Yatakta oturmuş durgun bakışlarla yere bakıyordum. Neden birden durgunlaştığımı anlamlandıramıyordum. Pişman mıydım değil miydim bilmiyorum ama çok zevk almıştım.
Emir cinsel birliktelik yaşamaktan pişmanlık duyacağım son kişiydi ama şu an nedense hayatı sorgular gibi olmuştum. Herkes ilk cinselliğinden sonra böyle mi hissediyordu?
Kapının kulpu yavaş ve ses çıkarmamaya özenilerek açıldığında kafamı çevirdim ve altına eşofmanını geçirmiş, üstü çıplak sevgilimi gördüm. Onu görünce hafif üzgün olan suratım yine eski hâline gelmişti. Şu an ona sarılmak istiyordum, sevgi görmek istiyordum. Hatta ağlayabilirdim bile.
Yanıma doğru gelirken o da yere bakıyordu. Yatakta hemen dibime oturup elini omzuma attı ve bana dikti gözlerini.
"İyi misin?"
Ben de ona döndüm. Gözleri bana sanki onlarla temas kurmamam için saldırıyor gibiydi.
Kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım.
"Pişman değilsin değil mi?" Diye sordu umutlu bir yüz ifadesiyle. "Zaten zorlamadım seni."
Cıkladım hafif bir şekilde ve kaşlarımı kaldırdım. Tüm içtenliğimle pişman olmadığımı söyleyebilirdim ama içimde garip, tarifi zor bir his vardı.
Kollarımı sırtının iki yanına sardım ve kafamı göğsünün ortasına gömdüm. Onun kokusunu iyice içime çektim. Dudaklarımı tenine değdirdim. Daha yeni duş aldığı için hafif ıslaktı. Gözlerim direkt kendiliğinden kapanmıştı.
"Sen de zevk aldın, di'mi?" Elleri belimdeyken burnunu saçlarıma gömmüştü.
"Evet, aldım." Dedim kısaca. Gerçekten aşırı zevk almıştım. Şu an sadece ilgi istiyordum.
Bir kaç saniye sessiz durdu ve ardından yine konuştu. "Teyzemler uyanmamış bu arada. Boşuna korktun seslerimizi duyacaklar diye."
"İyi bari."
"Keşke az daha inleseydin, valla yatakta ağızları açık uyuyorlar." Dediğinde aklıma nasıl inlediğim, daha doğrusu inlediğimiz geldi ve gülümsedim.
"Bir dahakine artık." Dedim derin bir nefes alırken.
Yine bir kaç saniye sessiz kaldık. Aslında her ne kadar belli etmese de o da utanmıştı biraz, ki gayet normaldi. Eğer bana söylediği gibi hiç cinsel deneyimi olmamışsa eğer...
"Ee beğendin mi bakalım benim keratayı?" Dedi kalın sesiyle. Kerata diyince hafif tebessüm ettim. Kafamı yukarı kaldırıp çenemi tam göğsüne dayayarak ona baktım ve gülümsedim.
"Evet beğendim bayağı." Dedim yine aklıma aleti gelirken. Şu an bile yeniden canım çekmişti, öyle bir aletti onunki.
"İkiniz çok iyi anlaş'canız." Dedi gülümserken ve bir elini yanağıma getirip sıktı.
"Bence de." Dedikten sonra tekrar kafamı göğsüne gömdüm ve gözlerimi kapadım.
"Hem bir dahakine daha uzun sürer." Derken pencereden dışarıdaki bahçeyi izliyordu.
"Neden?" Dedim anlamadığım için.
Bir an önce yarın olsun ve evime döneyim istiyordum.
—
Telefonumu şarja takıp kapımı kilitlemiştim. Yatağımda çubuk krakerimi yiyorken pencerem açıktı ve içeriye rüzgar esiyordu.
Emir'le birlikte eve dönmüştük. O beni evime kadar bıraktıktan sonra kendisi eve dönmüştü. Bavulumu da merdivenlerden kendisi çıkarmıştı. Sanki ben çıkartamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI
RomanceGüzel Sanatlar lisesine giden Atlas ve Meslek lisesine giden Emir. - BxB içerikli bir kurgudur. -
