14.Bölüm

551 50 48
                                    

Selamün Aleyküm  🌸

Yaz çok çabuk bitmedi mi ya ? Daha yeni girmiştik oysa.Neyseki kış mevsimini daha çok seviyorum.Bu kitabı da kışın oruç tutarken yazmayı çok isterdim.Ama neyse şimdi de eğlenceli yazması.

İyi okumalar ❤

"Sanırım artık sizinle bu konuyu konuşmamız gerekiyordu." Çok içten ama bir o kadar da ciddi bakıyordu.

Konu mu , ne konusu ? Aslında bakışları kötü bir şey söyleyecek gibi durmuyordu.Daha çok sanki bir şey söyleyecek ama cevabın kötü olmasından korkar gibi duruyordu.

"Ne konusu ?" Diye sordum tereddütle.Derin bir nefes aldı ve gözlerimin içine baktı.

"Ayy zaten dünden beri heyecandan uyuyamıyorum bir de siz şimdi heyecanlandırıyorsunuz.Acun gibi beklemek yerine konuya geçsek." Dedim.Aslında çok beklememişti ama benim de sabrım kalmamıştı.

Kızlar sana ne dedi? Rezil olma , saçma konuşma demediler mi ? Adam vazgeçip gidecek şimdi göreceksin o zaman !

Saçma konuşmuyorum.Heyecanlıyım sadece o kadar.

"Heyecanınızın sebebi benimle buluşuyor olmanız mı ? Yoksa konuşacağımız konu mu ?" Diye sordu merakla.

Aslında ikisiydi de ama bunu ona söylemeyecektim.Yoksa neden heycanlandığımı sorardı ve buna kesinlikle cevap veremezdim.

"Şey gözlerinizin rengi tam olarak ne ? Kehribar diye düşündüm ben ama." Dedim tüm odağımı gözlerine vererek.Aslında sorusuna cevap vermeyerek kabalık etmiştim ama gerçekten şuan utançtan ve heyecandan ne yaptığımı bilmiyordum.

Sorum üzerine yüzü düştü.Kendi sorusuna cevap alamayınca masaya bıraktığı araba anahtarını eline alıp çevirmeye başladı.

"Ben açık kahverengi demeyi tercih ediyorum ama tabi siz isterseniz kehribar diyebilirsiniz." Hala elindeki anahtarı çeviriyordu ve dikkatimi oraya çekiyordu.

Ama kesinlikle gözleri açık kahverengi değildi.Bal rengi diyebilirdi , altın rengi diyebilirdi , sarı tonları diyebilirdi ama açık kahverengi çok basit kalırdı.Tamam gözleri o kadar açık bir renk değildi.Kehribardan biraz daha koyuydu ama benim ömrüm hayatımda gördüğüm en güzel renkti.

Cevap vermek yerine hayran gözlerle onun gözlerine baktım.Şimdi onun göz rengini tartışacak değildik.

Ee konuyu sen açtın ? İlk sen sordun ya adama.

Doğru neyse bir şey olmaz en azından konuyu dağıttık.

Ural Bey anahtar ki gözlerini tekrar bana çevirdi.Gözlerimin içine bakıyordu ve bu sefer önemli bir şey söyleyeceği belliydi.

"Konuyu daha fazla uzatmanın bir mantığı yoktu." Elindeki anahtarı masaya tekrar bırakmış ve ellerini masada birleştirmişti.

"Sizin cevabınız ne olur ya da benimle aynı fikirde misiniz bilmiyorum ama benim konuyu daha fazla uzatmaya hiç niyetim yok." Dedi ve anahtarı tekrar eline aldı.

"Evet konuyu uzatmayı ben de sevmem." Çok mantıklı şeyler diyormuşum gibi baktı ama cevap vermedi.

"Bildiğiniz üzere imamım." Dedi onaylamamı bekler gibi.

"Evet çok iyi biliyorum.Müettin değil imamsınız." Dedim kafamı aşağı yukarı sallayıp sırıtarak.Ural Bey'in dudağının kenarı yukarı doğru kıvrıldı ve gözleri yana doğru kaydı.Sonra tekrar bana baktı.

Ramazan Time | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin