlandım. Bir aile geleneğimiz olan fuhuş baskını yaparak girme olayını tamamladığımda rahatlamıştım. Şunu yapmak hepimize iyi geliyordu.

Rüya'nın yüreği ağzına gelirken hınzır gibi gülüyordum tabii. Ortama birazcık neşe gelse fena olmazdı.

"Şunu yapmasa bir tarafları eksilir. Gerizekalı."

"Hoş geldin bebeğim,"dedi İrem beni yanına çekerken. Gözlerimi acıyla kapadım. İrem bana sevgiyle yaklaşıyorsa ağır sıkıntı var demekti. Regl dönemlerinde öyle bir sevgi pıtırcığı oluyordu ki, aklınız hayaliniz dururdu. Fazla sevgiden hepimiz kafayı yiyorduk. Ayrıca bana bebeğim demesi de iğrenç ötesiydi...

"Hayırlı olsun, bir hafta eziyet vakti."

Duru'ya acı içinde baktım. Bir miktar haklı olabilirdi. "Nankör bir köpeksin. Normalde niye adam gibi davranmıyorsun diye linçliyorsunuz, şimdi de niye bu kadar şefkatlisin diye. Yaranılmaz yemin ediyorum."

KÜÇÜK MAVİŞ (DÜZENLENİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin