Sunghoon's POVİki hafta boyunca kendimi ve zihnimi ona ve Baide'e tamamen kapatmış üstüne Eis'i de bana onlarla ilgili tek kelime etmeyeceğine dair yemin ettirmiştim. Artık uçuş günü olduğu bahanesiyle zihnimdeki kalkanları kaldırdım ve ikinci sınıfları dışarı çıkardım. "İki hafta içinde ne yaptığıyla ilgilenmiyorum Baide. Şu an ne yaptığını söyle yeter."
"Seni çok özledi. En azından adını artık dövüşçü listesine yazdırabilirsin. Gün sonunda ilk kez binicilik dersini alacak, artık yanında olman gerekiyor!" İki haftadır bir kere bile gölgelerden dahi görmediğim yeşil'imin ejderhası ile son üç saattir durmaksızın kavga ediyor bir yandan arenadaki gerizekalı ikinci sınıflarla ilgileniyordum.
"Beni özleseydi eğer beni bulacağı yeri biliyor Baidernaurach. Şimdi izninle, sıraya sokmam gereken yarısı bir saat içinde ölecek ikinci sınıflar var." Derince bir nefes verdim ve yeşil'i aklımdan çıkarmaya çalıştım. Taa ki buraya getirildiği birinci saatten itibaren Jay'i oyuncağına çevirmiş olan şeytanla akrabalığı olduğuna emin olduğum Jungwon Noah Yang o sikik ağzını açana kadar.
"Jake neden bizimle değil? Ona bir şey mi oldu?" Daha da derin bir nefes aldım ve alnımın ortasından başlayıp gözlerime vuran öğrenci yang isimli baş ağrısını görmezden gelmeye çalıştım. "Riki'nin dersi başladı. Üçüncü sınıflar ona iğrenç bakışlar atıyorlar ve benim boğazım kaşınıyor. Çabuk olsan iyi edersin." Şu anda tek eksik ne diye düşünürken bir cevap niteliğinde konuşan Baide ile liste tamamlandıktan sonra öğrenciyi sakince tekrardan sırasına ittim.
"Aranızdan biri, şu anda gökvadide üçüncü sınıflar ile uçuş eğitimi alıyor. Jake Sim. Kendisi Ember türü erkek bir ejderha olan Baidernaurach ile bağ kurdu. Bir ejderha ile bağ kurduğunuzda bu bağ siz öldüğünüzde bile yok olmaz. Çok az sayıda ejderha binicisi öldükten sonra hayatta kalabilir." Yeşil'in ismini duyduklarından beri beni dinlemeyip aralarında konuşan gruba son on saniyedir dik dik bakmama rağmen hiçbiri mesajı almadı ve ben de gölgelerden yarattığım ince birkaç yılan figürüne onların hava aldıkları her deliği kapatmaları yönünde uyarı niteliğinde bir emir verdim. Yeşilin iki haftalık yokluğunda tahammül seviyem sıfırı boylamış belki bu grup gibi onlarcasını neredeyse boğarak öldürmeye yaklaşmıştım.
"Jake'in ejderhası bu kıtadaki en büyük ve benimle beraber her savaşta savaşmış iki ejderhadan biri. Baidernaurach onu seçtiyse eğer bir sebebi vardı. Jake burada olmayı şiddetle istedi ancak Vortex Veil konseyi olarak kudretli bir ejderhayı ve binicisini böyle bir tehlikeye atmaya cürret bile etmeme kararı verdik. İtiraz edecek var mı?"
İkinci sınıf cesareti... Daha gökvadiye tırmanmamış ancak kendilerini dünyalara bedel sanmalarını sağlayan birinci sınıfı canlı bitirmenin verdiği o cürret... En sevdiğim. Alexander, Yeşil'in iki hafta önce dövüşmesi gereken ışık hakimi bana doğru bir adım attı ve elini kaldırdı.
"Onun gibi zayıf biri sırf bir ejderha onu seçtiği için özel muamele görmemeli." Güldüm. Hatta kahkaha atmış bile olabilirim. "Hadi ya? Bir bilen olan senin cesaretini ödüllendirmek ve haksızlık olmamasını sağlamak için buraya birkaç ejderha çağırayım o zaman. Hayatta kalanlarınız daaa gökvadiye tırmanmak zorunda kalmadan dağın tepesine çıkarılacak diyelim o zaman. Nasıl fikir?" Embesil çocuk yüzünde kendine güvendiğini ve yaptığıyla gurur duyduğunu işaret eden bir ifadeyle bana bakmaya devam etti.
Yüzümde alaycı bir gülümsemeyle bağışımı yana eğdim. "Eisi, öğle yemeği vakti kızım." Bir kükreme duyuldu ve seslere ejderhamın kanat çırpması eşlik etti. Öğrencilerin yüzünde ne derece sıçtıklarının farkına vardıklarını açıkça belli eden bir ifade oluştu ve Eis tam arkama indi. Devasa kızımın yerde oluşturduğu sallantı çocukların daha da dehşete düşmesini sağlarken onlara doğru birkaç adım attım ve gülümseyerek konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buenos Aires /Jakehoon
Fanfiction"Onunla, kalenin ve okulun sahibiyle sevişiyor olmam konusunda aynı fikirde olanlarınız varsa karşıma çıkıp düşüncesini belirtebilir. Söz alınmam."