34.Bölüm

565 24 10
                                    

34.. geldik istanbula haydi bakalım. Darısı Düzce'ye💅🏼
Oy vermeyi unutmayınnn sizi seviyorum. Siz de beni seviyonuz muuu🥺 benim az bişi duaya ihtiyacım var💐 bir yerlerden haber bekliyorum, umarım güzel haberler alırım. Dualarınızda bana da yer verin olaaar mı🙈🧚🏻‍♀️ iyi okumalar bebiktolarımmm

Balayı oteline geldiklerinde Gülfem buraya bayılmıştı... birbirlerinden ayrı ayrı, havuzlu, iki katlı evlerdi bunlar. Ağaçlarla çevriliydi etrafı.. Harika görünüyordu! El ele girdiler evden içeri.
Gülfem, gelinliği çıkarmaya çalışırken Erdem arabadan eşyaları indirmeye gitmişti. İki küçük valizleri, bir de acıkırlarsa gece diye bir yemek çantası, abur cuburları vardı. Erdem hepsini bagajdan toparlayıp indi. Tekrar eve geldiğinde Gülfem hâlâ gelinlikleydi.

"Noldu? Haa kıyafetlerini anca getirdim di mi?" diye kendi sorup kendi cevapladı. Aslında durum pek öyle değildi. Gülfem gelinliği çıkaramamıştı! Arkasında onlarca düğüm vardı

"Çıkaramadım. Hep düğüm atıldı arkasına üstüme daha sağlam otursun diye. Şimdi açamıyorum"

Erdem elindekileri yere bırakıp boynundaki gevşemiş kravatı çıkarıp attı. Zaten kravat takılır mıydı ya! Memur gibi olmuştu!

"Yardım edeyim mi?" diye sordu karısına. Çekinirdi belki Gülfem.. bilmiyordu. Gerçi Erdem şu an hiçbir şey bilmiyordu. Her şey çok ani olmuştu. Gülfem ne düşünürdü, ona nasıl yaklaşmalıydı... bilmiyordu.

"Aslında... olur. İlk birkaç düğümü açarsan, gerisini yapabilirim" diye yanıtladı Gülfem. Kafa sallayıp yanına yürüdü. Gülfemin arkasına geçip düğümü açmaya çalıştı. Gerçekten de insanı delirtirdi bu düğümler! Damatların canını okumak için mi böyle yapılıyordu bu gelinlikler? Fermuarlı olmuyor muydu bunlar? Öyle yapılsındı!

"Açamadın mı?" diye sordu Gülfem. Ohooo! Çoktan açmıştı ama oyalanıyordu Erdem. Tam arkasında durup saçlarını, tenini koklamak o kadar güzeldi ki...

"Açtım. Kocandan kaçar mı?" dedi böbürlenip. Güldü Gülfem yüzünü Erdeme dönerken. Bir koluyla gelinliği tutuyordu kaymasın diye. Bir eliyle de Erdemin eline uzandı.

"Teşekkür ederim. Ben giyineyim. Çok ağır bu gelinlik. Vallahi taşıyamıyorum artık" dedi gülerek. Defne'nin onun için hazırladığı çantayı alıp banyoya geçti. Bir salonu, bir yatak odası olan ufak bir evdi burası. Bahçesi kocamandı, oturmak için bahçe takımı, havuz, ateş çukuru vardı.. tam tatil yapmalık, harika bir yerdi!

Gülfem banyoya gidip gelinliği üstünden sıyırdı. Çantadan iç çamaşırı ve pijama aradı ama... dönünce katil olacaktı, o kesindi! Defne fantezi iç çamaşır takımları, tüllü gecelikler koymuştu çantaya! Gül gibi kızı delirtecekti en sonunda! Hayır, Erdemin bu gece sevişme planı yoksa bile bu kıyafetlerden sonra olacaktı! Gülfem bunları giyecek kadar cesur bir kız değildi ki! Eline alıp inceledi. Tülden, üstünde minik çiçekleri olan bir bodysuit, üzerine takımı olan askılı, parlak, mavi, kısacık bir gecelik! En üstüne de aynı bebe mavisinden bi sabahlık vardı. Sabahlık bari bi yerlerini kapatıyordu! Yine baldırlarındaydı ama... neyseydi! Giyinip, Defneye söverek çıktı banyodan. Erdem de üstünü değiştirmiş, dümdüz siyah bir pijama ile aynı şekilde siyah bir atlet giymişti. Erdemi ilk kez atletle görüyordu Gülfem. Kapıyı açtığında birkaç saniye hayranlıkla süzdü vücudunu. Şimdi o kolları arasına girecek, ve yok olacaktı... öyle miydi.. gidip sarılsa mıydı? Çok mu uçarı bi hareketti? Ama kocasıydı artık? Bilemedi... Kendi kollarına baktı. İkisini birleştirse ancak Erdemin kollarına denk getirebilirdi. Güldü. Bunun, Canerin, özellikle de Hürkanın devliği Gülfemi korkutuyordu! Yine aralarında en insanî boyutta olan Erdemdi ama Gülfeme göre yine de çok büyüktü. Gülfem 1.65'ti, ellili kilolarda zayıfca bir kızdı. Erdem ise bir seksen beşten fazlaydı. Ama kaç olduğunu kestiremiyordu Gülfem.

Abimin Arkadaşı +18 (Devam Ediyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin