''Babacım, gerek yok.'' Jisung okula onlarla gelmeye çalışan babasına engel olmaya çalışıyordu. Okuldakiler bir veli geldi diye duracak değildi. Boşuna babası sinirlenmiş olacaktı.
''Sungie, okulda böylesi bir zorbalık dönerken idarenin bir şey yapmaması doğru değil. Gelip konuşacağım.''
''Bay Kim idareyi dün harekete geçirebildi, bir şey olmasına müsaade etmez daha fazla.'' Hyunjin kardeşine destek çıkmaya çalıştı.
''Hem bir şey olursa kendimiz hallederiz. Sen bir şeyleri kendimiz halledebilelim diye bizi güzelce yetiştirdin.'' Felix korksa da bunu yansıtmak istemedi. İçinde bir şey bunu kendileri hallederse daha etkili olur diyordu. Kendi başlarının çaresine bakabilmeli, bir büyüğün yardımı olmadan bunu yapabilmeleri lazımdı ona göre.
''Tamam ama tek bir şartla. Halledemeyeceğinizi düşündüğünüz an beni arıyorsunuz.''
''Tamam.'' Üç kardeş her zamanki gibi evden erken çıkan babalarını geçirip mutfağa geri döndüler. Aslında hiçbiri okula gitmek istemiyordu ama kaçmayacaklardı. Kötü şeyler olurdu ama zaman akmaya devam ediyordu.
''Jeongin daha kalkmadı mı?'' Felix üst kata çıkan merdivenlere baktı. Kardeşleri bugün okula gitmek istemese onu anlardı. Dün gece çok korkmuştu.
''Az önce oradaydım, duş alacağını söyledi. Dün gece yatakta dönüp durduğu için sersem gibi hissediyor olmalı.'' Hyunjin yarım kalan kahvaltı masasına baktı. İştahı yoktu.
Kapı çalınca Felix kimseyi beklemedikleri için biraz korkarak kapıyı açtı. Seungmin gelmişti. ''Sen neden geldin?''
''Memnuniyetsiz, size güzel bir haberim var o yüzden erken geldim.'' Ayakkabılarını çıkarıp içeri koşturdu. Ancak evin içindeki ağır havayı yeni fark etmişti. ''Size ne oldu?''
Üç kardeş üzerlerinden buldozer geçmiş gibi görünüyordu. Perdeler bile açılmamıştı. Dağınık duran mutfak keyifsiz geçen bir sabahın işaretiydi. Hepsi dağınık saçları, şişmiş yüzleri ve düşük omuzlarıyla duruyordu önünde. Felix omzundan tutup onu oturttu, ardından kendisi oturdu. ''Dün akşam çok fazla tehdit mesajı geldi. Hatta arayanlar da oldu. Biraz yıprandık yani.''
''Sizi dün bıraktığımda iyiydiniz. Eğer bu kadar üzüleceğinizi düşünsem gece sizde kalırdım.''
''İyiydik zaten, babama anlatırken çok duygulandık. O da üzülünce...'' Jisung yarım anlattıkları hikayenin yeterli olmasını umuyordu. Anneleri hakkındaki gerçeği kimse bilmiyordu. Seungmin'se sadece annelerini sevmediklerini biliyordu.
''Güzel haber ne köpüş?'' Hyunjin karşısında oturan arkadaşının elini tuttu. Güzel bir şeyler duymaya gerçekten ihtiyacı vardı.
''Dün okulda bize saldıran Daehyun ve ekibine disiplin soruşturulması başlatılmış. Çok fazla resim ve video çekilmiş, bunlar internette yayılınca dün akşam kurul toplanma kararı almış. Öğle arası soruşturma yapılacakmış.''
''Ciddi misin? Yani ceza mı alacaklar?'' Felix daha önce ceza alıp almamalarını umursamadığını söylese de bunu duymak içine su serpmişti. Karma inandığı bir şeydi ama kötü kalpli olmadığı için bunu dileyemiyordu.
''Bir dakika, videolarda Changbin hyung da var! Ona bir şey olur mu?'' Jisung gerçek bir ceza soruşturmasından bahsediyordu. Onları korumak için gelen hyungunun başına bir şey gelmesini istemiyordu.
''Jungkook çoktan babasına sormuş bunu, biliyorsunuz babası avukat, konuşması şarta dayalı olduğu için tehdit kapsamına girmiyormuş ve kimseye elini sürmediği için suçlama yapmak imkansızmış.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANG FAMILY
FanfictionBekar bir baba olan Christopher Bang ve onun dört oğlunun eğlence dolu aile hayatı, baba ve oğulların beklenmedik ilişkileriyle hiç olmadığı kadar değişir. Chan x Luna (Y/N) Minsung Changlix Hyunmin travmatik anılar ve bunların anlatılması, zorbal...