Öğle arası geldiğinde çocuklar kendilerini bahçeye atmışlardı. İçerde kalmak fazlasıyla bunaltıcı olmaya başlamıştı çünkü. Son kavgadan ve Jungkook'un yaralanmasından sonra zorbalıklar durmuştu, bu iyiydi ama başka bir şey başlamıştı. Fısıltılar. İnsanlar artık yüzlerine karşı alaylı laflar atmıyor, onlara bağırıp aşağılamaya çalışmıyordu. Arkalarından yeni zorbalar diyorlardı.
Son kavgada okul yönetimine karşı gelen ve kavgada birçok kişiye korku salan Jungkook okulun yeni zorbası ilan edilmişti. Bir anda daha önce çıkardığı kavgalar dillere düşmüştü. Felix'ten önce Seo Changbin'le yakınlaştığı, kulaklarını ona deldirdiği ortaya çıkmıştı. İnsanlar onu Seo Changbin'in vasisi olarak görüyordu.
O okulda değildi ama insanlar arkadaşlarına yükleniyordu. Hepsinin gizliden gizliye başka kötülükler peşinde olduğunu söylüyorlardı. Sadece birkaç saatte ortaya atılan başka bir iddia ise kıvılcımları ateşe dönüştürmüştü. Seo Changbin neden bu ekibe saldırmadı, çünkü hep destekliyorlardı, eski mağdurların acılarında parmakları vardı.
Okulun korkulan yeni zorba ekibi onlar olmuştu.
"Bundan nefret ediyorum." Dedi San. O zorbaların yarattığı kargaşanın devamı gibi görünüyorlardı, mağdurlarıyken böyle anılmak kanına dokunuyordu çocuğun. "Biz de mağdurduk!"
"Bunu kimseye anlatamayız San." Dedi Felix. Bakışlarını diktiği okul binasına düşmanı gibi bakıyordu. Her zamanki gün ışığı kişiliğinin yerini avcı bakışları olan biri almıştı sanki. "Ancak hyungun masumluğu kanıtlandığında anlayacaklar."
"Anlamasalar da olur." Dedi Hyunjin. Diğerlerinin ona sorar gibi bakmasına neden oldu. "Düşünsenize, hyung da yıllarca kendi başına savaştı. Kimse ona inanmak istemedi en büyük kanıt kendisiyken. Kendini kime ispatlamaya çalışıyordu ki? O da fark etti ve zorbayı oynadı."
"Gerekirse biz de zorbayı oynarız bunu mu diyorsun?" diye sordu Jisung.
"Evet kardeşim." Hyunjin oturduğu yerden kalkıp diğerlerine baktı. "Bu kişiler bize zorba dese ne olur? Hiçbir bok olmaz. Hep böyle yapmadık mı? Mağdur olduğumuzu sakladık. Gerekirse bu konuda da yaparız."
Üç kardeşi ona hayretle baktı. Bu konuyu burada dile getireceğini düşünmemişlerdi. Diğerleri anlamadı ama Seungmin şüphelerine bir tane daha ekledi. Bu dört kardeş hayatlarının en trajik anısını saklıyor olmalıydı. Gözlerini onlardan ayıramazdı.
"Diyelim ki kötüyü oynadık. Sonra ne olacak? Lise anılarımızı böyle mi süsleyeceğiz?"
"Kim siker lise anılarını Jisung." Dedi Jimin. "Lise hayatımızın sadece bir dönemi. Başkalarının tatmin olması için uğraşacağımıza kendimizi koruyalım. Hyunjin haklı. Mağduru olduğumuzu kanıtlamak ve bizim için hiçbir vasfı olmayan kişileri tatmin etmeye çalışmak bize yakışmaz."
"Jungkook burada olsa hepinizin alnından öperdi." Dedi San hafifçe gülerek. "Sahi, o geldiğinde ne olacak? Gelecek hafta geliyor değil mi?"
"Başka bir kavga çıkmadığından emin olalım yeter- o Beomgyu mu?" Felix koşarak onlara doğru gelen çocuğu gösterdi. Jeongin ayağa fırlayıp kendisini onun üzerine atan çocuğu yakaladı. "Gyu?"
"Durum çok kötü!"
"Ne oldu!"
"San hyung, Changbin hyungun arkadaşıyla çıktığın yayılmış."
"Ha! Bu nasıl yayıldı?" dedi San şok içinde. Bunu sadece buradaki insanlar biliyordu.
"Kafesinde görmüşler sizi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANG FAMILY
FanfictionBekar bir baba olan Christopher Bang ve onun dört oğlunun eğlence dolu aile hayatı, baba ve oğulların beklenmedik ilişkileriyle hiç olmadığı kadar değişir. Chan x Luna (Y/N) Minsung Changlix Hyunmin travmatik anılar ve bunların anlatılması, zorbal...