Şu an arabada Kerem'le karakola gitmem hakkında tartışıyorduk. Ne var yani bende peşine takıldıysam?
"Yavrum hamile hamile karakollara gelmeni doğru bulmuyorum neden anlaşamıyoruz?"
"Kerem dalga mı geçiyorsun hayatım? Sanki gören depar atmaya gidiyorum sanar bebek daha fasulye kadar, yok bile"
Kerem bana aynadan tip tip baktığında bir yandan yola odaklanıyordu.
"Bak güzelim benim için bebeğimizin boyutu önemli değil önemli olan sevgilim ve hamile olman, dışarısı düşman doluyken seni çok fazla dışarı çıkartmak istemiyorum hani bunu kısıtlamak olarak algılama ama benimle karakola gidiyorsun şu an be yavrum sence normal mi?"
Kerem'e göz devirdiğimde iyice bu iflah olmaz bakışı atıyordu ama surat ifadesi gerçekten komikti.
"Yakışıklım, kocacım, selvi boylum, balım, hayatımın anlamı senin bu sevgilinin götü rahat durmuyor anladın?"
Kerem bir anda bunu dememi beklemez gibi afallayıp güldüğünde bende hafif gülüyordum çünkü gerçekten öyleydim rahat duramıyordum. Tuğçe ve Yunus direkt karakola geçtikleri için bende heveslenip gitmek istemiştim ama ne yapayım çok merak ediyordum..
Düşüncelerimden beni ayıran şey Kerem'in arabayı park etmesi olmuştu, ne ara gelmiştik? Etrafa bakarken park ettiğimiz kısmın yanında karakol olduğunu görmemle dönüp Kerem'e bakmıştım, parka fazla odaklanmış olacak ki dili dışarıda gözleri arabanın tekerindeydi dikkatlice park ediyordu hayır yani gören de sanacak Da vincinin şifresini çözüyor.
Beraber arabadan indiğimizde sıkıca elimi tutmuştu, içeri adımladığımızda güvenliklerle konuşup komiserin yanına ilerliyorduk. Kerem buraya nedense alışık gibiydi muhtemelen geçen ki avmde yaşanan olaydan sonra polislerle sıkı fıkı olmuştu."Gel güzelim" beraber bir odadan girdiğimizde ellerimiz birleşik olan Kerem'i takip ederek girmiştim, başımızla komisere selam verdiğimizde Yunus ve Tuğçe bizden önce gelmiş oturuyorlardı sağolsun onlar da gerçekten her seferinde yanımızdaydı.
"Hoşgeldiniz Kerem öncelikle buyrun oturun şimdi konuşacaklarımız biraz derin konular"
Keremle hala el ele haldeyken beraber ikili koltuğa geçmiştik, içim içimi yerken Merakla komisere bakıyordum.
"Direkt konuya girmek gerekirse Dilara'nın ailesi tamamen yakalanmış durumda bir adamlarını bile bırakmadan hepsini topladık gençler ama sorun şu ki bunu yapmamız normalde çok zordu fakat bize bir kadın yardım etti"
Kaşlarım havalandığında Kerem de benimle aynı yüz ifadesini takınmıştı.
"Kadın, Dilara'nın üvey annesiymiş diye duyduk açıkçası bize bir anda mail yoluyla konum gönderdi ve bizzat eşini yakalandırdı bir yandan da Nisa'yı görmek istiyorum dedi"
"Ne"
Keremle aynanda tepki verdiğimizde şaşırmış haldeydim, bu kadın kim olabilirdi ki? Dilara'nın üvey annesi beni ne yapacaktı?
"Komiser Bey bu kadın her ne olursa olsun Dilara'nın üvey annesi gidipte ben sevgilimi bu kadınla görüştüremem"
Kerem fikrini belirtirken açıkcası bana da mantıklı gelmişti ardından komiser söze girdi.
"Kerem bak haklısın elbette ama kadın zararlı bir insan değil zaten Dilara'nın babası Mehmet'le zorla evlenmiş haliyle adam mafya, bu kadın da başka bir şey var çözmemiz gerek fakat kadın Nisa'yı görmek istiyorum diye özellikle belirtmiş mailde"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gittiğinde | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Gitmesen olmaz mı? En azından bir gece, içimde bir kara orman yanıyor gittiğinde"