3. BÖLÜM

18.6K 754 134
                                    

Avazım çıktığı kadar bağırırken boğulma tehlikesi geçirdim. Kendi kendini boğan ilk insan olma yolunda emin adımlarla ilerliyordum. Öksürüklerimin ardı arkası kesilmezken sırtıma var gücüyle vuran Çağlar'a ters bir bakış attım.

"Mal bu, net." Tezahürat yaparken boğulma tehlikesi geçirdiğim için söylenen bu cümlede bir miktar haklılık payı olabilirdi. Ne vardı canım?

"Kız öldü,"dedi Egemen sırtıma vururken. Nedir bu sırtımdan istediğiniz kardeşim...
"Lan yeter, delik deşik ettiniz sırtımı."

Oğuz bir gol attığı sırada yine var gücümüzle bağırdık. Bugün akıyordu maşallah Oğuz bey. Seneye gayet iyi başlamıştı.

"Hayvan gibi iyi gol,"dedi Rüya alkışlarken. Onu onayladım. "Baya iyi. Oğuz manyak olmuş abi."

Çağlar tabii ki muhalefet oldu. "Ben olsaydım gününü görürdü."

Hepimiz bir gelenek olarak gözlerimizi devirdik. Herkes biliyordu ki, Oğuz takımın en iyisiydi. Geçen sene de Çağlar'ı madara etmişti zaten. Sanki bilmiyorduk bu sene ezilmemek için katılmadığını.

"Aynen reis. Geçen sene bendim değil mi onca beşiği yiyen?" Rüya aklımdaki şeyi söylediğinde araya Duru girdi. "Çağlar'ın yaptığı bir şey yok. Geçen seneki takımın defansı berbattı. Çağlar da defans değil ki savunsun."

İstemeden güldüm. Çünkü Duru resmen Çağlar'ın avukatlığını yapıyordu. Bu durumu kendisi bile fark etmemiş olabilirdi. Son anda ne dediğinin farkına varıp ağzını kapattı ama nafile. İş işten geçmişti çoktan...

"Allah'ım kulaklarıma inanamıyorum. Duru beni savundu. Rüya, daha çok göm beni. Hemen." Rüya bile dayanamayıp gülerken Duru durumu toparlamaya çalışıyordu. "Şımarma hemen. Ben hakkın tarafıyım."

Çevir kazı yanmasın be kardeşim.

Tabii ki Çağlar buna inanmadı ve cesaretini topladı. "Hadi hadi, karamel gözlüm beni gömmelerine dayanamıyor. Yazın bunu tarihe."

Duru sinirlenip Çağlar'a doğru hamle yapmaya çalıştı ama Çağlar sıyrıldı. Şunların ilişkisi de bambaşkaydı ya. İrem ve Oğuz desen ayrı alemdi. Bir tane normal insan yoktu etrafımda. Hak ettiğimi de düşünmüyordum çünkü ben de normal değildim.

"Maç bitti lan Oğuz. Az acı be!" Rüya sahaya doğru bağırırken Oğuz bizden tarafa doğru baktı ve sırıttı. Bir kulağı da bizdeydi herhalde çakalın. Sırıtıp duruyordu beyefendi.

"Oğuz bir gol daha atarsan kebap paranı ben veririm."

Oğuz Egemen'i duyduğu anda adeta bir Quicksilver edasıyla hızlandı ve bir gol daha attı.

Evet dostlar, açlık ve beleşçilik böyle bir şey. Canlı örneği bir kez daha kanıtlanmış oldu.

"Bu çocuk tam bir ayı,"dedi Egemen gülerken. "Sensin ayı." İrem sessizliğini bozarak Egemen'i linç girişiminde bulununca Egemen daha fazla güldü. "1/A'dan İrem şimdi başka bir laf sokacak. Hadi İrem, seni dinliyoruz."

İrem iflah olmazsın bakışlarını attıktan sonra yorulmuş olmalı ki Egemen'le daha fazla uğraşmadı. Oğuz'u izlemek de istiyor olabilirdi, karar veremedim.

Sonunda maç bittiğinde tabii ki açık ara Oğuz'ların sınıf kazandı. Bizim sınıfla maç yaptıklarında olacaklardan korkmuyor değildim. Geçen sene bir hezimete uğramıştık. Oğuz niye bizim sınıfta değildi ki?

"Sıra sizde,"dedi Oğuz aşağıdan. Yan tarafımızda oturan Batuhan hareket çekti. "Bu sefer ananızı ağlatacağız."

Çağlar bir kahkaha patlattı ve kolunu Batuhan'ın omzuna attı. "İlahi Batu kardeşimiz, buna inandın mı canı gönülden?"

KÜÇÜK MAVİŞ (DÜZENLENİYOR.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin