"Bi dakika bi dakika Defne anlamadım? Naptın? Naptınız?"
"Öptüm diyorum Gülfem. Yani ben onun yanağındaki gamzeyi öptüm, sonra o çekti dudağımı öptü" beşinciye şok geçiriyordu kız, ben de beşinciye anlatıyordum...
Sabahın köründe Gülfemi bize çağırmıştım. Çünkü gece boyu kendi kendimi yemekten uyuyamadım! Ne olmuştu ne olmuştu? Caner beni öpmüştü! Yok artık! Sarhoştum, yanlış mı hatırlıyordum acaba..
"Rüya mıydı acaba Gülfem? Ben içtim de sarhoş oldum da rüya mı gördüm?"
"Of Defne saçmalama! Ee Caner nerde şimdi?"
"Bilmiyorum. Gitti bi anda diyorum ya sana!"
Kapımın tıklatılmasıyla fısıltılarımızı kestik.
"Gel"
"Abim? Hoşgeldin Gülfem. Kahvaltı hazır gelmiyor musunuz?"
Allah Allah! Abime bak.. içeriden Defne çayyy diye böğürmedi. Şaka midur?
"Geliyoruz abi. Şey.. Caner uyanmamış mı, gelmiyo mu?"
"Sorma pezevenk! Pardon Gülfem! Sıçıcam onun ağzına zaten"
Titreyerek sordum.. korkudan altıma etmiştim. Gülfemle bakıştık..
"Ne.. neden? Noldu ki?"
"Kuzeni Adıyamana gidiyormuş, sen de gel arabayı kullanacak bi şoför daha olsun, hem anneanneni gör demişler. Bu da gece basmış gitmiş. Mesaj atmış sadece. İnsan bi haber verir. Lan insan kardeşine veda etmeden gider mi lan? Aramadım ben de şerefsizi, pardon Gülfem, mesaj attım insan haber verir it diye. Görüldü bile yapmadı!"
"Ne demek gitmiş ya?"
"Sorma Defne zaten sinirliyim. Hadi kahvaltıya gelin abim" diyerek arkasını dönüp gitti. Gülfem hızla bana döndü
"Ağlama Defne. Nolur.. sakın ağlama birtanem. Gelir o birkaç güne. Ani oldu her şey"
"Bırak Gülfem ya. Kaçtı resmen.. bu kadar istemiyorsa.." diye sesim titreyerek konuştum sonra gözlerimdeki yaşları serbest bırakıp fısıltıyla "neden öptü?" diye sordum omuzlarımı düşürüp..
"Kuzum gel bi çay iç, bir şeyler atıştır. Sonra mesaj atarsın gerekirse. Bi Öğreniriz durumu. Belki cidden kuzeniyle gitti"
"Ya o sevmez öyle kuzen muzen. Anneannesi akrabalar arası soğukluk olmaz dediği için şey hepsiyle görüşüyor! Ben bilmiyo muyum malımı? Kaçtı"
"Defnem tamam, sakinleşince karar verelim olur mu? Elini yüzünü yıka, sofraya gel. Ben gidiyorum meraklanmasın abin. Hemen gel"
Kafa salladım. Telefonuma baktım bildirim yoktu. Dur sen Caner Bey dur! Daha kaybedecek neyim kaldı ki ben seni kaybettim. Daha hiçbir şeyden korkmuyorum!
Gülfem içeri geçtikten sonra dediği gibi yüzümü yıkayıp ben de peşinden gittim. Abim çayları koyuyordu. Şu an üzüntüden geberdiğim için buna şaşıramamıştım ama evet abim çayları koyuyordu!
"Hah! Hadi Defne otur, soğudu her şey"
"Abi kahvaltıyı da mı sen hazırladın?" diye sordum şaşkınlıkla. Gülfem de abimin üşengeçliğini ve beceriksizliğini bildiği için aynı şaşkınlıkla abime baktı.
Annem, ikimize de pek iş yaptırmazdı evde. O yüzden yapabildiğimiz ev işi sınırlıydı. Abimle teksek genelde yemek kısmını ben yapardım, ev toplama, çamaşır asma vs işilerini o yapardı. Şimdi bu yüzden şaşırmıştım!"O kadar da değil! Annem hazırlamıştı çıkmadan, ben sadece çay koydum"
Anladım dercesine kafa salladım. Annemler bugün Eminönüne gideceklerdi babamla. Annem arada oraya gider, toplu alışveriş yapardı. Dikiş seti, ip, taş tuş alırdı işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Arkadaşı +18 (Devam Ediyor)
ChickLit("Nasılsa sabah hatırlamam di mi?" diyerek yıllardır yapmak istediğim o şeyi yaptım. yanağındaki çukura, ölünce beni gömmelerini istediğim o yere öpücük bıraktım. Hemen dudağının kenarına.. arkamı dönüp gidecektim hızla. sonrasını sonra düşünürdük...