Bölüm 15

52 6 0
                                    

"Koşma!" Felix bağırarak peşinden koşmaya devam etti. Onu durdurması şart olmuştu! Resmen onu gördüğü anda kaçmıştı ve bu iyiye alamet olamazdı. Kovalanan San ise öyle hızlıydı ki çocuk buna şaşırmıştı. "Choi San!" bir yandan koşup bir yandan böyle bağırmak kolay değildi.

San ise bütün gün kardeşlerden ve arkadaşlarından kaçmıştı. Ancak tuvalette karşılaştığı Felix bir anda onun peşine takılmıştı. Takip edildiğini anlayan çocuk koşmaya başlamıştı, şimdi ise okul bahçesini üçüncü kez turluyorlardı.

"Bırak peşimi!"

"AGH!" Felix yorgunlukla durdu. Ellerini dizlerine yaslayıp nefeslenirken telefonunu çıkardı. Son aramadaki kişiyi aradı. "Ji, San'ı yakalamama yardım edin!"

"Lix çocuk kendi gelip anlatacaktı bize!"

"Bekleyemem!" dedi ve telefonu kapatıp arayı açan çocuğun peşine geri takıldı. "CHOİ SAN DUR!"

San ağlar gibi bir ses çıkarıp koşmaya devam etti. Ancak karşıdan geldiğini gördüğü Hyunjin yüzünden yolunu değiştirmek zorunda kaldı. Hepsi birden onu kovalamazdı değil mi? Ancak umutları geldiği gibi yok oldu. Beş dakika bile dolmadan peşinde yedi kişi vardı. Baldırları ağrımaya başlamıştı. "Bırakın peşimi caniler!"

Bütün okul onları izliyordu. Kardeşlerin San'ı dövmek için kovaladığını düşünüyorlardı. Zavallıya yardım etmeyi ise kimse düşünmüyordu.

Sonunda San yorulup da yavaşladığında Jimin çocuğun üzerine atlayıp sırtına çıktı. Kollarıyla onu hapsetti. "Yakaladım!" diğerleri de etrafını sardığında hepsi onu sıkıca tuttu. San ise artık bir çıkış olmadığını bilerek mızmızlanmaya başladı. "Jungkook nerede! Bekleyecektiniz hani? Felix bırak gideyim, şimdi konuşamam-"

"Olmaz! Çok şüphelisin!"

"Daha Woo ile konuşmadım! Önce onunla konuşmam gerek!" dedi ağırlığını yere bırakıp onu sürüklemelerini engellemeye çalışırken. Yedi kişi onu çekiştirirken çok da ağır olmayan bedeni onlara engel olamadı.

"San neden benden kaçıyorsun!" diye bağırdı Felix. Derin sesi bahçede yankılanmıştı. "Arkadaştık çok yakın olmasak da. Jungkook'a güvenip bekledim ama daha fazla dayanamıyorum-"

"Duydukların seni mutlu etmeyecek!" San karşılık verip bağırdı. Duruşunu düzeltip karşısına dikildi. "Wooyoung dışında bilen tek kişi hyung ve Kook. Anlatması kolay değil ve ben uzun süredir bununla savaşıyorum. Onu sevdiğini biliyorum ama konu sadece hyung değil. Konuşulacak şey ben yaşadıklarım." Gözleri doluyordu yine. Neden ısrar ettiğini anlıyordu. Eğer San'ın ne kadar üzüldüğünü bilse anlatmaya zorlamazdı, San onun böyle bir insan olmadığını biliyordu.

"Duyduklarım mutlu etmeyecek mi?" Felix sesini kısıp yaklaştı ona. "Bir haftadır bunu yaşıyorum zaten. İyi bir şey duymak için peşinde koşmuyorum, Binnie'mi korumak istiyorum!"

San çocuğun yakasından yakaladı bir anda. Diğerleri onun koluna asılsa da çekememişlerdi. Sanki bir anda güçlenmişti. "Ben ne yapıyorum sanıyorsun! Duymayı çok istiyorsan sabırlı ol, sonrasında sevgilini sakinleştirmek için bolca zamanın olacak!" yakasından iteleyip kalabalıktan çıktı. Arkasından bakan çocuklar ne yapacaklarını bilemediler. Felix ise kafa karışıklığı ile bakıyordu ona. Neden Binnie'yi sakinleştirmek zorunda kalacaktı ki?

San okul binasına girdiğinde boğazına düzülen hıçkırıkları serbest bıraktı. Kendini kullanılmayan bodrum katının merdivenlerine taşıdıktan sonra cebindeki telefonunu çıkardı. Sevgilisini arayıp açmasını bekledi.

"Sannie?"

"Woo!" seslice ağlamaya başladı. O ağladığı için endişelenen Wooyoung ardı ardına sorular sormaya başladı. San nefesini toplayınca cevap verebildi. "Be-ben Felix'e anlatmayı düşünüyorum, emin değilim, bilmiyorum."

BANG FAMILYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin