Selamün Aleyküm 🌸
Nasılsınız bakalım? Soranınız yoksa ya da her zaman "iyi" cevabını vermek zorunda olduğunuz kişiler soruyorsa diye sordum.
Bu bölüm 17. bölümün devamı olacak.
İyi okumalar ❤
Hani insanların eşik değerleri olur ya! İşte şuan tam o zamandayım.Eşik değerim fazlasıyla aşılmış ve tahammül seviyem azalmıştı.Her şeye göz yummak da bir yere kadardı.Zaten şu güne kadar ağzımı açmadım.Ama artık gerçekten sabrımı sınıyordular.
"Masal!"
Sesin kime ait olduğunu biliyordum ama yine de kafamı kaldırma gereği duydum.Bana doğru korku içinde gelen Ural Bey'i gördüm.Ama hemen gözlerimi yere indirip kafamı bacaklarıma gömdüm.
Aslında bu kadar tepki vermemem gerekiyordu çünkü tam kendilerine göre bir davranış sergiliyordular ama benden habersiz fotoğrafımı çekip saçma sapan şeyler yazmak da neydi? Ben de onların akrabasının, onların kanından ve canındanım.Neden beni dışlıyorlar ve böyle davranıyorlar bir türlü anlamıyorum.
Bu babam vefat etmeden önce de böyleydi.Anneme ve bana kin besliyorlardı.Nedenini bilmediğimiz halde.Ama bu yaptığı da gerçekten fazlaydı.Benim hakkımda ileri geri konuşmazdı.
Yanımda bir hareketlenme hissedince irkildim ama Ural Bey'in olduğunu anladığım için kalkmadım.Bir müddet kalkmayı da düşünmüyordum.
"Masal kafanı kaldırır mısın?" Ural Bey'in çok naif ama bir o kadar korkmuş sesini duydum.Neden peşimden geldi ki şimdi?
Kafamı kaldırmak gibi bir düşüncem yoktu.Beni böyle ağlarken görsün istemiyordum.
Seni daha ne hallerde görecek haberin yok ;)
Off içses ben burda ağlıyorum senin söylediklerine bak!
Ne var canım? Onların her zaman ki hali.Gider iki saçını yolarız bitti gitti.
Bu sefer sanırım gerçekten saçlarını yolacağım.
İsabet olur!
"Masal kafanı kaldır!" Sabrı tükenmiş gibi nefesini verdi.Aslında kaldırmak istemiyordum ama pes edeceğe de benzemiyordu.
Yavaşça kafamı kaldırmaya başladım.Kollarım hala bacaklarıma sarılıydı kafam da hafif yatıktı.Ağlamaktan şişmiş gözlerimi utana sıkıla Ural Bey'e diktim.Saçlarım dağılmış ve ağladığım için ıslanan yanaklarıma yapışmıştı.Gözlerimin de kızardığına emindim.Bu berbat halimden her ne kadar utansam da gözlerimi çekmedim.
"Ne var?" Diye sordum düz bir sesle.Sinirimi Ural Bey'den çıkarmamam gerekiyordu ama sinirliydim ve şuan yanımda o vardı.
Bana gerçekten korkmuş gözlerle baktı.Yanıma biraz daha yaklaştı ama yine de biraz mesafe koydu.Kollarını kıpırdatacak gibi oldu ama hemen vazgeçti.Gözlerinden iki saniye sinirin geçtiğini gördüm.Bana sarılmadığı için sinirlenmişti.
Yapacak bir şey yok! Şu güne kadar bassaydı bize nikahı.O zaman istediği gibi dokunurdu.
Kasap et derdinde koyun can derdinde.Gerçekten bu haldeyken yapma bari!
Ne yapayım? Huyum kurusun! :)
Aminnn
"Bir şey mi oldu ? Neden ağlıyorsun?" Bana dokunmak ve destek olmak istiyordu ama yapamıyordu ve yapamadıkça daha çok sinirleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ramazan Time | texting
Teen FictionSiz:Gün boyu aç kalmışım Siz: Susuz kalmışım. Siz: Yorgunluktan geberdim bu da yetmezmiş gibi ezanı tam 3 dakika geç okudunuz imam bey. Siz: Hayır yani biz açız aççç.. 524*******: 1. si ezanı imam okumaz müezzin okur. 524*******: Yani ben ezan okuma...