4.11.24
🖤
Kalbim boğazıma tırmanıyormuş gibi hissettiğimde, ellerinin varlığını başımın üzerinde hissettim. Sırtımdan önce duvağımı açmaya çalıştığını anlamıştım. O bütün tokalardan kurtulana kadar karşımdaki aynadan kendime bakmayı çekmedim. Onun beni bir vahşi hayvan kadar geçtiği boyuna bakışlarım gitti. Tokaları elinde biriktirdi ve duvakla birlikte bir köşeye koydu. Nereye koydu anlamasam da dikkatim zaten oraya kayamayacak kadar dağınıktı.
Elleri fermuarıma kaydığında çok geçmeden dudaklarının baskısını tenimde hissettim. Arkamda duran başı olmasa kafam geriye gidecek kadar etkilenmişti. Dudaklarımı dilim yardımıyla ıslatsam da yine de anında kuruyor gibi hissediyordum. Bu nasıl mümkün oluyor anlamasam da günlerce susuz kalmış gibiydim.
Fermuar çözüldü, ellerinde tuttuğu kumaşı bıraktığında sadece alt çamaşırımla kaldım. Gelinlikteki göğüs dekoltesinden dolayı sutyen takmamıştım. Bu yüzden gözler önüne serilen bedenimle bakışları aynadan gözlerimi bulduğunda o yangını harelerinde yakaladım.
Gözlerini kısarak "dön bana yavrum." Dediğinde derince yutkundum. İçimden öksürmek gelse de yapmadım. Yine onun gözlerine daha yakından bakabilmek için dediğini yaptığımda bakışları gözlerimden çekilmedi. Titrek bir soluğu içine çektiğinde, zor da olsa gözlerine bakmak için çabaladım. Aramızdaki o gerilimi hissettiğim anda dudaklarını dudaklarıma sertçe bastırdı. Dudaklarıma yayılan tatlı bir sıvının ne olduğunu anlamasam da sert öpüşüne karşılık vermemle dudaklarının arasından kaçan inleme boğazımdan akıp gitti.
"Bu gece çok uzun olacak yavrum." Dediğinde ne ara dudaklarımdan ayrılmış bunları dile getirmişti anlayamamıştım. Neden? diye sorduğumda, dudakları dudaklarımdan uzaklaştı. Başı eğildiğinde iş işten geçtikten sonra anladığım şeyi yaparak dudaklarını göğüslerimden birisine değdirdi. Diğeriyle sıkmaya devam ederken, dudaklarının arasında sıkışıp kalan göğüslerim acımaya başladı. Hareketleri o kadar hızlıydı ki ellerim farkında olmadan saçlarına uzanarak çekiştirmeye başladı.
"Korhan!"
Dilini göğüs çevremde gezdirirken aşağıdan aşağıdan bana baktı. "Korhan değil, kocan."
"Korhan!"
Göğüslerim ağzındayken beni kucağına aldığında başım geriye gitmiş ve inlemeye başlamıştım. Beni sertçe yatağa doğru attığında kendisi yatağın dışında kaldı. "Söyle!"
Başımı yattığım kumaştan kaldırarak kaşık kaşlarla ona bakmaya başladım. "Kocam! Oldu mu!" Dediğimde hala göğüslerimdeki sızıyla kalakaldım. Onun ise elleri gömleğinin düğmelerini uzandı ve çözmeye başladı. O kadar usul usul hareket etti ki bir an olsun bakışlarını bedenimden çekmeden hem gömleğini hem de pantolonunun çıkardı. Savuşturarak bir kenara atmasının ardından yatağa uzanarak çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÇİFT GÖZ
ChickLitDerin bir nefes alarak odasına girdiğimde, elimdeki ütülü kıyafetleri yatağa bırakmak için adımlayacaktım ki ardımdan kapının kapanmasıyla korktum. Oda karanlık bir hal aldığında arkamı döndüm ve karartıyla karşılaştım. Boğazımdan akıp giden sıvını...