11

3K 73 20
                                    


Merhabalar, umarım iyisinizdir. Hikayenin gidişatı hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar.💖

Başımı omzuna koyduğumda gerçekten çok huzurluydum. Film monoton ilerliyordu. Duygusal değildi. Sıkıcıydı biraz. Telefonumu elime aldım. İnstagramda gezinmeye başladığımda karşıma çıkan videoyla şok oldum. Barış ve bana bir sürü edit yapmışlardı. Bana öpücük attığı anı falan. Barış yere düştüğünde benim korkarak sahaya yaklaşmamı falan. Çok güzel videolar çıkmıştı karşıma.

"Neye bakıyorsun Peri kızım?"

"Baksana bize bir sürü edit yapmışlar."

Telefonumu uzattığımda alıp izlemeye başladı. Ben de onunla izliyordum. Bizim şarkımızla bize edit yapmışlardı. Barışın yere düşüp bacağını tuttuğu an sonrasında benim korkarak yaklaşmam sırasında 'Sen olmasan ben solarım.' Kısmı çalıyordu. Gözlerim doldu. 'Yeni yengemiz hayırlı olsun' diye paylaşmıştı herkes. O sırada telefonum çaldı. Arda arıyordu.

"Bu kim Peri?"

"Arkadaşım Barış."

Telefonumu elinden alarak aramayı cevapladım. Göz devirdi o sırada bana.

"Efendim canım?"

"Napıyorsunuz? Nasılsınız?"

"İyiyiz Arda sen nasılsın?"

"İyi ben de. Dışarı çıkalım diyecektim de. Alayım Masal ile sizi?"

"Yok Arda ya. Barışlayım şimdi ben. Masal da dışarda. Başka zaman çıkarız."

"İyi tamam öyle olsun. Barış enişteme selamlar."

"Onun da selamı var canım. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Barış dik dik bakıyordu bana. 

"Ne oldu?"

"Bir şey yok CANIM."

Bastırarak söylediği kelimeyle rahatsız oldupunu anlamıştım. Kıskanmıştı.

"İyi o zaman HAYATIM." 

"Peri bu nasıl bir arkadaşlık?"

"Nesi varmış?"

"Canımla cicimli."

"Barış arkadaşlarımla samimiyetimi mi sorguluyorsun anlayamadım?"

"Evet peri sorguluyorum. Sen benim kuzenimle samimiyetimi sorguladın."

"Kuzenin senin dudağına yapıştı Barış aynı şey mi?"

"Bunun yapmayacağı ne malum?"

"Yapmaz. Çocukluk arkadaşım o benim. Bir kere bile yan gözle bakmadı bana."

"Peri farkında değilsin ama şu gibisin yavrum. Yolda yürürken çiçekler bile sana dönüyor. Bunun sana gözünün kaymayacağı ne malum?"

"Barış, tamam. Demem daha. Oldu mu?"

"Oldu."

Biraz bağrıştıktan sonra usulca koltuğun uzak köşelerine oturmuş birbirimize bakmıyorduk. Affetmek istiyordum onu. Bir de ona söyleyemedikçe daha kötü oluyordum. Benden daha iyilerine layıktı. Kendi rızası bile olmadan yıllarca başkasının dokunduğu birini kim isterdi ki? Babasının artığı gözüyle bakılacaktı bana. Gözlerim doldu tekrardan. Şimdi söylemenin tam sırasıydı.

"Barış, seninle bir şey konuşmak istiyorum."

"Noldu gözlerin dolmuş? Kötü bir şey mi? Ben mi üzdüm seni?"

BAŞ HARFİ B | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin