Ramazan Time | texting

4.Bölüm

Selamün aleyküm 🌸

Kurban bayramınız mübarek olsun , hayırlı bayramlar 🐐

Hadi bölüme

İyi okumalar ❤

Ural Bey'in beni çağırması açıkçası beni mutlu etmişti.Ama şimdi düşünmeden de edemedim , neden sadece beni çağırdı ?

Aralarında sadece beni tanıyor veya sohbeti var diyeceğim ama kızları da daha önceden gördü.Yeğenini alıp götürmeye çalıştığımızda.

Belki de onunla telefonda da konuştuğum için yabancı sanmam diye düşünmüştür dedim ve daha fazla düşünmedim.Sonuçta bana ne ! Beni çağırdı mı çağırdı gerisi önemli değil.

"Buyrun Masal Hanım." Dedi eliyle arabasını göstererek.

Siyah lüks bir arabası vardı.Ural Bey sürücü koltuğuna geçip oturdu.Ben de arka kapıyı açtım binmek için.

"Yen- ay Masal öne geç istersen." Dedi Melis ön kapıyı açarak.Allah'ım o devamını getirmediği kelime yenge miydi ?

Aşkım görümcen bile sizi shipliyor yaşadın sen

Görümcem shiplese ne olur İmam Bey beni sevmedikten sonra.

Edebiyat yapma be

Ama kabul et havalı bir cümle söyledim.

Bu muydu havalı ?

Off sus.

"Yok ben burda iyiyim." Dedim ve arka koltuğa geçtim.Ben İmam Bey ile aynı arabada olacağım için bile heyecanlanıyorken ön koltukta oturmaya dayanamam , kalpten giderim.

Arka koltuğa iyice yerleştim.Elimdeki çikolataya bakınca yüzümde tekrar bir gülümseme peyda oldu.Evet çikolataya bayılırdım.

Kafamı kaldırınca İmam Bey'in dikiz aynasından bana daha doğrusu sırıtarak baktığım poşete yani çikolataya baktığını gördüm.O ise bundan ne mahcup oldu ne de gözlerini kaçırdı.Hâlâ poşete bakarak

"Elindeki ne Melis ?" Diye sordu.

"Çikolata.Az önce seninle tanışan çocuk verdi." Dedi Melis gayet sakin çıkan sesiyle.Ama Ural Bey bi tık sinirli gibiydi Yiğit konusu açıldığı için.

"Neden ? Çikolata istedin de almadım mı ? Ki evde de çikolata vardı." Dedi hâlâ sinirli çıkan sesiyle.

Bunları konuşurken arabayı çalıştırmış ve yol almaya başlamıştık.Bundan önce de evimin nerde olduğunu sormuş ben de anlatmıştım.

"Hayır yani.Öff abi adam Almanya'dan gelmiş Masal Alman çikolatası çok severim deyince o da hepimize verdi." Dedi ne diyeceğini şaşırmış gibi.

Açıkçası tepkisine ben de şaşırmıştım.Yani sadece bir çikolata neden üstünde bu kadar durdu ki ?

Gözleri dikiz aynasından iki saniyeliğine beni buldu.

"Çikolatayı çok mu seviyorsunuz Masal Hanım ? Gerçi adama sıkı sıkı sarıldığınızdan belli ama." Dedi kinayeli sesiyle.

Melis'in hafif güler gibi sesi geldi.Ama gülüyor mu emin olamadım çünkü yüzünü göremiyordum.

Ural Bey'in sorusu üzerine daha da şaşırdım.Adama sarılmama mı kızmıştı ? Sesi kızgın değildi aslında.

"Evet çikolatayı çok severim ama Alman çikolatasını daha çok severim.Zaten Yiğit'e sarılmamın amacı da buydu.Sonuçta alman çikolatası her yerde bulunmuyor.Almanya'ya şuanlık gidemeyeceğim için de teşekkür ettim." Neden bilmiyorum ama kendimi ona karşı savunma , açıklama gereği hissettim.Oysa benim hiçbir şeyim değildi.