Neyin var hayatım yine?” dedim sıkıntıyla… Kocam üstümde gidip gelirken hareketleri yavaşlamış, içimdeki siki yumuşayıvermişti.
Kaç zamandır böyleydi bu durum… Tıbbi malzemeler pazarlıyordu ve patronuyla başı dertteydi. Bu da cinsel performansını etkilemeye başlamıştı.
“Yine mi iş konusu?”
Üstümden indi, yatağın yanındaki sigara çakmağına uzanıp yaktı, sırtüstü uzandı. Sigarasından derin bir nefes çekti. Dumanını savururken boş boş tavana bakıyordu. Bir süre durdum, sonra yan dönüp uysal bir kedi gibi başımı göğsüne koydum. Elimi geniş göğsünün kılları arasında, düz karnında, yumuşamış sikinde, taşaklarında gezdirdim hafifçe, okşadım.
“Ne oldu, söylesene… Anlat bana…”
Pufladı. Anlatmaya başladı. Tahmin ettiğim gibi, iş meselesiydi. Kaç aydır patronun istediği rakamları bir türlü yakalayamamıştı. Adam bozuk çalıp duruyordu. Ertesi gün özel bir hastane müdüründen randevu almıştı. Bu son şansıydı, yoksa işten çıkaracaktı patron…
“Randevu için zorlukla razı ettim müdürü… Patron baskısı bir yandan, hastane müdürünün nazı bir yandan… Bunaldım valla… Patron da demez mi, eşinle gitsen daha iyi olur diye…”
“Benimle mi gideceksin? O da nerden çıktı hayatım? Yine fantazi mi hayal ediyorsun?”
“Ya… Fantazi değil aşkım… Bak hayatım, ben istediğim kadar bağlama çekeyim, olmuyor. Yarın görüşeceğim herif kadın düşkününün tekiymiş. Pek hayır diyemezmiş. Yanımda sen olursan bir faydası olurmuş, falan filan… Seni tanıyor, ne seksi kadın olduğunu biliyor ya… Yarın da işi kıvıramazsam kapının önündeyim aşkım… Düşünsene, evin taksidi, borçlar… Bittik biz o zaman… Hani diyorum, sen de gelsen yanımda… Şöyle biraz frapan giyim, makyaj filan… Ha? Ne dersin?”
“Anladım ben… Patronun emir verdi, ürünün yanında beni pazarlayacaksınız. Bunu mu demek istiyorsun şimdi?”
Bozulmuştum biraz… O da anladı bozulduğumu, kollarıyla sarıp çıplak sırtımı, uzun sarı saçlarımı okşadı.
“Öyle kızma hemen aşkım. Ben konuşurken sen yanımda dursan, adamların dikkatini kendine çeksen, ben o arada bağlamamı yapsam… Ne kadar seksi karı olduğunu sen de biliyorsun. Nereye gitsek gözler üstünde… Tek yapman gereken yanımda oturman yarın… Hayat memat meselesi… Çok şey istemiyorum ki senden… Farzet ki düğüne, kokteyle gidiyorsun.”
“Tabi, sen de balıklama atladın patronun lafına değil mi kocacım? Pek bayılırsın karına mini etek giydirip koluna takmaya… Gezdiğimiz yerlerde erkeklerin karına sikecek gibi bakmalarına…”
Elimin altındaki ölgün erkekliği kıpırdadı ben bunu söyleyince… Tutup penisini sıktım. O da beni kollarının arasında sıktı biraz daha, kendine bastırdı. Koca memelerim göğsünde ezilmeye başladı. Bacağımı onun bacaklarının üzerine attım.
Zevkim yarım kalmıştı az önce… Bacaklarımı ayırınca dudakları açılan ıslak kadınlığımı onun kıllı bacağına bastırdım. Kalçamı oynatıp bastıra bastıra sürttürdüm. Çenemden tutup başımı kaldırdı, dudaklarımdan öptü.
“Ne yapayım, hoşuma gidiyor sana bakmaları biliyorsun… Zevk alıyorum. Sen kalçalarını çevire çevire yürürken, memelerin bıngıl bıngıl oynarken öyle bir bakıyorlar ki sana… Sikecek gibi… Seksi karım benim… Benim bile yatırıp sikesim geliyor seni oracıkta…”