bir küçük aids meselesi

yedi

Y.G.:
Beğendim

Y.G.:
Hem iniltilerinizi hem de bedeninizi çok beğendim. Bunu o gecede belli ettiğimi düşünüyorum

Siz:
Eğer vücudumda bıraktığın izlerden bahsediyorsan o konuda sana hala kızgınım

Y.G.:
İki hafta boyunca boynuna fondöten sürmüş bir erkek olarak söylüyorum, bazı anlar fedakarlık gerektirir

Siz:
Ailen ya da okuldan arkadaşların görseydi ne olurdu ki? Siz erkeklerin milli olması gurur duyulacak bir olay değil miydi en son? Yaşıtınla birlikte olduğunu söyleyip sıyrılırdın

Y.G.:
İlk birlikteliğimi yaşadığımı söylemem dediğiniz gibi tebrik almama neden olabilirdi

Y.G.:
Annem değilse bile babam kesin tebrik ederdi

Y.G.:
Arkadaşlarım da aynı şekilde

Y.G.:
Ama detay sorduklarında yaşıtım diye bahsetmem başta benim içime sinmezdi. Öyle ya da böyle utandığım bir ilişki yaşamadım

Siz:
Utanman gerekirdi

Y.G.:
Aramızdakilerin devam etmesi için veremeyeceğim bir şey yokken mi?

Siz | Yazıyor...

Siz | Çevrim içi

Siz | Yazıyor...

Siz:
Bu ani oldu

Y.G.:
Fondöten sürdüm çünkü işin ucu size dokunsun istemedim. Huzursuz olmanız veya beni bir tehlike olarak yorumlamanız bu hayatta isteyeceğim son şey olurdu

Y.G.:
Kendimi iyi hissetmediğim günlerde de çıkıp ilk size yazma nedenim buydu. Vücudumda bir tuhaflık vardı ve bunun da ucu size dokunabilirdi

Siz:
Aynı anda HIV pozitif çıkarsak kötü şeyler olabilirdi

Y.G.:
İnsanlar birlikte olduğumuzu düşünebilirdi

Siz:
Olmadık mı zaten?

Y.G.:
Çok güzel olduk

Siz:
O zaman şöyle yapıyoruz. Ben kimseye böyle bir test yaptırdığımı ve pozitif çıktığını söylemiyorum. Sense en acilinden test yaptırmaya gidiyorsun

Y.G.:
Hiç kimseye söylemeyecekseniz anlaşabiliriz

Siz:
Normalde anlatabileceğim arkadaşlarım vardı. Ancak bu anlatılabilecek bir şey değil. Normal bir şeymiş gibi konuştuğumuza bakma, bu senin değilse bile benim utanmam gereken bir ilişki

Y.G.:
Peki utanıyor musunuz?

Siz:
Devam etsin istiyorken mi?