Sandalyeyi çekip oturduğumda içten içe kendimi garip hissediyordum çünkü şu an aile toplantısı vardı bildiğiniz Kerem, annesi, babası, abileri, yengeleri, minik kardeşi Reyyan ve gelin adayı ben!
Kerem'in yanına pusmuş herkese teker teker bakarken çok gerilmiştim, evet herkesle tanışıyordum ama en son Kerem'i evden kaçırdıktan sonra bir daha görmemiştim haliyle de utanmam normaldi bence.
Yanımıza yaklaşan garson bize menüleri uzattığında herkes yemek seçiyordu minicik Reyyan bile ama ben hala gergindim, neden böyle oldum bilmiyordum ama yanaklarım yanıyordu."Hayatım sende mi yemek seçsen hm?"
Kerem bana dönmüş bakarken ben ise onun koluna yapışmış haldeydim aşırı utanıyordum!
"Güzelim..sana diyorum"
Kerem hafif sırıtırken yüzüme yaklaşıp yanağıma öpücük kondurmuştu, bu daha da utanmama sebep oldu tabi!
"Kerem ailenin yanındayız!"
Sessizce konuşurken Kerem pekte umursar gibi görünmüyordu.
"Hadi bebeğim yemek seç de isteyelim"
"Kendine ne aldıysan bana da ondan al Kerem zaten şu an çok yiyebilir halde değilim atıştırırım yeter"
Tek nefeste sessizce konuştuğumda kalpten gidecek gibi olan nefesimi dizginlemeye çalışıyordum sanki bana bakıyorlarmış gibi hissediyordum, niye böyle olmuştum ben??
"Tamam güzelim ben hallederim sen bir elini yüzünü yıka gel"
Kerem'in dediğini masadakiler de duymuş olacak ki annesi hemen bana dönüp gülümsemeye başlamıştı.
"Benim gelinim hala utangaç mı?"
Annesi tatlı tatlı konuşurken içim yumuşuyordu.
"Sorma anne ya çok utangaç"
Şaşırmış Kerem'e bakarken herkes gülüyordu bende hafif gülüyordum ama alttan elini de sıkmayı ihmal etmedim.
"Sen bi elini yüzünü yıka gel canım"
Emel yengenin konuşması üzerine topluca masaya baş selamı verip kalkmıştım, yavaş adımlarla lavaboya ilerliyordum yoksa valla yere falan da yapışabilir haldeydim.
Kapıyı açıp lavaboya girdiğimde elimi yüzümü yıkayıp kurulamıştım, Nisa kendine gel kızım!Tam lavabodan çıkacağım sırada bir anda ışıklar kapanmıştı üstüne üstlük kapı da açılmıyordu. Kapıyı çekiyordum, vuruyordum ama bakan yok!
İçimdeki gerginlik git gide büyürken burada napacağımı düşünüyordum? Hem sorun şu ki benim kapalı alan fobim vardı, evet lavabo dar değildi fakat bu şekilde bilmediğim yerlerde tek kalmak beni hep korkutuyordu..
Telefonum da çantamdaydı ve çantam ise masadaydı, içimden çaresizce sure okurken bir yandan tuvalette çarpılır mıyım diye düşünüyordum.
Hem masayı da terk etmiş gibi olmuştum..Tekrar kendime gelip kapıya vurduğumda hala gelen geçen yoktu tam o an içeriden büyük bir çığlık sesi geldiğinde içeride bir şeyler döndüğünü anlamıştım ama ben burada napacaktım?
Kerem'den♡~
Nisa'nın masadan kalkmasıyla beraber yanımıza gelen garsona siparişleri vermiştik ardından hep beraber havadan, sudan, karadan sohbet ediyorduk o sırada Reyyan bana seslenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gittiğinde | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Gitmesen olmaz mı? En azından bir gece, içimde bir kara orman yanıyor gittiğinde"