1.7.24
🖤
Kendimle başladığım yolda, seninle devam etmek istiyorum; gel.
Arabanın aniden durması bazı kişilerin buraya bakmasına sebep olurken birkaç kişi çoktan arabanın modelinden dolayı onu çekmeye başlamıştı. Şahsen ben de olsam çekerdim. Güzel demek hafif kalırdı denecek kadar gösterişli bir arabaydı.
Kemerlerimizi çıkararak araçtan indiğimizde, hemen peşimizden arka araçtaki adamlar da inmiş eşyaları çıkarmıştı. Bakışlarım etrafa kaydı, sağ tarafımda deniz varken sol tarafımda da ağaçların önüne yerleştirilmiş mağazalar ve lokantalar bulunuyordu.
Kalacağımız yer buralarda bir yer olmasa gerekti. Çünkü ben burada pek öyle bir yer göremiyordum.
"Korhan Bey?" dedim ona dönerek bakışları anında beni bulduğunda göz göze gelemedik çünkü gözünde simsiyah gözlükler vardı. Kendisi bu sıcakta bir de takım elbise giymişti. Ben bile bu halimde terlerken onu düşünemiyordum.
"Acaba nereye gidiyoruz?"
Adamlara doğru ilerlemeden önce sorumu da cevaplamayı unutmadı. "Bundan sonrasını motoryatla devam edeceğiz."
"Peki efendim." Diyerek peşinden ilerlediğinde aniden durmasıyla burnumu sırtına çarptım. Acıyla burnumu tuttuğumda, kendi kendime mırıldandım. "Kırıldı galiba."
"Çok acıdı mı?" diye endişeli sesiyle arkasını döndüğünde parmaklarımın tuttuğu yere kendi parmaklarını koydu.
"Kırıldı diyorum."
"Kırılsa duramazsın."
Hah! Koskoca Korhan Bey, klasik Türk lafını mı kullanmıştı? Kulaklarım buna da şahit oluyordu.
"Duramıyorum zaten." Dedim sinirle.
"Çenenin de duramadığı kesin." Çok konuşmama mı laf etmişti o? Halbuki çok konuşmuyordum. Sinirli anlarım haricinde boş boğaz birisi değildim.
"Bir daha konuşmam." Dedim alıngan sesimle. Gözlerimi kısarak denize baktım, ona bakmadım. Parmaklarını burnumdan çektiğini hissederken sesini duydum.
"Bin içeride buz tutalım."
"Peki."
İlerlemeye başladığımda araca binmek için yardımcı olacak olan erkek elini uzattığında tutacağım vakitte, Korhan Bey'in elimi tutmasıyla donup kalacağım sandım. Onun yardımıyla çıktığım yatta öylece dikilerek elimdeki varlığının sıcaklığını düşündüm.
Elimi tutmuştu...
Elimi tutup çekiştirmeye başladığında yat hareket etmeye başlamıştı. Merdivenlerden aşağıya indiğimizde beni bir odaya soktu, mutfak olduğunu gördüğümde elimi bırakmadan diğer eliyle buzluğa araladı ve içerisinden çıkardığı buzu, hafif bir mendile sararak burnuma tutmaya başladı. Soğuk olduğu için biraz zor sabretsem de fakat şişmemesi için bu şarttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÇİFT GÖZ
ChickLitDerin bir nefes alarak odasına girdiğimde, elimdeki ütülü kıyafetleri yatağa bırakmak için adımlayacaktım ki ardımdan kapının kapanmasıyla korktum. Oda karanlık bir hal aldığında arkamı döndüm ve karartıyla karşılaştım. Boğazımdan akıp giden sıvını...