''Pazartesi sabahından nefret edenler kulübü kuracağım. Eminim çok katılan olur.'' Jisung ağzındaki yumurtayı çiğnemekten yorulmuştu. Uykusu vardı ve okula gitmek istemiyordu.
''Çabuk yut şunu yoksa geç kalacağız.'' Felix ensesinden yakaladığı kardeşini çekiştirerek kaldırdı. Dün geceden sonra psikolojik olarak çok yorulmuştu, büyük olanın nasıl olduğunu merak ediyordu. Aramak istemişti ama sabah geç kalktığı için bir türlü fırsatı olmamıştı.
Dört kardeş ve Seungmin okula gitmek için çıktılar. Babaları onlardan erken çıkıyordu bu yüzden her zaman geç kalmanın ucundaydılar. Yarı uykulu yarı hevesli adımlarla durağa gittiler. Dönemin bitmesine az kalmıştı. Bu yüzden okula gittiklerinde boş derslerinde kafalarına göre takılabiliyorlardı. Otobüs gelince bindiler, ders saati yakın olduğu için kalabalıktı.
''Lixie, bana Changbin hyungun numarasını ver.'' Hyunjin kardeşini dürtüp sordu. Felix isteğine şaşırmıştı. Kardeşlerinin okulda gördüklerinden sonra mesafeli olacaklarını sanıyordu ama dünden beri oldukça samimi davranıyorlardı.
''Telefonunu ver.'' Hyunjin cebindeki telefonu kardeşine verdi. Numarayı ezbere girdiğini görünce koluna vurdu. İkisinin güldüğü bu durum diğerlerinin de dikkatini çekti.
''Ne o, neye gülüyorsunuz?'' Jisung kafasını iki bedenin arasına soktu. Telefondaki görünce hemen kendi telefonunu çıkarıp gördüğü numarayı kaydetti. ''Artık cupcake alması için bir hyungum var!''
''Hey! O cupcakeler bana özel. Git sevgiline aldır.''
''Yemin ederim kedilerini salarım üzerinize.''
''Ben de cupcake istiyorum.'' Jeongin de Jisung'un yanından uzanıp konuşmaya dahil oldu.
''Konuşma gurubuna atın numarasını, sen de at Minho hyungunkini. Kaydederiz biz de.'' Seungmin en başında bunu yapmalarının daha kolay olacağını da söyleyecekti ama vaz geçti. Bu dördüyle uğraşamazdı.
''Günaydın dünyanın en kaotik ailesi.'' Hepsi bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdi. Jeon Jungkook az önce binmişti ve hemen arkadaşlarının yanına geldi.
''Jeon, sana çok ciddi bir soru soracağım. Felix'in sevgilisini biliyor muydun?''
''Biz henüz-''
''Bilmem mi!'' Çocuk hevesle konuşmaya başladı. ''Öteki şubeden bir arkadaşım var, San, o önermişti dükkanı. Tanrım, adam acayip yetenekli. Zerre canı acımıyor insanın. İlk gittiğimizde ikimiz de şoka girmiştik gerçi. Hatta piercingi bana onun takacağını duyunca kaçmayı düşünmedim değil. Beni delik deşik eder diye korktum. Ama benim azgın arkadaşım öyle miydi, hayır-''
''Kookie!''
''Sus, anlatacağım, sen kesin eksik anlattın utanıp. Başta korktu o da ama Changbin hyung kolsuz tişörtüyle bize yaklaşınca bunun bacakları gevşedi. Benden çok adamın kollarına baktı be! Orada derisi delinen ben miydim yoksa bakışları yüzünden zavallı Changbin miydi, bilmiyorum.''
''Oha Felix. Bize böyle anlatmadın!'' Jisung kardeşinin kolundan tutup sallamaya başladı.
''Ne deseydim, ağzımın suyu aktı zorba olduğunu unuttum mu!''
''İkinci kez gittiğimizde aslında tek gidecektim. Bu azgın civciv peşime takıldı. Tam işimiz bitti çıkacağız ne göreyim, numarasını almış!''
''Hyung sen cidden bir daha masum ayağına yatma.'' Jeongin kınayan bakışlarıyla abisine bakıyordu.
''Niye anlatıyorsun canım arkadaşım, ben seni ifşalıyor muyum?''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANG FAMILY
FanfictionBekar bir baba olan Christopher Bang ve onun dört oğlunun eğlence dolu aile hayatı, baba ve oğulların beklenmedik ilişkileriyle hiç olmadığı kadar değişir. Chan x Luna (Y/N) Minsung Changlix Hyunmin travmatik anılar ve bunların anlatılması, zorbal...