Bölüm 52

41 3 0
                                    

Bir süre daha pencerenin kenarında ağladıktan sonra, gözyaşlarımın kurumasına izin verdim. İçimdeki ağırlık hala yerindeydi ama daha fazla ağlamanın kimseye bir faydası olmayacağını biliyordum. Derin bir nefes alıp kalktım ve banyoya doğru yürüdüm.

Lavabonun başına geçip soğuk suyu açtım. Avucuma doldurduğum suyu yüzüme çarptım. Soğuk su, bir an için beni kendime getirdi. Aynada yorgun ve şişmiş gözlerime baktım. Gözlerimdeki acı hala belirgindi ama en azından şimdi biraz daha sakin hissediyordum.

Ellerimi ve yüzümü birkaç kez daha yıkadıktan sonra, havluyu alıp kurulandım. Aynadaki yansımama baktım ve kendime sessizce, "Güçlü olmalısın Elif. Hem kendin için hem de Kerem için," dedim.

Derin bir nefes daha alarak banyodan çıktım ve yatağıma doğru yürüdüm. Yatağımın yanına oturup bir süre düşündüm. Kerem’in yaşadığı acı, onun bana olan sevgisi ve benim ona gerçeği söyleyememiş olmam... Hepsi üst üste gelmişti ama şimdi dinlenmeye ihtiyacım vardı.

Yavaşça yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım. Zihnim hala doluydu, ama bedenim yorgundu. Kendi kendime, "Yarın her şeyi daha net görebileceksin," dedim ve derin bir uykuya daldım.

Gözlerimi açtığımda bir anda kendimi yine hastanenin soğuk ve beyaz koridorlarında buldum. Etrafta kimse yoktu ve sadece floresan lambaların soğuk ışığı altında ilerliyordum. Koridorun sonunda bir kapı vardı ve kapıya doğru yürüdüm.

Kapıyı açtığımda, Kerem’i gördüm. Yanında annesi duruyordu, yüzü solgun ama huzurluydu. Kerem’in gözleri doluydu ve bana bakıyordu. Annem olduğunu düşündüğüm kadın ise beni izliyordu, ama bir şey söylemiyordu. Kerem adım adım bana doğru yaklaştı, gözlerindeki acı ve hayal kırıklığını görebiliyordum.

"Elif, bana neden gerçekleri söylemedin?" diye sordu Kerem, sesi titrek ve kırgındı.

Bu soru içimde bir şok dalgası yarattı. "Kerem, ben... söylemek istedim ama doğru zamanı bulamadım," dedim, sesim zor çıkıyordu. Kendimi savunmak istiyor ama kelimeler boğazımda düğümleniyordu.

Kerem’in gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. "Beni kandırdın. Seni sevdiğimi biliyordun ve buna rağmen hiçbir şey söylemedin," dedi. Sesi yükselmişti ve her kelimesiyle içimdeki suçluluk daha da artıyordu.

Annesi ise hala sessizdi, sadece bakışlarını bana dikmişti. Yüzünde bir tür anlayış vardı ama aynı zamanda derin bir üzüntü de hissediliyordu. "Kerem, ben seni üzmek istemedim," dedim çaresizlikle. "Sadece doğru zamanı bulamadım."

Kerem bir adım daha attı ve gözlerini bana dikti. "Bunu bana nasıl yapabildin Elif? Bunu nasıl saklayabildin?" dedi. Sesi kırılmıştı, içindeki tüm hayal kırıklığı ve acı dışarı vuruyordu.

Tam o anda annesi Kerem’e dokundu ve yavaşça başını iki yana salladı. "Kerem, Elif'in de zor bir durumu vardı," dedi. İlk kez konuşuyordu ve sesi sakin ama derindi. "Onu anlamaya çalış."

Kerem’in yüzündeki öfke yavaşça kayboldu ve yerine derin bir üzüntü aldı. "Anne, ama o benim kardeşim," dedi, sesi kırık ve çaresizdi.

Bu sözler içimde bir deprem etkisi yarattı. Gerçeği biliyor, kabul ediyordu. Annem olduğunu düşündüğüm kadın bana baktı ve "Elif, her şey ortaya çıkacak. Gerçekler her zaman kendini gösterir," dedi.

O anda her şey yavaşça bulanıklaştı. Kerem’in gözyaşları, annesinin huzurlu yüzü ve benim içimdeki karmaşa birbirine karıştı. Karanlık beni içine çekti ve uyandım.

Gözlerimi açtığımda, odamdaki tanıdık sessizlikle karşılaştım. Yüreğim hala hızlı hızlı atıyordu, rüyanın etkisi altındaydım. O kadar gerçekçiydi ki, Kerem’in yüzündeki acı ve annesinin sözleri hala zihnimde yankılanıyordu. Elimi yüzüme götürdüm, ter içinde kalmıştım. Kendimi toparlamaya çalıştım ama içimdeki suçluluk ve korku hala tazeydi.

Saat sabahın 6'sıydı. Yavaşça yataktan kalktım ve sessizce odadan çıktım. Yetimhanenin koridorunda ilerlerken, pencerelerden sızan ilk ışıklar ortalığı aydınlatmaya başlamıştı. Koridorun sonundaki pencereye doğru yürüdüm ve dışarı baktım. Sabahın erken saatlerinde, dışarıdaki hava hala serindi ve hafif bir rüzgar esiyordu. Bu serinlik biraz olsun kendime gelmeme yardımcı oldu.

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin