31.Bölüm Kareden Adam

2.8K 254 37
                                    

Ben geldiiiim. Hikaye 100 bini geçti ve aşırı mutluyum, hepsi sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim.

Bunun şerefine güzel bir bölüm yazdım, beğeneceğinizi umuyorum.

Bu arada sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş. Diğer bölümün sonunda size sormuştum aşiret-ağa mı yoksa gerçek aile mi diye. Aslında iki kitabın da taslakları hazır, ikisini de yazıp yayınlayacağım ama bu kitapla beraber üçünü aynı anda idare edemeyeceğim için birini daha erken yayınlamayı düşünüyordum.

Hangisini daha erken paylaşayım diye sormuştum, yani merak etmeyin ikisini de paylaşacağım. Ama önce bir kitabı final yapmam lazım. Umarım anlatabilnişimdir.

Hadi bölüme geçelim, iyi okumalar.

"Ama ya!" Sırtıma değen kar topu ile karşımdaki üçlüye baktım. Kollarımı göğsümde birleştirip, soğuktan kızardığına emin olduğum burnumu çektim ve çenemi dikleştirdim.

"Herkes bana oynuyor resmen!" Ağzıma ve boynuma sarılı olan atkı yüzünden boğuk çıkan sesimi umursamayıp, küçük bir çocuk gibi ayaklarımı yere vurarak tepinmeye başladım.

Bana bakıp güldükleri için dayanamayıp ben de güldüm ama kafama değen kar topu yüzünden gülmem yarım kaldı ve dengemi kaybederek öne doğru sendeledim.

Neyse ki düşmek yerine son anda dengede kalmıştım fakat fark ettiğim bir şey vardı. Az önce resmen haykırarak gülen Emir de dahil üçü de susmuş endişeyle bana bakıyor, bir yandan da hızlı adımlarla bana doğru geliyorlardı. Bir şeyimin olmadığını anlayıp rahatladıklarında arkamı dönüp kafama kar topu atan kişiye baktım.

Biz sokağa çıkıp oynamaya başladığımızda sesli bir şekilde gülmem ve bağırarak bana atılan karlardan kaçmam yüzünden bazı insanlar camlara çıkmış, daha sonra mahalleli gençler ve çocuklar yavaş yavaş bize katılmaya başlamıştı.

Başta herkes benimkilerin oynamasına şaşırsa da -özellikle Yağız'ın- fazla üzerinde durmadan eğlenmeye başlamışlardı. Biz de kaldığımız yerden devam etmiştik savaşa. Ben ve Emir bir takımken, Yağız ve Yusuf bir takım olmuştu ama Emir bana ihanet edip taraf değiştirmişti.

Arkamı dönüp mahcup bir şekilde bana bakan Osman ve Hale'ye baktım. İkisi aynı yaştaydı ve liseye gidiyorlardı. Sanırım Hale kar topunu benim yanımdaki Osman'a atarken hedef şaşırıp bana vurmuştu.

"Kusura bakma abi, istemeden oldu." Bu kadar gerilmelerine anlam verememiştim. Sonuçta kar topu savaşı yapıyorduk ve oyunun amacı birbirine kar topu fırlatmaktı.

Bir bana bir de arkama bakan çocuklara anlam veremeyip arkama bakınca, üçünün de kaşlarını çattığını gördüm. Küçük çocuklara böyle bakmalarını gülmek istesem de kendimi durdurup önüme döndüm.

"Tamam sorun yok." Benim gülmem ve konuşmam onları rahatlatırken oynamaya devam ettiler. Ben yanlarına gitmeden yanıma gelen üçlüye baktım.

Emir beremdeki karları temizlerken, Yusuf az önce sırtıma attığı karı temizliyordu. Kafamı aşağı eğip Emir'e temizlemesi için alan açarken kayan atkımı da Yağız düzeltti.

Tamamen hazır olunca heyecanla yanımdaki üçlüye baktım. "Hadi kardan adam yapalım."

Her ne kadar üç koca adamın bu kadar insan içinde kardan adam yapmayacağını düşünsem de -yine de beni kırmayacaklarından emindim- onlar beni yanıltıp itiraz etmeden benimle birlikte yapmaya başladılar.

Elime aldığım bir avuç karı, küçük bir top haline getirdim. Küçük küçük parçalar ekleyerek biraz büyüttüğüm kar topunu yere bırakıp yuvarlamaya başladım. Dizlerimin üzerine çökemeyeceğim için eğilerek yerde yuvarladım.

Zengin Mahalleli [BxBxBxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin