Bölüm 17

199 3 0
                                    

Yetimhaneye girip odama yöneldiğimde, arkadaşlarım Çağla, Begüm ve Aylin beni bekliyordu. Yorgun ama mutlu bir şekilde içeri girdim. Çağla her zamanki enerjisiyle hemen bana doğru atıldı.

"Elif! Nasıl geçti günün? Kerem'le buluştun, değil mi?" diye sordu, gözleri parlayarak.

Gülümseyerek çantamı yere koydum ve yatağıma oturdum. "Evet, Kerem'le buluştuk. Bugün hastaneye gittik," dedim.

Çağla hemen yanıma oturdu, Begüm ve Aylin de merakla bize doğru döndüler. Begüm ders kitabını kapatıp dikkatle bana bakmaya başladı. Aylin ise biraz daha sessiz, ama dikkat kesilmiş bir şekilde beni dinliyordu.

"Kerem'in annesini görmeye gittik. Hastaneye ulaştığımızda biraz gergindim ama Kerem'in yanında olmak onu rahatlatmak için önemliydi," dedim.

Begüm kaşlarını çatarak, "Kerem'in annesi nasıl, iyi mi?" diye sordu.

Derin bir nefes alarak, "Maalesef durumu pek iyi değil. Ama Kerem'in yanında olmak ona moral verdi," diye cevapladım.

Çağla, "Peki, hastanede neler oldu? İlginç bir şey var mı?" diye atıldı, gözlerinde merakla.

Gözlerimi kapatıp o anları hatırladım. "Asansörde bir ara durduk ve ben çok korktum. Dar alan fobim yüzünden nefes almakta zorlandım. Kerem beni sakinleştirmeye çalıştı," dedim, hala o anki korkuyu hatırlayarak.

Aylin, "Nasıl sakinleştirdi seni?" diye sordu, hafifçe gülümseyerek.

"Kerem bana gözlerimi kapatmamı ve kendimi rahat hissettiğim bir yerde olduğumu hayal etmemi söyledi. Bu biraz olsun işe yaradı. Sonra asansör görevlileri gelip bizi çıkardılar," dedim.

Begüm, "Kerem gerçekten çok iyi biri, seninle bu kadar ilgilenmesi çok güzel," dedi, düşünceli bir şekilde.

Başımı sallayarak devam ettim. "Evet, Kerem çok iyi biri. Sonrasında hastanede annesiyle birlikte olduk ve onunla güzel zaman geçirdik. Ama Kerem'in annesi durumunun ciddiyetini gizleyemedi, bu yüzden onu bahçeye çıkarmak için izin aldık. Hep beraber dışarıda biraz vakit geçirdik, bu da Kerem'e iyi geldi," dedim.

Çağla, "Bu gerçekten güzel bir gün olmuş. Senin de yanında olman çok önemliydi," dedi, bana sarılarak.

Gülümseyerek, "Evet, öyleydi. Bugün yaşadıklarımız bana çok şey kattı. Kerem'in yanında olmak ve ona destek olmak bana da iyi geldi," dedim.

Çağla'nın enerjisi her zamanki gibi yüksekti. Anlattıklarımı dinledikten sonra yüzünde yaramaz bir gülümsemeyle bana baktı.

"Elif, Kerem'e aşık mı oldun yoksa?" dedi, göz kırparak.

Gözlerimi devirerek gülümsedim. "Çağla, ne diyorsun sen? Kerem benim sadece iyi bir arkadaşım," dedim, hafif bir tebessümle.

Çağla gülerek, "Tabii tabii, sadece arkadaş. Ama anlatırken gözlerin nasıl parlıyordu bir bilsen!" dedi, biraz da beni kızdırmak için.

Begüm ve Aylin de gülümseyerek bizi izliyorlardı. Begüm ciddi bir ifadeyle ekledi, "Çağla, Elif'i rahat bırak. Kerem'le arkadaş olmaları gerçekten değerli."

Aylin ise sessizce başını sallayarak, "Evet, Kerem çok iyi biri. Ama sadece arkadaşlar," dedi, beni destekleyerek.

"Gerçekten, Kerem'le sadece çok iyi arkadaşız. Birbirimize destek olmak, zor zamanlarda yanında olmak önemli," dedim, içtenlikle.

Çağla, alaycı bir şekilde, "Peki, peki. Sadece arkadaşsınız. Ama bence Kerem'in gözlerinde bir parıltı var," diyerek espriyi sürdürdü.

Gülerek, "Çağla, ciddiyim. Bu konuyu fazla kurcalama," dedim, göz kırparak.

Bu küçük şakalaşma, odayı neşelendirdi. İçimdeki gerginlik biraz olsun hafifledi.Arkadaşlarımla sohbet ederken, o günün yorgunluğu yavaş yavaş beni ele geçirdi. Derin bir nefes alarak yerimden kalktım ve yatak hazırlıklarına başladım.

"Arkadaşlar, bugün gerçekten yoruldum. Sanırım biraz erken yatacağım," dedim, hafif bir gülümsemeyle.

Çağla, alaycı bir ses tonuyla, "Kerem'le geçen bir günün ardından elbette yorulmuşsundur," dedi, göz kırparak.

Herkes güldü ve ben de gülümseyerek cevap verdim. "Evet, belki de haklısın. Ama gerçekten yorgunum. Hepinize iyi geceler," dedim.

Begüm ve Aylin de iyi geceler dilediler. "İyi geceler Elif, güzel rüyalar," dedi Begüm.

Aylin ise, "Dinlen, yarın yeni bir gün," diye ekledi.

Yatakta uzanıp gözlerimi kapattığımda, günün olayları zihnimde canlanmaya başladı. Kerem'in yanında olmak, annesiyle hastanede geçirilen zaman ve aramızdaki samimi konuşmalar... İçimde farklı duyguların karmaşasını hissettim.

Kerem'i düşündükçe, ona karşı olan hislerimin sadece arkadaşça olup olmadığını sorgulamaya başladım. Onunla geçirdiğim zaman beni mutlu ediyordu ve yanında huzur buluyordum. Ama bu, aşk mıydı yoksa derin bir dostluk mu?

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Kerem'in bana olan desteği ve samimiyeti, içimde bir sıcaklık yaratıyordu. Belki de bu hisleri zamanla daha iyi anlayacaktım. Şu an için önemli olan, birbirimize destek olmak ve zor zamanlarda yanında olmak.

Bu düşüncelerle, yavaşça uykuya daldım.Kerem'i ve o gün yaşadıklarımızı düşünerek huzurla uykuya geçerken, içimdeki karmaşık duygularla yüzleşmeye hazırdım. Yarın yeni bir gündü ve neler getireceğini sabırsızlıkla bekliyordum.

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin