26. Bölüm

196 9 0
                                    

Şaşkınca Kerem'e bakarken o ise sırıtarak beni izliyordu.

"Nasıl yani her şey bitti mi şimdi? Bu haftasonu evleniyoruz yani?"

"Evet güzelim nikahı kıyıp ardından da düğünü yapacağız"

Heyecanla Kerem'e sarıldığımda o da ellerini belime sarmıştı.
Kerem'le tatilden döner dönmez gerekli evrakları hazırlayıp nikah dairesine gitmiştik ve sonunda tarihi alabilmiştik.
Bu gün günlerden salıydı ve haftasonu düğünümüz vardı, yakın tarihti ama pekte önemi yoktu zaten Kerem'in abisi düğün için pek çok mekan önermişti bize bu yüzden aklımızda her şey oturmuştu.

Geldiğimiz bu büyük evlendirme dairesininde bulunduğu, kültür merkezi gibi olan büyük binadan çıkmadan önce lavaboya gitmem gerekiyordu. Kerem beni lavaboların olduğu koridorda beklerken de hızlıca lavaboya ilerlemiştim.

İçeri girdiğimde yerde ağlayan bir kız dikkatimi çekmişti, kim ki bu?
Yavaşça kıza yaklaştığımda yüzünü görmeye çalışıyordum ama elleriyle kapatmış bağırarak ağlıyordu tabi sesi net gelmiyordu kafasını gömerek ağladığı için boğuktu.

"Neden ağlıyorsun? İyi misin?"

Sakin sakin konuştuğumda ağlaması bir anda susmuştu, tövbe estağfurullah.
Kafasını bir anda kaldırdığında bu otelde gördüğümüz bize musallat olan Almira denen kızdı, galiba Kerem'in dediğine göre bu kız Dilara'nın kuzeniydi..

"Nisa..senden nefret ediyorum anlıyor musun, nefret!"

"Ne..ben ne yaptım sana?"

Şaşkınca kıza bakarken ayağa kalkıp üstüme geliyordu, ellerimle dur dercesine işaret ederek geri giderken inatla geliyordu.

"Ya kendine gel napıyorsun? Benim ne zararım var sana!"

"Senin yüzünden Kerem beni sevmedi anlıyor musun!"

"Ya siz bitmek bilmeyecek misiniz? Dilara yetmedi şimdi de sen mı çıktın başımıza, ya rahat bırakın artık bizi rahat!"

Artık duvara kadar geldiğimde inatla üstüme geliyordu.

"Senin yüzünden her şey, Kerem belki de benim olurdu! Keşke vurulduğunda ölseydin belki o zaman benim kocam olurdu!"

"Ya sen ne kadar berbat bir insansın! Sana zararı dokunmayan bir insanın ölmesini isteyecek kadar aşağılıksın!"

"Seni burda yolarım Nisa! O karnındaki bebek yerine Kerem'in benden çocuğu olabilirdi! Bak kimse yok, öldüreyim mi şimdi çocuğunu da seni de!"

"S-sen delirmişsin!"

Şok olmuş öylece bakarken biraz geri adımlayıp kahkaha atmaya başlamıştı, elim karnıma gittiğimde korkuyordum ama kendimden önce bebeğim için korkuyordum şu an..

Almira bir an da cebinden bıçak çıkardığında gözlerim büyümüş ona bakıyordum, bana doğru gelirken ellerimi kaldırıp bağırıyordum.

"Sakın! Almira kendine gel sakın!"

Bıçağı aşağıdan tutarken karnıma batırmak istediği belliydi, inatla zorlarken tüm gücümle kolunu tutmaya çalışıyordum. En son Almira'yı geri ittiğimde yere düşmesiyle kapıyı açıp koşmaya başlamıştım.

Gittiğinde | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin