68.Bölüm Tanışma Telaşı

735 100 9
                                    

Tam kontrol etmeden atıyorum, yanlış varsa kusura bakmayın. Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar.

"Bebeğim biraz sakin mi olsan?" Dünya'nın en saçma şeyini söylemiş gibi baktım Emir'e.

"Ne sakini Emir ya!" Gülerek yanıma geldi ve iki elini yanaklarıma sardı. Yüzüme doğru eğilip burnunu burnuma sürttü.

"Bu kadar telaşlanmana gerek yok. Annemlerle tanışacaksın, kraliyet ailesinin bir üyesi ile değil." Dudaklarımı büzerek baktım ona.

"Bunu da babamla telefonla konuşurken bile takım elbise giyen biri mi söylüyor?" Söylediklerimle yüzündeki gülüş donarken sabahtan beri halime kıkır kıkır gülen diğer ikili de susmuştu.

Sonuçta onlar da aynı şeyi yapmışlardı.

Bu sefer odada Furkan ve Serhat'ın kahkahası yankılandı. "Yok artık." dedi Furkan. "Hadi canım, şaka yapıyorsun." diye sevgilisine katıldı Serhat. Hâlâ gülüyorlardı.

"Seni de gördük Serhat abiciğim, çok gülme istersen." Abiciğim kelimesini bastırmış, sonra da şirince sırıtmıştım.

Sevgililerimi asla ezdirmezdim.

Serhat da susunca ben gülmüştüm. O da Kemal amca ile buluşmaya gittiklerinde takım elbise giymişti. Sanırım bu dört arkadaşın aklı aynı çalışıyordu.

"Tamam ama annemler seni çok gördü ve bizim yemeğe yetişmek için şimdi yola çıkmamız lazım." Yusuf da ona katıldığını belli edercesine salladı kafasını. Yağız ise kolundaki saate bakıp ayaklandı.

"Yarum sen her halinle güzelsin, bu üzerindekiler de iyi bence." Kendimi baştan aşağı süzüp karşımdaki aynaya tekrar baktım.

Siyah boğazlı kazağın üzerine beyaz bir gömlek giymiş, üstten dört düğmesini açık bırakmıştım. Uçlarını yüksek bel, belimi tam saran siyah kumaş pantolonun içine sıkıştırarak güzel bir görüntü sunmuştum. Üzerine de siyah kabanımı giyecektim.

Ne çok resmiydi ne de çok sade. Tam istediğim gibiydi ama emin olamıyordum.

Emir her ne kadar annesinin asla bu tarz şeyleri sorun etmeyeceğini söylese de ben biraz stres yapıyordum. İlk defa onlardan birinin ebeveynleri ile tanışacaktım.

Yağız'ın ailesi ile arası kötü olduğu için tanışma imkanım pek yoktu, Yusuf'un ailesi ise bu şehirde değildi.

İki gün önce yetimhanede biraz zaman geçirip en yakın zamanda tekrar geleceğimizin sözünü verdikten sonra oradan ayrılmış, hava soğuk olsa da biraz yürüyüş yapmıştık sahilde.

O sırada Emir'in annesi aramış, bir süre havadan sudan konuştuktan sonra damadı ile artık ne zaman tanışacağını sormuştu. Böylece ben de Emir'in beni annesine en başından beri anlattığını öğrenmiştim.

Aşk adam yaaaa.

Ben de annemler ile konuşmuş, onlardan da tavsiyeler alarak Emir'e müsait oldukları bir gün, yani bugün, gidebileceğimizi söylemiştim. Şu an ise onlar giyinmiş beni bekliyorlardı. Furkan ve Serhat da dışarı çıkmadan önce bize uğradıkları için onları da koltuğa oturtmuş, yaklaşık bir saattir denediğim tüm kombinleri değerlendirmelerini istemiştim.

"Bence de bu çok iyi, en iyisi bu hatta. Hem hepsi sana yakışıyor." Furkan hızlı hızlı konuşarak ayağa kalktı. Serhat'ı da arkasından çekiştirirken kapıya doğru yürümeye başladı.

Ben şaşkınca arkalarından bakarken geri geri yürüyerek konuşmaya devam etti. "Eh, sen seçtiğine göre bence biz de gidebiliriz. Değil mi aşkım?" Serhat'ı dürterek konuşunca o da girdiği transtan çıkıp kafasını salladı.

"Aynen öyle." Sevgilisinden de onayı alınca şirince sırıtıp bana baktı. "O zaman biz kaçtık Umut'um, hadi görüşürüz canım arkadaşım."

Ben daha ne olduğunu anlamadan ayakkabılarını da giyerek havadan öpücük atıp evden çıktılar. Kapanan kapının arkasından bir süre bakıp şaşkınca bıyık altından gülen sevgililerime döndüm.

"Az önce ne oldu?" Sağ elimle kapıyı gösterirken Yusuf elimi tutup sırıttığı için gergin olan dudaklarıyla avucuma yumuşak bir öpücük bıraktı.

Sessiz bir şekilde gülen ikiliye baktım. Her ne kadar şaşkın olsam da yaptığı hareket kalbimi teklettiği için gözlerimi onun dışında her yere çevirdim. En sonunda gözlerim konuşan Emir'i buldu.

"Kaçtılar bebeğim."

"Ama niye ki, sadece bir saattir oturuyorlar burada." Yağız gülerek yanıma geldi ve saçlarımı karıştırdı.

"Bir saat 37 dakikadır yavrum, hem onların da işi vardır belki." Kafamı salladım. Onlar da sevgiliydi ve birbirlerine zaman ayırmak isteyebilirlerdi. Çok endişelendiğim için bu detayı unutmuştum sanırım.

"Tamam o zaman çıkalım mı, daha geç kalmayalım." Hepimiz hazır olduğumuz için gerekli eşyalarımızı da alıp çıkmıştık evden. Sürücü koltuğuna bu sefer Emir geçerken ben de arkada Yağız'ın yanına oturmuştum.

"Emir annenlerden biraz bahsetsene." Az önce de anlatmıştı, hatta iki gündür yaklaşık 20 kere anlatmıştı ama ben herhangi bir detayı unutmamak için tekrar tekrar soruyordum. Neyse ki sevgilim de bıkmadan anlatmaya devam ediyordu.

"Annem Bahar, teyzem Sertap ile birlikte yaşıyor. Babamı biliyorsun zaten, ben 4 yaşındayken vefa etti." Direksiyonu sağa kırıp anayola çıktı. Ben ise acıyan kalbim ile derin bir nefes aldım.

Babası polismiş ve Emir daha küçükken bir operasyonda hayatını kaybetmiş. Annesi ona tek başına bakarken evlenmeyi düşünmeye teyzesi de bir süre sonra onlarla yaşamaya başlamış.

"Çok yumuşak kalpli birisi kendisi, seni de duyduğu ilk an çok sevdi. Hmm başka... Eli lezzetlidir, arada toplu yemek yapılacağı zaman yemekleri o yapar. Emekli hemşire kendisi. Teyzem de anneme göre biraz daha sert ve agresif. Ama o da seninle tanışmayı çok istiyor. O da terzi, evin alt katında bir dükkanı var."

Zaman ne ara geçti, ne ara araba durdu bilmiyorum ama bu hızla giderse benim kalbim yakında duracaktı. Kesindi bu.

"Hadi bakalım küçük bey, kaynanan seni bekliyor." Dışarıdaki soğuğa rağmen balkonda duran iki kadına baktım.

Biraz kısa ve tonton olanı gülerek arabaya bakarken ondan uzun ve daha zayıf olan kadın ise kollarını göğsünde birleştirmiş, hafif bir tebessümle konuşuyordu.

"Gazamız mübarek olsun, eğer heyecandan bayılırsam bir yalan uydurun. İlk andan rezil olmak istemiyorum." Hızlıca konuşup besmele çekerek arabadan inerken arkamdan güldüklerini duyabiliyordum.

Kafamı kaldırıp balkona bakacağım sırada ayağım kayınca arkamdan biri tuttu beni. Gözlerimi sımsıkı yumarak bu anı aklımdan silmeye çalıştım. Daha ilk saniyeden gitmişti tüm karizma.

"Sakin ol bebeğim." Sesinden beni tutanın Yusuf olduğunu anlarken yukarı baktım. İkisi de gülüyordu artık.

Umarım günümüz aynı gülümsemelerle devam ederdi.

İlk kaynana sahaya indi. Düşünceleriniz neler?

🌟 a basmayı ve 💬 yapmayı unutmayın aşklarım.

Sonra görüşürüz...

Zengin Mahalleli [BxBxBxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin