Savaşın taraftarları belli olmuştu. Gözlerim, karşımda duran listelerin üzerinde geziniyordu. Oldukça kalabalıktı. Her isim, tarihin derinliklerinden gelen bir efsaneyi temsil ediyordu ve her biri bu savaşta kaderlerini belirlemek üzere buradaydı.
ALİEN TANRIÇASININ TARAFINDA OLANLAR LİSTESİ:
Milan,
William,
Zeus,
Apollon,
Hades,
Poseidon,
Hestia,
Hera,
Demeter,
Ares,
Artemis,
Aphrodite,
Kratos,
Amphitrite
Asteria.
Asteria... Yıldız Tanrıçası bizimleydi.
Her ismin altında kendi hikâyeleri, efsaneleri ve güçleri yatıyordu. Bu isimler sadece kelimelerden ibaret değildi; her biri tarih boyunca yazılmış binlerce efsaneyi, destanı ve savaşı temsil ediyordu.
Önümdeki kâğıdı kenara alarak diğer listeyi incelemeye başladım. Ciel Tanrıçasının tarafında olanlar listesi daha kısaydı, ama her bir isim kendi içinde büyük bir tehdit oluşturuyordu.
CİEL TANRIÇASININ TARAFINDA OLANLAR LİSTESİ:
Henry,
Athena,
Hephaestus,
Hermes,
Vidar,
Dionysos.
Kalabalık olan taraf bizdik. Güçlü olan da. Ancak her iki tarafın da güçlü ve zayıf yönleri vardı. Bir savaşı sadece sayılar değil, aynı zamanda strateji ve cesaret de belirlerdi.
Sizlere kısaca listedeki isimlerden bahsedeyim.
Zeus, en güçlü tanrı olarak bilinmektedir. Roma'da Jüpiter olarak da bilinir. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısıdır. Aynı zamanda Alien Tanrıçası ve Ciel Tanrıçasının paylaşamadığı, kadınlarla arası gayet iyi olan bir tanrı...
Apollon, mitolojide müziğin, sanatların, Güneş'in, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır. Apollon'un altın lirini çalarken tanrıların ve ölümlülerin kalplerini nasıl büyülediğini hepimiz biliyoruz.
Hades, Yunan mitolojisinde ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Bir diğer adıyla bizim çakma Tanrı Henry'nin karşı geldiği tanrı... Yeraltının derinliklerinde, gölgelerin arasında saklanan ruhları kontrol eden Hades, bu savaşta önemli bir müttefik olacaktı.
Poseidon, Yunan mitolojisinde yer alan denizler ve depremler tanrısıdır. Trident'i ile denizlerin engin gücünü kontrol eden Poseidon, suların altında bile savaşı kendi lehimize çevirebilirdi.
Hestia, Zeus'un en büyük kız kardeşidir. Olimpos'taki tanrıların en kibarı olarak bilinen Hestia, aile tanrıçasıdır. Onun huzur veren varlığı, tanrılar arasında birliği sağlayabilirdi.
Hera, Yunan mitolojisinde Zeus'un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Roma'da Juno olarak bilinir. Babası Titanlardan Kronos, annesi Rhea'dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır. Evlilik ve doğumun koruyucusu olan Hera, gücünü tüm ihtişamıyla ortaya koyabilirdi.
Demeter, Yunan mitolojisinde tarımın, bereketin, mevsimlerin ve anne sevgisinin tanrıçasıdır. Homeros'un destanlarında, "güzel saçlı kraliçe" ya da "güzel örgülü Demeter" diye geçer. İnsanlara toprağı ekip biçmesini öğreten bu tanrıçadır. Ekinleri, özellikle de buğdayı simgeler. Onun gücüyle, savaş meydanını kendi lehimize çevirebilirdik.
Ares, Yunan mitolojisinde savaş tanrısıdır. Mitolojide Athena ile giriştiği mücadeleler ve sevgilisi Aphrodite ile olan kaçamakları ile ünlüdür. Savaş meydanında kana susamışlığıyla tanınan Ares, düşmanlarımıza korku salacak bir güce sahipti.
Artemis, Yunan mitolojisinde av, vahşi doğa, vahşi hayvanlar, doğa, bitki örtüsü, doğum, çocuk bakımı ve iffet tanrıçasıdır. Ok ve yayının ustası olan Artemis, düşmanlarımızı sessizce ve hızla etkisiz hale getirebilirdi.
Aphrodite, sevgi ve güzellik tanrıçasıdır. Genellikle bir ayna ile temsil edilir. Onun güzelliği ve cazibesi, düşmanlarımızı etkileyip zayıflatabilirdi.
Kratos, Yunan mitolojisinde dayanıklılık ve gücün tecessümüdür. Kratos ölümlü yarı-tanrıdır. Onun gücü ve cesareti, savaşta önemli bir etki yaratacaktı.
Amphitrite, denizler tanrısı Poseidon'un eşi ve deniz kraliçesi olarak bilinir. Doris ile Nereus'un "Nereidler" de denen 50 kızından biridir. Ayrıca Amphitrite deniz dibi tanrıçasıdır. Denizlerin derinliklerinde bile savaş devam ederken, onun varlığı büyük bir avantaj sağlayacaktı.
Asteria, düşen yıldızların titan tanrıçasıdır. Genellikle gökyüzündeki yıldızlarla karşılaştırılan olağanüstü güzellikte bir tanrıça olduğu söylenir. Yıldızlar gibi, güzelliğinin de ışıltılı, görünür, arzulanan ve elde edilemez olduğu söylenir. Onun gücü, düşmanlarımızı hem büyüleyip hem de yıldızların gücüyle etkisiz hale getirebilirdi.
Gelelim Ciel Tanrıçasının tarafında olanlara...
Henry, cehennemle ilişkilendirilen ve Hades'e karşı gelen cehennem tanrısıdır. Ondan yeterince bahsettik zaten... Onunla ilgili her şey, karanlık ve korku doluydu.
Athena, Yunan mitolojisinde zekâ, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçasıdır. Savaş meydanında stratejik dehasıyla tanınan Athena, düşmanlarımızı zekâsıyla alt edebilirdi.
Hephaestus, Tanrılar ve kahramanlar için demircilik zanaatıyla uğraşarak silahlar ve zırhlar üreten ateşler tanrısıdır. Onun yaptığı silahlar, düşmanlarımızı durdurmak için büyük bir tehdit oluşturuyordu.
Hermes, Yunancada "Hermes Trimegustus" (üç kere kutsanmış Hermes) anlamına gelmektedir. Tanrıların en kurnazı sayılır, tanrıların en hızlısıdır. Onun hızı ve kurnazlığı, savaşın gidişatını değiştirebilirdi.
Vidar, sessizlik ve intikam tanrısıdır. En güçlü ikinci tanrı olarak bilinir. Onun gücü, bizim aleyhimizeydi. Sessizliği ve intikam arzusu, düşmanlarımızı güçlendiriyordu.
Dionysos, şarabın tanrısıdır. Bitkilere can özünü veren bir tanrı olduğu söylenir. Onun şarapları ve bitkiler üzerindeki gücü, düşmanlarımızı manipüle edebilirdi.
Bize karşı tehdit oluşturan tek tanrı Vidar'dı. Onun gücü, bizim aleyhimizeydi. Ancak biz kazanacaktık. Biz kazanmalıydık. Gidişat tahmin edilemez olsa da sonuç belliydi. Bu kâinatta kötülere yer yoktu. Bir peri masalında olmadığımız aşikâr olsa da ben her zaman iyilerin kazandığına inanırdım. Bu masalın iyileri bizdik. Acı çekecek fakat en sonunda sonsuz mutluluğa erişecektik.
Bu savaşı kazanmamızın önünde birçok engel vardı. Ancak her engel, aşılmak için vardı. Bizler, tarih boyunca sayısız savaşı atlatmış tanrılar ve yarı tanrılardık. Her biri, kendi gücü ve yetenekleriyle bu savaşa katkıda bulunacaktı. Zaman zaman geri çekilecek, zaman zaman ilerleyecektik. Ama hiçbir zaman pes etmeyecektik.
Bir savaşı kazanmanın yolu, sadece güçten değil, aynı zamanda inançtan ve birlikten geçerdi. Bizim inancımız, birbirimize olan güvenimiz ve birlikteliğimiz, bu savaşı kazanmamızın anahtarı olacaktı. Her birimiz, diğerine güvenmek zorundaydı. Savaş meydanında, yanımızda kimin olduğunu bilmek ve onunla birlikte savaşmak, zaferin anahtarıydı.
YOU ARE READING
ALIENTO
FantasiaAliento isimli bir gezegende asırlar öncesinden kalan Tanrıçalar arası bir savaşın izleri yeni bir savaş açar. Yöneticiler gezegeni korurken Rüya Avcıları doğdukları yere ihanet edip diğer ge-zegenin halkı olan Cielo ırkı ile iş birliği yaparlar. Sa...