Yıldıza basanın Caner gibi kocitosu olsun inşallah😍💜
"Defne! Valizin nerde?"
"Burda abi! Daha indirmedim aşağı!" diye bağırışıyorduk abimle. Nereye mi gidiyorduk? Adıyamana :)))
Hatice Sultan, oraya taşındığı günden beri gelip gitmiyorsunuz diye oldukça sitem etmişti. Biz de onu çok özlemiştik. Gidiyorduk bu özleme yenik düşüp..
Yazlıktan geleli bir hafta olmuştu henüz, tekrar başka şehre gidiyordum..Caner, valizimi indirmediğimi duyunca yukarı gelip aldı. Birbirimizi beş saniye fazladan görebilmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyorduk. Ama ikimiz de ufak suçluluk duygusu duyuyorduk abime söyleyemediğimiz için.. ona diyordum ama ben de duyuyordum suçluluk içten içe! Söylemeye karar vermişken Adıyaman işi çıkmıştı başımıza. Dönüşte söyleyecektik, netti artık.
Annemlerle vedalaştıktan sonra üçümüz arabaya kurulduk. Arka koltuğa kendime yatak yapmıştım. O kadar uzun yolu hiç öyle iki büklüm gidemezdim! Tam arka kapıyı açarken abim bileğimden tuttu
"Benim uykum var, yolun yarısına kadar önde otur, Caneri uyanık tut. Sonra ben devralırım, siz uyursunuz."
"Ya ama abi.."
"Sigara da içicem Defne, sana gelmesin önden doğru. Sen önde otur, hadi abim"
"Gel Defne" diyerek Caner ön kapıyı açtığında abime itiraz ettiğim gibi ona edemedim. Nasıl edecektim ki ben bu herife itiraz... siz olsanız siz de edemezsiniz.. ama siz olmayın tabi! Yani herkesin kendi Caneri olsun, benimkine ben itiraz edemiyim! Ay neyse canım, saçmalıyorum di mi? Uykum var! Abim yatağıma el koydu!
Yola çıktıktan sonra abim gerçekten sigara içip uyudu sadece. Ne müziğe eşlik etti, ne muhabbete, ne gülüşmelere.. bi derdi vardı. Vardı da niye anlatmıyordu? Bundan üç sene önce Seda diye bir sevgilisi vardı. Ben, şimdiki yaşımdan daha küçük olmama rağmen bana gelip anlatmıştı. Eğer şimdi de böyle bi durum varsa hayli hayli anlatmalıydı! Ama tek kelime etmiyordu!
Gece üçte çıkmıştık yola, saat altıya geliyordu. Gün doğmuştu. Karnım iyiden iyiye acıkınca bi yerde durmaya karar verdik. Normalde yolculuk sırasında çok yemek yiyebilen biri değilimdir. Aperitif şeylerle geçiştiririm. Şimdi de umarım dişime göre bir şey bulurum..
Araba durduğunda abime seslendim.
"Siz inin. Zaten iki dakika susmadınız bi uyuyamadım. Acıkmadım ben. Yiyin gelin" diyerek savuşturdu bizi. Sen bilirsin dercesine omuz silktim. Arabadan indiğimde kaputa yaslanmış, tutulan omuzlarını gevşeten sevgilimin yanına gittim. Ellerimi omuzlarına koyup masaj yapmaya başladım
"Gelmiyo mu?" diye sordu
"Yok, çok konuşmuşuz, uyuyamamış"
"Bi derdi var, bana da demiyor. Uzaklaştık mı biz iyice birbirimizden sence?" diye sordu sıkıntıyla. Omuzlarına masaj yapan elim durdu. Önüne geçip bi elimi omzuna birini yanağına koydum.
"Uzaklaşmadınız. İkinizin de kendine göre nedenleri var. Konuşulur, hazır olalım önce.."
"Benim nedenim çok güzel ama" dedi beğeniyle beni süzüp. Omzumdaki elimle hafifçe vurdum
"Acıktım ben hadi.. o da bi şey yemedi"
"Paket yaptırırız, yolda yer. Yol boyu prenses gibi geldi anasını satayım, arkada uyumalar, paket yemekler, oje de sürer bu yakında" dediğinde kahkaha attım.
"Derdi var çocuğun, hiç anlamıyorsun hâlden sen de!" diyerek gülmeme devam ettim. Bu sefer o da gülümsedi.
Yemeğimizi yiyip dediği gibi abime de paket yaptırınca yola çıktık. İki saat daha gittik. Caner de yoruluyordu ki arkadan abimin kafası uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Arkadaşı +18 (Devam Ediyor)
ChickLit("Nasılsa sabah hatırlamam di mi?" diyerek yıllardır yapmak istediğim o şeyi yaptım. yanağındaki çukura, ölünce beni gömmelerini istediğim o yere öpücük bıraktım. Hemen dudağının kenarına.. arkamı dönüp gidecektim hızla. sonrasını sonra düşünürdük...