Bölüm 38

69 1 2
                                    

Arabaya bindiğimizde gece iyice çökmüş, hava serinlemişti. Kerem’in annesinin yoğun bakımdan çıkmış olması bir nebze olsun içimizi rahatlatmıştı, ama yine de Kerem’in yüzündeki endişeyi silememişti. Arabayı çalıştırdı, ama hareket etmeden önce derin bir nefes aldı.

"Elif, gerçekten buraya kadar benimle kalmana gerek yoktu," dedi. "Yalnız başıma da dönebilirdim."

"Kerem," dedim kararlı bir sesle, "senin yanında olmak istedim. Bu zor zamanında seni yalnız bırakmak istemedim.

"Kerem başını sallayarak hafifçe gülümsedi. "Sen olmasaydın, bu geceyi nasıl geçirirdim bilmiyorum. Teşekkür ederim."

Hastanedeki gerginlik yerini derin bir yorgunluğa bırakmıştı. Kerem’in yanında olmak, ona destek olmak istiyordum ama yetimhaneye döneceğim düşüncesi de kafamı meşgul ediyordu.

Arabada sessizlik hakimdi, dışarıdaki sokak lambalarının ışıkları içeri süzülürken Kerem birden bana döndü. Gözlerinde bir kararlılık ve sıcaklık vardı.

"Elif, bu gece benimle kal. Benim evimde kal," dedi yumuşak bir sesle.

Şaşkınlıkla ona baktım. "Kerem, bu olur mu? Yani, yetimhanede kalmam gerekiyor. Hem, senin de dinlenmen lazım," dedim tereddütle.

Kerem başını hafifçe sallayarak, "Elif, bu gece yalnız kalmak istemiyorum. Seninle daha fazla vakit geçirmek, yanında olmak istiyorum. Yetimhaneye dönmek zorunda değilsin," dedi.

Bu teklif karşısında bir an duraksadım. Kerem’in yanında kalmak fikri hem çekici hem de ürkütücüydü. "Ama Kerem, yetimhanedekiler merak eder. Belki uygun olmaz," dedim.

Kerem gözlerimin içine bakarak, "Onlara haber veririz. Seni merak etmemeleri için bir yol buluruz. Ama lütfen, bu gece yanımda ol," dedi.

Derin bir nefes alıp verdim. Onunla birlikte olmak, ona destek olmak benim için de önemliydi. "Peki, Kerem. Dediğin gibi olsun," dedim sonunda, içimdeki kararsızlığı bir kenara bırakarak.

Kerem’in yüzü aydınlandı. "Harika," dedi gülümseyerek. "Bunu duyduğuma çok sevindim."

Yolun geri kalanında, içimde hem bir huzur hem de bir heyecan vardı. Kerem’in evine vardığımızda, arabayı park etti ve bana kapıyı açtı. Elimi tutarak dışarı çıkmama yardım etti. Evin önünde durduğumuzda, Kerem’e baktım.

"Kerem, gerçekten teşekkür ederim," dedim samimiyetle. "Bu gece burada olmak, bana da iyi gelecek."

Kerem gülümsedi. "Benim için de öyle, Elif. Senin burada olman, bana güç veriyor."

Eve girdiğimizde, küçük ama sıcak bir yer olduğunu gördüm. İçeri adım attığımda, anında rahatladım. Etrafta dolaşırken, Kerem bana evin diğer kısımlarını gösterdi. Sonunda kendi odasına geldiğimizde, Kerem bana dönüp, "Sen benim odamda kalırsın, ben de oturma odasında yatarım," dedi.

Şaşırmıştım. "Kerem, buna gerçekten gerek yok. Oturma odasında kalabilirim," dedim.

Kerem başını iki yana sallayarak, "Hayır, Elif. Benim odamda kalman daha rahat olur. Ben zaten oturma odasında rahatça uyuyabilirim," dedi kararlılıkla.

Odada etrafa bakarken, Kerem’in odasının düzenli ve rahat olduğunu fark ettim. Yatağa oturdum ve ona minnetle baktım. "Kerem, bu çok nazikçe. Teşekkür ederim," dedim.

Kerem hafifçe gülümseyerek, "Her zaman, Elif." Dedi. Yüzüme baktıktan sonra gözlerini kaçırdı. Biraz sessizlikten sonra Kerem "İstediğin bir şey var mı, Elif?" dedi, gözlerinde endişeli bir ifadeyle.

Başımı iki yana sallayarak gülümsedim. "Hayır, Kerem. Her şey için teşekkür ederim. Gerçekten çok naziksin," dedim.

Kerem hafifçe gülümseyerek, "O zaman iyi geceler. Bir şeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli," dedi ve kapıya doğru yürüdü.

"İyi geceler, Kerem," dedim, gözlerimle onu takip ederken. Kerem kapıyı yavaşça kapattı ve odadan çıktı. İçimde bir huzur vardı. Kerem’in yanında olmak, beni gerçekten iyi hissettiriyordu.

Yatakta biraz oturup etrafa bakındım. Oda küçük ama çok düzenliydi. Birkaç dakika sonra, merakla yerimden kalktım ve odayı keşfetmeye başladım. Duvarlardaki birkaç poster ve birkaç raf dolusu kitap dikkatimi çekti. Kerem'in kişisel eşyaları ve odanın düzeni, onun ne kadar titiz ve özenli biri olduğunu gösteriyordu.

Pencerenin yanındaki masaya doğru yürüdüm. Üzerinde birkaç kitap, bir masa lambası ve bir çerçeve vardı. Çerçeveyi elime aldım ve dikkatle inceledim. Küçük bir çocuk ve bir kadın... Kerem'in çocukluk fotoğrafı olduğunu düşündüm. Kadın, muhtemelen annesiydi. İkisi de gülümsüyordu, yüzlerinde mutlu bir ifade vardı.

Fotoğrafı incelerken içimde bir sıcaklık hissettim. Kerem'in ailesine olan bağlılığı ve sevgisi, bu fotoğraftan bile belli oluyordu. Annemle olan hatıralarım aklıma geldi, içimde bir yerlerde bir sızı hissettim. Kerem'in böyle anılarının olmasına sevindim.

Çerçeveyi yerine koydum ve pencereye doğru yürüdüm. Dışarıda sokak lambalarının hafif ışığı görünüyordu. Derin bir nefes aldım ve pencereden dışarı baktım. Bu gece, Kerem’in yanında olmak, bana gerçekten iyi gelmişti. İçimde bir huzur ve minnet duygusuyla yatağa geri döndüm. Kerem’in odasında uyuyacak olmam, kendimi güvende hissetmemi sağlıyordu.

Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım. Gözlerim kapanırken Kerem'in annesiyle olan fotoğrafı aklımda kaldı. Bu geceyi unutulmaz kılan şey, sadece Kerem'in yanında olmak değil, aynı zamanda onunla paylaştığım bu anların özel olmasıydı. Uykuya dalarken, içimde bir huzur ve mutluluk vardı.

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin