Bölümü okuma tarihiniz?
🖤
"Âhu! Hadisene kızım, daha seni işe bırakıp sevgilimin yanına gitmem lazım."
Âhu.
Âhu Keklik.
Adım buydu benim. Siyah, gece karası saçlarım vardı. İnsanların bu saç boya mı? diye sormasına sebep olacak kadar karaydı. Dudağımın hemen üzerinde siyah bir nokta vardı. Yüzümde sevmediğim tek yer burasıydı. Pürüzsüz bir yüzüm yoktu, bir çok kadında olduğu gibi bende de sivilce ve lekeler vardı.
Bunları doğal karşılamak yerine üzerini makyajla kapatanlardandım. Böyle olmasını tercih ediyordum, adı üzerinde tercihti.
Banyo aynasından siyah saçlarımı son kez taradım ve siyah renkteki tokayı alarak sıkı bir topuz yaptım. Vakit epeyce geçtikten sonra bana baş ağrısı olarak geri döneceğini bilsem de iş kuralları gereği bunu yapmak zorundaydım.
Ha şu iş kuralları demişken, saçmalığı hakkında biraz konuşmak istiyorum. Mesela siyah bir etek ve beyaz bir gömlek giyme zorunluluğu vardı. Ayakkabı olarak tabi ki de topuklu, o da yetmiyormuş gibi kilotlu çorap diye parantez içinde ayrıca belirtilmişti. Bu kuralları kim koyuyordu merak ediyordum.
"Kızım şu banyodan çıksana. İlk iş gününde geç kalmak mı istersin?"
Üzerimdeki kıyafetlere son kez bakıp tatlı kokularımdan birisini üzerime sıktığımda artık hazırdım. Çantamın içine şarj aletimi de koyarak, arkadaşımın yanına doğru ilerledim. Kapıda beni bekliyordu. Bakışları beni bulduğunda bıkkınlıkla ofladı.
"Sonunda."
"Hadi çıkalım." Dedim bundan önceki söylediklerine bir cevap vermeden. Gergin hissediyordum. Bundan önce birçok yerde çalışmıştım fakat buranın kuralları ve çalışma stili beni korkutmuştu. Disiplinli bir yere benziyordu. Yer dediğim de evdi. Bir iş yeri değil evde çalışacaktım. Görevim ne bilmiyordum. Beni işe alan kadın eve geldiğimde işimi söyleyeceğini belirtmişti.
Ne yapacağımı da bilmediğim için ayrıca geriliyordum. Sanırım ben çok gergindim!
Şimdi ayaklarıma spor ayakkabı giymiştim. Araçtan inmeden hemen önce ayağıma topukluları geçirirdim. Onlarla yürümek pek de tavsiye edeceğim bir şey değildi. Giydiğimde çok kötü yürüyenlerden değildim ama taşlı yollarda yürümek de öyle kolay olmuyordu. Umarım iş yerinde düşüp kendimi rezil etmezdim. Zaten kuralları okuduğumdan beridir dua edip duruyordum. Bir sakatlık çıkmasın diye içimi kemirip durmuştum.
Apartmandan ayrıldığımızda soğuk havayla yüzümü buruşturdum. Kış zamanı üzerimdekiler ne güzeldi! Koşa koşa arabaya bindiğimizde hemen ısıtıcıyı açmıştık. Araba ısınana kadar zaten bütün bedenim tiremekten kasılmıştı. Parmaklarımla bedenimi ısıtmaya başlarken, dudaklarımı araladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÇİFT GÖZ
ChickLitDerin bir nefes alarak odasına girdiğimde, elimdeki ütülü kıyafetleri yatağa bırakmak için adımlayacaktım ki ardımdan kapının kapanmasıyla korktum. Oda karanlık bir hal aldığında arkamı döndüm ve karartıyla karşılaştım. Boğazımdan akıp giden sıvını...