Zengin Mahalleli [BxBxBxb]

72.Bölüm Piknik

Uzun bir aradan sonra tekrardan yazarım ağzımdan olan bir bölümle geldim. Daha erken atmak isterdim fakat özel dersim vardı.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar.

YAZAR'DAN

Umut,  elindeki büyük hasır sepetin içine az önce kapağını kapattığı plastik kapları koyarken sevgilileri de ona yardım ediyordu. Emir gizlice bir börek ağzına koymaya çalışırken Umut onu fark edip elinin üzerine hafif bir tokat attı.

Emir ellerini geri çekerken büzülmüş dudakları ve büyümüş gözleri ile sevgilisine bakıyordu. Belki bir ihtimal ona kıyamaz, en azından börek yerine muhteşem görünen kurabiyelerden birkaç tane yemesine izin verebilirdi.

"Hiç öyle bakma aşkım, bu börekleri annemler için ayırdım." Yan gözle sevgilisine bakıp tekrar önüne döndü. Arkasında kalan ikili ile birlikte gülmemek için zor duruyorlardı. Çünkü Emir dışında diğer üçü de fırında fazladan kurabiye olduğunu, istediği zaman yiyebileceğini biliyorlardı.

Ne kadar zaman geçerse geçsin ilk günkü gibi küçük sevgilisinden duyduğu hitap ile dışarıda kalmış tereyağı gibi erimemek için zor durdu Emir. Bu çocuk onların kalbine zarardı.

"Tamam." Emir'in fısıltıyı andıran sesi diğer ikiliyi sesli bir şekilde güldürürken Umut daha fazla dayanamayıp arkasında kalan sevgilisin yanağına sulu bir öpücük bıraktı. Fırından aldığı ılımış kurabiyelerden birini onun ağzına koyup diğer yanağından da öptü.

"Afiyet olsun aşkım, sen iste tekrar yapayım." Yüzünde büyük bir gülümseme oluşan Emir ağzında dağılan kurabiyeyi bile çiğnemeyi unutmuş, sessizce şarkı mırıldanarak sepeti dolduran sevgilisini izlemeye dalmıştı.

Güneşli havanın güzelliği ile bugün pikniğe gitmeye karar vermişlerdi ve yanlarında tüm sevdikleri olacaktı. Umut'un anne babası, dedesi, Emir'in annesi ve teyzesi, Yağız'ın abisi, Furkan'ın babası, Furkan ve Serhat da orada olacaktı.

Her ne kadar Yasemin'den haz etmese de Yusuf'un o kadar insan arasında kendini yalnız hissetmemesi için onu da çağırmıştı Umut. Bu sayede bugün yine sinirleneceğini hissetse de sevgilisi için her şeye değerdi.

"Başka eksik bir şey kaldı mı?" Yağız dolaptaki limonata dolu büyük şişeyi de çıkararak tezgaha indirdi. Umut'un tatlı telaşı onları gülümsetirken diğer ikiliyle aynı anda yüzüne bir öpücük kondurdu.

Umut, yanaklarına ve saçına aynı anda aldığı üç öpücük ile afallarken kendine geldiği ilk an hafif kızarık yanakları ile arkasını dönüp sırayla üçünün de dudağına ufak bir öpücük kondurdu.

Bunun ile yetinmeyen Yusuf, ondan ayrılmak üzere olan sevgilisinin belinden yakalayıp kendine çekti. Dudağına daha çok yapışırken diğer ikili de ondan gelen güzel kokunun kaynağı olan boynuna yönelmişti.

Umut nefessiz kalıp geri çekildi ve alt tarafları kendisine baskı uygulayan sevgililerinden ayrıldı. Biraz daha devam ederlerse bugün evden çıkamayacak, onları bekleyen insanlara yetişemeyeceklerdi.

"Annemler bekliyor, şimdi olmaz." Yağız, kısılan gözleri ile minik sevgilisini kendisine doğru çekti. "Akşam elimizden kurtulamazsın ama küçük fare."

Umut yeni hitap ile kıkırdarken geriye çekilip tezgahtaki ağır sepeti eline almaya çalıştı. "Hayır sevgilim, akşam da olmaz. Dünden dolayı ağrılarım tam geçmedi."

Yusuf ve Yağız, Emir'e çatık kaşları ile bakarken Emir onlara pişkince sırıtıp ağzındakileri çiğnerken Umut'un yanağından bir makas aldı. Gözlerini deviren Yağız, Umut'un kaldırmakta zorlandığı sepeti tek eline alarak kolunun altına aldığı sevgilisi ile mutfak kapısına adımladı.

Yusuf da tezgahtaki limonatayı alıp peşlerinden giderken Emir ağzına fırından iki kurabiye daha attı. "Beni de beklesenize!"

Kapının ağzında ayakkabılarını giyen üçlü koşarak peşlerinden gelen Emir'e gülüp kapıyı açtılar. Apartmandan ilk çıkan Yusuf, gelenler için kapıyı açık tutarken herkes sırayla çıktı.

Furkan ve Serhat Kemal Bey'i aldıktan sonra gelecekleri için onları beklemeden arabaya binerek kararlaştırdıkları yere doğru sürmeye başladılar. Bu piknik, bir nevi de Kemal Bey'in boşanmasını kutlamak içindi.

Kaçamak öpücükler, bol sohbetler ve keyifli kahkahalar eşliğinde biten araba yolculuğu sonunda denizin göründüğü, bol yeşillikli düz bir alana varmışlardı. Bir tarafında voleybol, futbol ve basketbol sahası olan yeşillik alanda, sırayla banklar da bulunuyordu.

Burası birkaç yıl önce açılmıştı ve oldukça titiz olan sahibi sayesinde yerlerde tek bir çöp bile yoktu. Sahalar oldukça bakımlı, banklar ise sağlamdı. Piknik için gelenlere ayrı mangal yerleri de bulunuyordu. Ayrıca alanın ortasındaki büyük çeşmeden temiz su akıyordu.

Yağız elindeki sepet ile fazla göz yormayan kalabalığın arasında aradığı kişileri buldu. Son gelenler onlardı ve diğerleri daha yeni gelmiş gibi duruyordu.

Küçük bir selamlaşma faslından sonra semaverde çay konulmuş, sohbet için uygun bir ortam oluşturulmuştu. Serhat ve Furkan semaverde başında cilveleşerek çayı hazırlarken dörtlü ise diğerlerinin degetirdiği yemekleri hazırlamak ile meşguldü.

Pars Bey ve babası Asım Bey Yakup ile her konudan -ama özellikle Asım Bey'in ısararı ile askeriyeden- sohbet ederken; Peri Hanım da her zaman dışarıda takındığı elit kişiliğinden sıyrılmış, bağdaş kurarak oturduğu örtüde yanındaki iki kadın ile dedikodu yapıyordu. Bahar Hanım ve kız kardeşi Sertap ise dünden meraklıydı bu konulara.

"Bebeğim oradan tabak uzatsana." Umut Yusuf'un söylediğini yadırgamadan tabak uzattıkça sonra Yağız ve Emir'in yanına dönüp işine kaldığı yerden devam etti. Bir yandan Emir'in bir şeyler tırtıklamasını engelliyor, diğer yandan etrafa çatık kaşları ile ışın göndermeye çalışan Yağız'a gülüyordu.

Yağız'ın ise düşündüğü tek şey sevgilisinin dudaklarından dünyanın en güzel melodisi gibi dökülen kahkahaların başkalarının ilgisini çekip çekmediğiydi. Burada neden bu kadar çok insan vardı?

Dörtlünün bu halini izleyen aileleri ise durumdan oldukça memnundu. Arada kıskançlıkları da tutsa, en başta bu ilişkiyi tuhaf bulanlar da olsa sorun yoktu, onların keyfi gayet yerindeydi.

"Anne! Yemekler hazır, hadi gelin." Bahar Hanım ile Peri Hanım aynı anda Umut'a cevap verince ortam daha da şenlenmiş, günün geri kalanında olacağı gibi mutlu bir şekilde yemekler yenmeye, güzel vakit geçirilmeye başlanmıştı.

Bu kurgunun soft olacağını en başta da söylemiştim, o yüzden genel olarak kalan bölümler -smut dışında- böyle olacak. Diğer bölüm de pikniğin devamı olacak.

🌟  a basmayı unutmayın aşklar.

Sonra görüşürüz...