9

800 31 4
                                    

28

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

28.6.24

🖤

Senin dışında düşünmemek hastalığına müptelayım.

Gözlerinden geçen anlamlar telaşla gözlerimin hareket etmesine sebebiyet verirken, oturduğum yerde donup kaldığımı hissettim. Ayakta olsam sendeleyeceğime emindim. Sorduğum sorunun ardından söyledikleri nefesimin teklemesine sebebiyet verdi. Kasıldım, ellerimdeki titremeye gizlemek için avuçlarıma tırnağımı geçirmek istedim ama protez tırnaklarım buna izin vermedi.

Terlemiştim. Öylece donup kalmam yüzünde bir değişiklik yaratmamıştı ama bir anlığına dudak kıvrımı yükselir gibi oldu. Acaba yanlış mı gördüm diye kendi kendime sorsam da bir cevabını verememiştim.

"Ben yatağınızı hazırlayayım." Dedim uzun süren sessizlikten sonra. Mantıklı olanın böyle gelmesiyle dudaklarımı aralamıştım. Hiçbir şey söylemedi geriye doğru dönerek odaya adımladı ve sürgülü kapıyı araladığında peşinden ilerleyerek odaya girdim.

Jet büyük olduğu için doğal olarak da oda da büyüktü. Oval yatağın üzerindeki nevresim düzenli bir şekilde yerleştirilmiş, birkaç koltuk ve dolapla donatılmıştı. Odayı incelemeyi bırakarak yatağa doğru adımladım ve nevresimi açtım. Yutkunarak geri çekildiğimde kapıyı kilitlediğini gördüm. Tekrardan boğazımdaki sıvının akıp gittiğini hissettim.

Geriye çekildiğimde, takım elbisesini ceketini çıkardı ve araladığı dolabın içindeki askılığa düzenlice astı, sıra gömleğinin düğmelerine geldiğinde bakışlarımı çektim. Zor da olsa bakışlarımın odağını sabit bir noktaya sabitledim. Gözlerimin önüne bedeninin gelmesiyle tenine bakmamaya çalışarak gözlerine baktım. Ama göreceğimi görmüştüm.

Üzerinde hiçbir şey yoktu. Altında ise sadece baksır vardı. Bunu gördüğümde gözlerimi kocaman açacağım sandım fakat kendimi tuttum. Utanılacak bir harekette bulunmak istemezken bu sefer o yapıyordu.

Neden bu kadar rahattı!

Yanımdan geçerek bir çırpıda yatağın üzerine çıktığında yatağın yanında öylece kalakaldım. Sırtım ona doğru dönüktü, bakışlarım karşımdaki kapıya bakıyordu. İçimden ya sabır çekerek arkamı döneceğim vakitte, bir anda belime sarılan kollarla yatağa çekildim. Dudaklarımın arasından kaçan çığlığım yüzünden büyük elleri ağzıma kapandı.

"Sesssiz ol. Çığlıklarını yanlış anlamalarını istemezsin."

Ne diyordu agılayamıyordum. Sıcak nefesi bütün dengemi bozmuştu. Anlatmak istediklerini zihnimi toparlamaya çalıştığım zaman anladığımda gözlerimi kocaman açtım. İması bütün bedenimi karıncalandırmıştı.

Parmaklarımla ağzımdaki ellerini çektim. "Susun lütfen."

"Kendini sessiz olduramadığın zamanlar da gelecek."

BİR ÇİFT GÖZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin