3. Bölüm

731 21 2
                                    

Arabada çalan müzik kulağımı doldururken iyice Kerem geliyordu gözümün önüne, çok özlemiştim..ciddi anlamda çok özlemiştim. Son zamanlarda benden uzaklaşma sebebi meğersem buymuş, istemediği şeylerle tek başına beni etkilememesi için mücadele vermiş. Camda yasılı duran kafamı biraz oynatıp boynumu kıtlatmıştım, neredeyse gelmek üzereydik.

Tekrar dikkatimi arabada çalan şarkıya verdiğimde şarkının anlamı yüzünden gözüm dolmasın diye savaş veriyordum.

Susmasan olmaz mı?
Anlatsan bir kere
Önümde kilitli kapılar
Anahtarları sende

Gitmesen olmaz mı?
En azından bir gece
İçimde bir kara orman
Yanıyor gittiğinde

Yunus'un bir anda bağırması üzerine dikkatim dağılmıştı.

"An itibariyle mahalleye girdik gencolar!"

Olduğum yerde kıpırdandığımda içim içimi yiyor haldeydi, sevdiğim adama kavuşmama ramak kalmıştı.
Yunus bir anda 2 katlı, müstakil şirin bir evin önünde durduğunda buranın neresi olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Şu an Kocaeli-hisareyn köyünde Kerem'in çocukluğunun geçtiği yerdeydim ve şimdi tam da buradan o küçük çocuğu alıp gidecektim.

Hep beraber arabadan indiğimizde önce evi süzmüştük, muhtemelen çok kalabalıktı çünkü içeride bas baya sevgilimin ailesi ve evlendirmeye çalıştıkları kızın ailesi hep beraberdi!

"Nasıl gireceğiz şimdi?" Merakla sorduğum soruya yanıt beklerken bir anda Barış beni omzuna almıştı.

"Lan napıyorsun it!" Bağırmamla beraber bizimkiler kıkırdarken Barış yalandan bir sitemle konuşmaya başlamıştı.

"Yenge boyun max 170, keremin odası yukarıda oraya nasıl çıkmayı bekliyorsun?"

"Nasıl ya? Camdan mı gireceğim?"

Hepsi kafa salladığında oflayarak ayağa kalkmayı denemiştim, bir yandan korkuyordum da.

"Lan bak Barış sıkı tut he, ava giderken avlanmayalım"

Bizimkiler aşağıda gülerken ellerimi cam kenarına sabitleyip kendimi yukarı çekmem lazımdı, zaten fazla büyük bir yer değildi haliyle köy evi olarak geçiyordu.

"Hadi Nisam sakin ol atla içeri"

Tuğçe'nin verdiği gazla beraber kendimi içeri doğru çekmiştim, belime kadar cama yaslandığımda dengemi sağlayıp kendimi Kerem'in odasına atmıştım.
Yerden tam kalkacağım sırada odaya giren kişiye kaymıştı gözlerim, Reyyandı bu!

"Reyyaann prensesiimm!" Reyyan beni gördüğü gibi üstüme koştuğunda hemen sarılmıştı ama hafif ağlamaklı duruyordu yüzü.

"Birtanem noldu sana, ne bu halin?"

"Yaa yenge ben seni istiyorum! Abimi köyden bir kızla evlendirmek istiyorlar!"

Reyyan'a sıkıca sarıldığımda o da aynı şekilde bana sarılmıştı tabi sarılmamızın üstünden fazla zaman geçmezken içeri Kerem girmişti.

"Reyyan nerdesin abici-"

Kerem beni gördüğü gibi donmuş kalmıştı bende aynı şekilde öylece duruyordum, ikimizde şok olmuş gibiydik. Yavaştan gözlerim dolarken Kerem kapıyı kapatıp yanıma gelmişti. Reyyan o sırada odadan tüydüğünde Kerem'le baş başa kalmıştık.

Gittiğinde | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin