aşırı Korhan ve Âhu vibe.
12.10.24
🖤
O gün Mia ve Leo ile kahvaltı yapmamızın ardından saatlerce onlarda kalmıştık. Bebeğin tatlış odasını da görmüştüm. Bebek bu aileye geleceği için çok şanslıydı. Odası o kadar büyüktü ki burada bile özgürce kalabilirdi. Buradan ayrıldıktan sonra otele geri dönüp eşyalarımızı almış ve İtalya için yola çıkmıştık. Yolun çoğunu uyuyarak geçirdiğimiz için zaman hızlı geçmişti. Korhan kollarımdan hiç ayrılmak istemediğini yine belli etmişti.
Fakat ben halimden memnundum.
Ama o daha çok memnundu. Hatta bugün çok fazla.
Sözlerimden sonra belli etmemeye çalışa da morali gayet yerindeydi. Hep yüzü gülüyordu. Kelimeler onun kalbini bile yumuşatmaya yetmişti. Bu hallerini görünce de seviniyordum. O sanki bir çocuğun eline çikolata vermiş kadar huzurluydu.
Jetten indikten sonra eve geçtiğimizde kapılar aralandı ve evin önünde duran arabayla dışarıya çıktım. Eve doğru yürüyecekken duyduğum sesle adımlarım durdu. Korhan'a doğru dönerek "duydun mu bir ses?" diye sordum.
Kaşlarını çattı, bir süre dinlemeye çalıştı. "Ne gibi?"
"Köpek sesi gibi, sanki kısık kısık geliyor."
Adımlarımı eve yönlendirmek yerine sesin geldiği yöne yani evin arkasına doğru yönlendirdim. Evin birçok yerinde ışıklandırma olduğu için etraf aydınlıktı. İleride küçük bir karartı gördüğümde yaklaştıkça bunun küçük bir yavru köpeğe ait olduğunu gördüm. Sesi inler gibi çıktığı için endişelenirken, korktum. Yanına yaklaştım ve ayağında yarası olduğunu gördüm.
"Ya Korhan yaralanmış." Dediğimde sesim bayağı üzgün çıkmıştı. Arkamda varlığını hissettiğimde köpeği kucağıma aldım. İlk başta telaş yaptı ve küçük küçük havlamaya başladı. Bedeni çok kirliydi. Üstelik üşümüşe benziyor.
"Eve alalım mı? Ne olur?"
Üzgün gözlerle ona bakarken parmaklarını köpeğin başına götürerek okşadı. "İçeri geçip, sıcağa oturt. Ben veteriner hekim bulayım."
Sevinerek "Olur." Derken eve doğru ilerlemeye başladım. Salondaki yastıklardan birisini şöminenin yanına koydum ve popomu kumaşın üzerine oturttum. Köpek de kucağımdaydı. Birazdan elbet ısınırdı. Evin içerisi zaten sıcak olduğu için sıkıntı olmazdı.
Dakikaların ardından Korhan da yanımıza geldiğinde hekimin yolda olduğunu söyledi. Bu saate bile geliyordu. En azından içim bir an önce rahat kavuşacaktı.
"Çok tatlı değil mi? Minicik."
Söylediklerime cevap vermediğinde koltuklardan bize yakın olana oturdu. Köpeğin başını usulca severken Sevil Teyzenin sesini işittim. "Bir şeye ihtiyacınız var mı?" diye sorduğunda Korhan gerek olmadığını ve eve gidebilmesi gerektiğini söylemişti. O yanımızdan uzaklaşırken bir süre daha sessizce oturduk ve sonunda hekim geldi. Köpeğin durumunu kontrol ederken çok ciddi bir şey olmadığını söylediğinde feci rahatlamıştım. Ayağını sargıyla sarmıştı. Yanında getirdiği mamayı yedirmemiz gerektiğin söylediğinde nasıl beslenmesi gerektiğini de anlatmıştı. İyi ki mama getirmişti çünkü bu saate nerede bulabilirdik bilmiyordum. Köpeğin karnı doyunca onu odamıza kadar götürdüm ve rahat bir alan oluşturdum. Kendisi uykuya dalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÇİFT GÖZ
ChickLitDerin bir nefes alarak odasına girdiğimde, elimdeki ütülü kıyafetleri yatağa bırakmak için adımlayacaktım ki ardımdan kapının kapanmasıyla korktum. Oda karanlık bir hal aldığında arkamı döndüm ve karartıyla karşılaştım. Boğazımdan akıp giden sıvını...