Merhaba bu benim ilk hikayem olacak ve ilk defa bir ünlünün üzerinden yazmayı düşünüyorum. Umarım beğenerek okursunuz.
Merhaba ben Peri. 24 yaşındayım. Çok büyük bir Galatasaray fanıyım. Mimarlık bölümü mezunuyum. Bu zamana kadar çok büyük işler yaptım ve daha büyüğü bir fırsat olarak karşıma çıktı. Belirli bir şirkete bağlı değilim. Hayatımın sevdiğim yönlerinden. Her gün erken kalkmak ya da işe yetişmek gibi dertlerim yok. Daha önce bizim piyasada büyük projeleri almış ve beklendiğinden daha iyi bir seviyede teslim etmiştim. Mükemmeliyetçi kişiliğim sayesinde herkese örnek olmuştum ve bu sayede hem saygınlığım artmış hem de piyasanın aranan mimarlarından olmuştum.
Yeni işimden bahsedecek olursam; aşık olduğum takımın yeni spor tesisleri ve stat yenileme projesinde baş mimar oldum. Düne kadar Galatasaray taraftarı olarak girdiğim stada şu an tasarımcı olarak, bir ekip üyesi olarak girecektim. Bu benim için oldukça heyecan verici bir projeydi. Hem kusursuz bir şekilde tamamlamak hem de bu süreci oldukça uzatarak takımıma yakın olmak istiyordum.
Bir de en yakın arkadaşım var. Masal. Çocukluğumdan beri her anımda yanımda olmuş, bir desteğe ihtiyacım olduğunda hep ilk koşmuştu. Başarılarımla gurur duymuş, üzüntülerimle üzülmüş, sinirlendiğimde benden çok sinirlenmişti. Ben de onun için aynı şekilde. İstanbul'a üniversite okumaya gelmiş ve hayatımızı burada kurmaya karar vermiştik. O da grafik tasarım mezunuydu. Fakat kendi mesleğinde iş bulamayınca fotoğrafçılık yapmaya karar vermişti. Ve tahmin edin nerde bir şans yakaladı? Evet, Galatasaray'da. Yarın beraber iş başı yapacaktık.
Sonraki gün giyeceğim kıyafetleri ayarladığımda evimizin aşağı katına Masal'ın yanına indim. Salonda oturmuş film izliyordu. Beni fark ettiğinde filmi durdurdu. "Yarın için heyecanlı mısın?" Sorduğu soruyla ona döndüm.
"Aşırı hem de. N'apacağımı nasıl yapacağımı hiç bilmiyorum. Sen?"
"Ben çok heyecanlı değilim. Biliyorsun işe alınmama ihtimalim var. Gerginim biraz."
Bakmayın siz öyle söylediğine. İş görüşmesi tamamen formalite olacaktı. Şuradan biliyorum: Ben referans olmuştum. Ama o bunu bilmiyordu çünkü gururlu bir kızdı ve eğer bunu öğrenirse bana çok kırılırdı.
"Saçmalama kızım deli misin? Senden iyi fotoğrafçı mı bulacaklar?"
Sorduğum soruyla 'ciddi misin?' der gibi bana bakmıştı. Farkında değildi am bu işte gerçekten çok iyiydi. Çocukluğumuzdan beri gittiğimiz her yerde fotoğraf çekerdik. Ben de severdim, evet ama o bu konuda sonrasında eğitim almış ve yüksek lisansını bu bölümde yapıyordu.
"Ciddiyim bak. Sen çektiğin fotoğraflara hiç bakmıyor musun. İhtiyaçları olan kişi sensin."
"Teşekkür ederim Peri kızım."
Kucağıma atlayarak sarıldı bana. Saate baktığımda 12'yi geçtiğini gördüm. Sabah çok erken kalkmamız gerekiyordu.
"Hadi bakalım Masalım, uyumaya sabah daha hazırlanacağız."
"Şey, benim uykum yok. Kıyafetlerimizi hazırlayalım istersen?"
Beni nasıl cezbedeceğini biliyordu. Kombin yapmayı severdim ve hiçbir zaman son ana bırakmazdım. Oysa tam tersi hep son anda karar verirdi.
"Sen daha hazırlamadın mı?"
Masum masum yüzüme bakarken hazırlamadığını fark ettim. Oysaki bu sefer uyarmıştım.
"Benimkiler hazır. Gel sana da hazırlayıp uyuyalım."
Sevinçle ayağa kalktı. "Tamam ama ilk senin kombinine bakalım." Kafamı salladım ve benim odama çıkmaya başladık. Makyaj masamın sandalyesine koyduğum kıyafet ve takıları alarak göstermeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ HARFİ B | Barış Alper Yılmaz
Romance"Aramızdaki çekimi hissetmiyor musun peri?" "Yapma, burada olmaz Barış." Dudakları boynuma inerken sesim yalvarır gibi çıkmıştı. İkimiz de biliyorduk ki birbirimize açlığımız bitmeden bu odadan çıkmayacaktık. "Çok güzelsin." Boynuma fısıldaması da...