GÜNLÜK: BULANMIŞ ZİHİNLER

2 1 0
                                    

Kendimi hiç olmadığım kadar kötü hissediyorum. Evren sanki bana bir oyun oynuyor ve ben de her şeyden habersiz ölüme gidiyorum. Ruhumda bir ağırlık var, yine. Gözlerimi her kapattığımda Ciel Tanrıçasını görüyorum. O beni korkutmuyor, yalnızca bazı şeyleri hatırlıyorum. Ne olduğunu bilmediğim şeyleri. Stephanie, Tanrıçanın beni Aliento'ya göndermeden önce eğittiğini söylemişti, sonrasında ise hafızamı sildiğini. O şeyler sanki silinmemişti. Sadece bir süreliğine tutsak edilmiştim. Geçmişi tenimde hissedebiliyordum. Cehennemin sıcağı benimleydi. Bazı sözler vardı kulaklarımda yankılanan.

''Bugün sana kendini savunmayı öğreteceğim kızım.'' Bunları söyleyen Tanrıça Alien'di.

''Anne?'' Uzun bir süre ne söyleyeceğimi tahmin etmeye çalıştım.

"Söyle hayatım.'' Bakışları sertti.

"Bana bunları neden öğretiyorsun?'' Gülümsedi. Sıcak ve içten bir gülümsemeydi bu. Omzumu sıvazlarken konuşmaya başladı.

''Bir tanem, her zaman yanında olamam ve ben yanında yokken kendini korumayı bilmen lazım. Bu evren çok acımasız, Milan. Sana zarar gelmesini istemiyorum. Eğer olur da senin saçının teline zarar gelirse, herkesi cezalandırmak zorunda kalırım. Bunu istemezsin, değil mi?''

"Hmhm.''

Yüzümde buruk bir tebessümle hatırlıyordum bunları. Alien Tanrıçası benim annemdi ve en önemlisi beni seviyor, yanımda olmasa bile koruyup kolluyordu. En kısa zamanda gelmesi için sürekli dua ettim.

Milan.

ALIENTOWhere stories live. Discover now