Bundan on sene önce seks yaşantımızda monotonluk başlamıştı, sanırım iş stresi ve hayat yorgunluğunun neticesi olsa gerek.
Bazen karımla sevişmeden önce tahrik olup sikimi kaldırmak için ondan habersiz porno video izler, seks hikayeleri sitelerine girip, karılarını paylaşanların veya karşılıklı grup yapanların hikayelerini okurdum. Kendi kendime,
“İnsan karısını başkasıyla paylaşır mı, ne kadar adi insanlar var!” der, yorum yapardım. Ama bu tür hikayeleri okumaktan da eksik kalmadığımın farkına vardım.
İşin ilginç tarafı, zaman geçtikçe bu tür porno ve hikayelerden zevk aldığımın ve bu durumun beni acayip tahrik ettiğinin farkına vardım. Karımı bir başkasının siktiğini hayal etmeye başladım.
Bu durumdan hem utanç duyup hem de çok zevk almam garip geliyordu ama elimde değildi. Aramızda on yaş fark vardı ve üstüne üstlük yaşını hiç göstermezdi. Çıtır piliç gibiydi karım, seksi ve güzel… Karımla seks yaparken, onu ben değil de bir başkası sikiyor gibi hayal edip, daha şiddetli boşalmaya başladım.
Bunu karıma söylemek bir tarafa, hayal bile ettiğimi bilse anında beni terk ederdi. Bu şekilde uzun yıllar karımdan gizli duygular besleyerek, fakat bir türlü hayallerimi gerçekleştiremediğim için içimde uhde kalarak yaşantıma devam ettim.
Sonunda yaş elli oldu, finansal özgürlüğümü kazandım. İşyerimi iyi bir paraya satıp, küçük bir tatil kasabasına yakın, deniz kenarı bir sitede yazlık alıp yerleştik.
Evimiz güzel bir sitedeydi. İnsanlar özgürce giyinip kuşanıyor, kimse kimseyi eleştirmiyordu. Site sakinleriyle karşılaşınca selamlaşıyorduk insanlarla, ama sitede yeni olduğumuzdan pek fazla muhatap olmuyorduk.
Bizden yaşça küçük bir komşumuz vardı. Emrah bey, yanımızdaki evde yalnız yaşıyordu. Ben karımla bahçede otururken, bize muhakkak selam verir, hal hatır sorardı. Kasabada turizm işiyle uğraşır, işine gider gelirdi.
Emrah ile arada tatil günleri sitenin yüzme havuzunda karşılaşırdık. Yakışıklı, heybetli bir şeydi. Karımla şezlonga uzanmış güneşlenirken onun kaslı yüzücü vücuduyla havuzu boydan boya yararak gidip gelmesini izlerdik bir yandan…
Karımın ona beğeniyle baktığını yakaladım bir kaç kez…Vücut mu çalışıyor bu adam, ne kadar fit görünüyor, kaslarını ne kadar geliştirmiş filan diye Emrah'ın muhabbetini yaptı benimle…
Bir akşam yine bahçede karımla çilingir sofrası kurmuş sohbet ediyorduk. Emrah iş dönüşü kasabadan geliyordu, yanımızdan geçerken,
“İyi akşamlar… Afiyet olsun komşularım!” dedi. Biz de,
“Buyur Emrah'cım, beraber olsun!” diye teklif ettik.
“Rahatsız etmeyeyim!” dedi.
“Ne rahatsızlığı canım, buyur gel! Evde yemeğin yoktur bu saatte, gel bizde yiyelim.” dedim. Geldi. Karım ona da servis açtı, kadeh getirdi.
Üçümüz oturup yedik, içtik, gece bire kadar muhabbet ettik. Emrah neşeli, esprili ve genç yaşına rağmen olgun ve saygılı, gerçek bir beyefendiydi. Karımın genç görünümüne, güzelliğine yaptığı ölçülü iltifatlar ardı ardına geldikçe karım da gevşemiş, kanı ısınmıştı.