2.7.24
🖤
Ben senin göz bebeklerinde kaybolmayı sevdim, seninleyken sana doyamamayı, sensizken ise doyasıya seni yaşamayı sevdim.
Yanımdan geçip gittiğinde son kez portakal suyumdan yudum alarak bitirdim. Sandalyemi geriye çekerek ayağa kalktığımda içeriye doğru ilerlemeye başladım. Birkaç odaya bakarak mutfağa bulduğumda içerideki yardımcılarla eşyalarımın nerede olduğunu sordum.
Korhan'ın odasında olduğunu öğrendiğimde oflayarak yukarı kata onun odasına çıktım. Kapıyı tıklattığımda "come!" Sesiyle içeriye girmiştim. Dolaba yerleşmiş kıyafetlerinden birisini çıkararak yatağa koydu.
"Bavulum buradaymış." Diye kısık sesle mırıldandığımda açık kahve rengindeki bavulumu görerek ellerimin arasına aldım. Bir şey söylemden hızlıca çıkacaktım ki aklıma gelenlerle durmak zorunda kaldım.
"Benim odam neresi?"
Üzerindeki gömleğin düğmelerini açmasıyla kısıkça boğazımı temizledim. Bu adamın beni görünce nedense üzerini çıkarası geliyordu. Yanıyorsa artık...
"Benim yanımdaki odayı hazırlattır."
"Tamam." diyerek son kez ona bakarak odadan ayrıldım. Boş yatağa nevresim serilmesi gerektiği için aşağıya inecektim ki genç bir kızı görmemle odayı hazırlamasını istedim. Gülümseyerek hemen işine koyulmuş, nevresim almaya gitmişti. Ben de bu sırada odayı incelemeye başlamıştım.
Oda çok güzeldi. Zaten buradaki her şey güzeldi, bunun olmaması tuhaf olurdu.
Yatağın önündeki manzara tamamen camdan oluştuğu için güzel bir görüntü yaratmıştı. Hafif nostaljik lambalar yerleştirilmiş, açık kahve tonlarında mobilyalar ve halı yerleştirilmişti. Yatağın üzerindeki tavan taşlardan düzenlenmiş ve aşırı iyi bir ortam haline getirilmişti.
Bavulumu puf koltuğun üzerine koyarak fermuarını araladım. İçindeki eşyaları dolabın içindeki askılıklara asarak yerleştirmeye başladım. Bu sırada kız gelmiş, yatağa çarşaf sermeye başlamıştı.
"How long have you been working here?" Ne kadar zamandır burada çalışıyorsun diye sorduğumda gülümsedi.
"I come here at certain times to clean it, but there is no continuity. When I learned that you were coming, they called me and I came at night and tidied up the place again." Belli zamanlarda temizlemeye geliyorum ama süreklilik yok. Geleceğinizi öğrenince beni aradılar, ben de gece gelip ortalığı yeniden topladım.
"I understand, where are you from?" Anladım, nerelisin?
"I'm from here, you?" Buralıyım, siz?
"I am from Turkey." Türkiyeliyim dediğimde mırıldanarak bana döndü. Biraz daha sohbet etmiş o işini hallederek odadan çıkmıştı. Bu kızı sevmiştim. Elbiselerimi vesaire eşyalarımı yerleştirdikten sonra beyaz renkteki bikinimi alarak banyoya geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÇİFT GÖZ
ChickLitDerin bir nefes alarak odasına girdiğimde, elimdeki ütülü kıyafetleri yatağa bırakmak için adımlayacaktım ki ardımdan kapının kapanmasıyla korktum. Oda karanlık bir hal aldığında arkamı döndüm ve karartıyla karşılaştım. Boğazımdan akıp giden sıvını...