Bölüm 16

54 7 3
                                    

Evin arka bahçesi karnavala dönmüştü. Çok fazla çocuk vardı ve gürültü çıkarma konusunda hepsi çok yetenekliydi. Chris çoktan bahçedeki mangalı yakmıştı, yolda etleri almak için Seungcheol ile ödeme konusunda ufak bir tartışmaya girseler de Luna'nın ödemesiyle ikisi susmak zorunda kalmışlardı, mezeleri ve içecekleri hazırlayan Yoongi ve Wooyoung uzun bir sohbetin içine düşmüşlerdi. Dışarıdaki masayı büyütme işi ise Changbin ve Jungkook'taydı. Mutfaktaki masayı oraya taşımış ve sandalyeleri de üçer üçer alıp gitmişlerdi. Yine küçük gelince evde ne kadar masa ve sandalye varsa çıkarmışlardı.

Hyunjin'in ısrarları üzerine bahçeye ışıklandırma döşemişlerdi, masasındaki led lambaların alındığını gören Felix kardeşine bağırsa da bahçe peri masalı gibi göründüğü için sonraki işi resim çekmek olmuştu. Jimin diğer çocuklarla masayı kurmaya çalışırken Luna mangalın başında sohbet eden adamlara içecek bir şeyler verdi.

O sırada üst katta olan sevgililer Jisung'un yatağında uzanıyorlardı. Minho'ya duş almasını söyleyip üst kata çekmişti, tabi ki onunla girip yıkanmıştı. Bolca sarılıp öpüştükten sonra anca çıkmışlardı ama aşağıdaki kaosu görünce yemek hazır olana kadar dinlenmesi gerektiğini söyleyip onu yatağına yatırmıştı.

"Jisungie."

"Minho."

"Bana hyung demiyorsun?" bunu karakolda fark etmemişti ama adliyeden çıktıklarından beri farkındaydı.

"Sana kızgınım." Jisung başını göğsünden kaldırıp ona baktı. "Bana anlatmadın, güvensiz hissettim."

Minho hemen başını iki yana salladı. "Asla güzelim. Bu dünyada en çok sana güveniyorum." Bir eliyle saçını kulağının arkasına taradı. Onun güzelliğinde kaybolurken Jisung'un dolan gözlerini gördü.

"Öyleyse neden anlatmadın?"

"Seni korkutmak istemedim." Dedi kuruca yutkunduktan sonra. "Benden uzaklaşırsın diye korktum. Senin gibi bir meleğe yakışmayacağımdan korktum."

"Hyung ne diyorsun?" Jisung biraz yukarı kayıp burunlarını birbirine sürttü. "Bana en çok sen yakışıyorsun." Burnuna bir öpücük kondurduğunda daha iyi hissediyordu. "Seni seviyorum hyungie."

"Ben de seni seviyorum Jisungie."

"Ben de sizi seviyorum." İkisi hızla ayrılıp yatakta doğruldu. Kapıdaki Seungmin onlara bakıyordu. "Yemek hazır, Jungkook, eğer gelmezlerse onlarınkini de yerim dedi." Kapıyı açık bırakarak aşağı indi.

"Bazen Seungmin'den korkuyorum, çok sessiz yürüyor." Dedi Jisung. "Hadi inelim, sen Kook'u bilmezsin ama iştahı çok kabarıktır onun. Yerim dediyse yer." Sevgilisinin elinden tuttu ve onu çekip kalabalık masaya götürdü.

Bol kahkaha ve neşeyle geçen yemek bazen komik bazen utanç verici anıların anlatılmasıyla saatlerce sürmüştü. Yeni tanışsalar da hemen kaynaşan çocuklar çoktan yakınlaşmıştı ve bu daha çok sese neden olmuştu. Bazen yetişkinlerin olduğunu unutup yanlış anıları anlatsalar da ortamın havası asla dağılmamıştı. Yemek bittiğinde bile masadan kalkmamış sohbete devam etmişlerdi. Luna dışarıdan tatlı sipariş edip hepsinin yüzünü güldürmüştü. Tatlılar da yendikten sonra herkes birileriyle muhabbete girdi. O sırada başka bir odada olan Wooyoung ve Changbin konuşmadan karşılıklı oturuyorlardı.

"Neden Choi San burada, Woo?"

"Binnie, ben..." Wooyoung anlatmaya nereden başlayacağını bilemediği için bir süre ellerini izledi. "O gece onu getirdiğinde dediğin gibi yaptım. Temiz kıyafetler verdikten sonra evine bıraktım. Ama iki gün sonra onu okulun arkasında buldum. Yanına gittim. Sigara içiyordu. Kızdım. Ben kızınca bana çıkıştı, yaşadığı şeyin ne kadar zor olduğunu bilmediğimi söyledi. Sinirlendim, senin yaşadıklarını ağzımdan kaçırdım. O gece nereye gittiğini ve muhtemelen ne olduğunu. Bir şey söylemeden koşarak uzaklaştı. Sonraki gün onu evimin önünde gördüm, beni beklediğini söyledi. Özür diledi. Sonra konuşmaya başladık. Arkadaşçaydı başta. Ama sonra ondan hoşlandığımı fark ettim." Başını kaldırıp arkadaşının tepkisine baktı. Şaşırmış olduğu çok belliydi. Derin bir nefes alıp devam etti. "Zaman geçtikçe iyice yakınlaştık, evime gelip kalıyordu bazen, bazen ben onu okuldan alıyordum ve tüm günü birlikte geçiriyorduk. Bana çıkma teklif eden oydu."

BANG FAMILYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin