18.Bölüm

467 38 70
                                    

Selamün Aleyküm 🌸

Bu bölümde diğerlerinden bağımsız Masal ve Ural'ın küçüklüğü de olacak.Diğer bölümde de kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Kitapta yazdığım bir olayın gerçek hayatta başıma gelmesi🥲

Bölümü dün atacaktım ama yurt dışından amcam geldi ve tüm gün evde değildim.O yüzden bugüne kaldı.Ama özür niyetiyle yine upuzun bir bölüm ile geldim.

İyi okumalar ❤




İlahi Bakış Açısı

"Kızım bırak o elindekini, yazık hayvana!" dedi yere oturmuş elindeki kurbağaya dikkatle bakan kıza.

"Hayır, bırakmam.O artık benim.O benim kardeşim." Elinde tuttuğu kurbağanın başını okşadı.Kurbağa koyu yeşildi ve siyah benekleri vardı.Aşırı çirkindi ama kız hiç tiksinmişe benzemiyordu.Aksine elinde sıkarak ve okşayarak seviyordu.

"Kurbağadan kardeş olur mu hiç?" Adam kızın yanına eğildi ve kurbağayı almaya çalıştı ama kız bırakmadı.

"Olur neden olmasın." Dedi hiddetle ve geri geri gitmeye başladı.Kurbağanın başına bir öpücük kondurdu.Kurbağa "Vırak" diye bir ses çıkarınca küçük kız yüzünü buruşturdu ama babasına belli etmedi.

"Kızım bir de öpüyorsun o şeyi.Mikrop kapacaksın bak!" Kız inatla başına iki yana salladı.Kendine kardeş bulmuştu, artık bırakmasına imkan yoktu.

"Olmaz.Bu kurbağa benim!" Diye seslice bağırdı.Kafasına koyduğu şeyi mutlak suretle yapmalıydı diye düşündü içinden.

"Eğer o kurbağayı bırakırsan seni arkadaşlara götürürüm." Adam kızı ikna etmek adına yanına yaklaştı ve ılıman bir sesle konuştu.

"Hangi arkadaşlara ?" Diye merakla sordu.

"Yeni arkadaşlara." Adam kızın heyecanı karşısında mutlulukta gülümsedi.

Küçük kız elindeki kurbağayı hiç yokmuş gibi yere bıraktı ve hemen ayağa kalktı.Ellerini pantolonun üstüne sildi ve kafasını kaldırıp babasına baktı.

"Tamam o zaman hadi gidelim." Adam küçük kızının kararlılığı karşısında hayrete düşmüştü.Gülerek kızın elinden tuttu ve beraber yürümeye başladılar.

Babasının elini tutan kız adeta sekerek yürüyordu.Yolda gördüğü böcek,  salyangoz gibi hayvanları eline alıp sahiplenmek istese de bu dürtüsünü törpülüyordu.

Eve gidince "sümüklü böcek almak istiyorum." diye ağlar ve babamı ikna ederim diye düşündü.Bu düşüncesine kendi kendine katılarak kafasını aşağı yukarı salladı.Bu çok mantıklı bir fikirdi.

Büyük bir kapının önüne gelince babası durdu ve kapıdan içeri ikisi beraber girdi.İçeri girince bahçede oynayan bir kız gördü.Hemen yanında da bir tane kadın vardı ve elindeki domatesleri doğruyordu.Elindeki yelpaze ile mangalla uğraşan adam onları fark edince hemen yanlarına geldi.

Ramazan Time | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin