11.Bölüm Mahhalle Marketi

6K 421 81
                                    

Bu bölüm başka birinin ağzından olacak. Bakalım beğenecek misiniz?

İyi okumalar.

EMİR'DEN

"Lan kalk şu koltuktan, düzgün otur. Zaten salak bir de ters oturmuş. Allah'ım ya." Yağız'ın söylenmeleri ile ona ters bir bakış attım.

Tabi kafam koltuktan aşağıya sarkmış, ayaklarımı yukarı uzatıp duvara yaslanmış bir haldeyken ne kadar ters olursa o kadar ters bir bakış...

"Yaa sen ne istiyorsun ya benden? Hmm, sorunun ne benimle?" İsyankar sesimle Yağız kafasını bana çevirme gereği bile duymadan öldürücü bir bakış atınca hemen sustum ve koltukta düzgün bir hale geldim.

Karşımdaki tekli koltuktan bana kıs kıs gülerek bakan Yusuf'a arkamdaki yastıklardan birini fırlattım. Yastığı havada yakalayınca bağırdım.

"Ya yeter ya! Bıktım sizden." Ciddi olmadığımı bildikleri için umursamadan yaptıkları işe devam ettiler. Oflayark kollarımı göğsümde bağladım.

Onlar hâlâ benimle ilgelenmeyince ayaklarımı yere vura vura balkona ilerledim. Bugün üçümüzün de işi yoktu ve hâlâ biriciğimizi göremediğimiz için daha bir agresiftik.

Balkonda yaklaşık beş dakika kadar oturduktan sonra karşı binanın kapısı açıldı ve Umut dışarıya çıktı. Onu gördüğüm için heyecanlanırken üzerindekileri görmemle kaşlarım derinden çatıldı.

Üzerine giydiği avakadolu beyaz tişört ve yeşil şort çok yakışmıştı ama şort dizinden bir karış kadar yukarıdaydı ve beyaz, pürüzsüz, ince bacaklarını gözler önüne sermişti. Bizden başkalarının da onu böyle görecek olması fikri delirtmişti resmen beni.

Üçümüz de çok kıskanç insanlardık ama Yağız benden, ben de Yusuf'tan daha kıskançtık.

Sokağın sonundaki markete gireceğini gördüğümde hızla içeriye girdim. Girerken çok ses çıkarmış olmalıyım ki ikisinin de bakışları beni buldu.

"Ne oldu Emir, ne bu acele?" Sebebini söylesem ikisi de ışınlanmayı bulacak insanlardı resmen. Hızlıca masadaki cüzdanımı ve telefonumu cebime koyarken konuştum.

"Umut markete gitti. Ben de gideceğim şimdi." Adını duyar duymaz ayağa kalktıklarını görünce aklıma gelen fikirle yüzümde piç bir sırıtış belirdi.

Umut'un kıyafetlerinden onlara bahsetmeyecektim. Gördüklerinde verecekleri tepkiyi çok merak ediyordum.

Ben konuşur konuşmaz onlar da ayaklandığı için saniyeler içinde evden çıkmıştık. Daha markete gidince ne alacağımızı bile düşünmemiştik ama pek umurumuzda olduğu da söylenemezdi. Sonuçta amacımız biriciğimizi görmekti.

Resmen koşar adımlarla geldiğimiz markete girmeden önce son kez saçıma elimi geçirip marketin kapısını açtım. Üçümüz birden içeriye girince gözlerimiz etrafta Umut'u arıyordu.

Biraz daha ilerlediğimizde sosis alan Umut'u görünce yavaşça arkama döndüm. Bizim ikili hâlâ onu fark etmemişti.

Derken neredeyse aynı anda ikisinin de gözü onun olduğu tarafa döndü. Tek bir mimiklerini bile kaçırmamak için dikkatle yüzlerine baktım.

İkisi de başta gülümsese de Yağız'ın kaşları çatılmaya başlamıştı. Birkaç saniye sonra aynı belirtiler Yusuf'ta da ortaya çıkmıştı. Ben zevkle onları izlerken Yağız'ın bir anda bana bakması ile sırıtışım yüzümde donmuştu.

Benim gülümsemem yavaş yavaş solarken Yağız'ın yüzünde öldürücü bir gülümseme meydana gelemeye başlamıştı. İkisi birlikte bana doğru adımlarken aklımı çalıştırarak sevdiğime doğru ilerledim hızlı adımlarla.

Zengin Mahalleli [BxBxBxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin