Sabah uyanıp okula gitmek için hazırlanırken aklımda dün yaptıklarım vardı. Hâlâ kendime gelemiyordum.
O şeyi yaptıktan sonra abdest alıp Kur'an okumuştum. Böyle büyük bir günah işlemek beni korkutuyordu. Allah'tan başka kimseden de korkmazdım zaten.
Bildiğim bilmediğim ne dua varsa okumuş ve içimi biraz da olsa rahatlatmıştım.
Ama bir şey vardı, ne yaparsam yapayım o anları hatırladığımda içimi bir heyecan basıyordu. Hatta gece yataktayken uyku tutmadığında aklıma gelmişti ve istemsizce gülümsemiştim. Farkına varınca anında gülümsememi bozmuştum tabi.
Ayrıca iki gün geçmişti. Bazen onu o an kafamın içinde soktuğum pozisyonlar aklıma geldiğinde yine alt tarafımda bir hareketler oluyordu. Benim için sıkıntılı bir hafta sonu olmuştu. Diğer yaşamsal faaliyetlerimde bile bunun etkisini yaşamıştım. Gece sigara içmeye çağırsalar bile gidememiş erkenden uyuyasım tutmuştu.
Ayakkabılarımı giyerken annem lavabodan çıkmış ve beni görmüştü.
"Günaydın." Niye bu kadar erken uyandığına anlam verememiştim.
"Günaydın." Dedim ayakkabılarımı giymeyi bitirirken. İyice eskimişlerdi, yeni bir ayakkabı almam gerekiyordu. Elime toplu para geçmesi lazım ama nereden...
"Akşam babanla amcanlara geleceğiz."
"Daha geçen gün gitmediniz mi?" Tam maç günü apar topar gitmişlerdi ve ben de bu sayede Atlas'ı eve çağırmıştım.
"E n'apalım oğlum? Adamın oğlu kaza yapmış yatıyor hastanede."
"Vay be." Dedim ilk defa duyduğum şeylerle. Baba tarafı olduğu için hiç alakam bile yoktu kime ne olduğuyla.
"Akşama yemek yaptım. Isıtıp yersin." Aynanın karşısında eşarbını düzelterken konuşmuştu.
"Çıkıyo'm ben hadi Allah'a emanet." Anneme son bir bakış attığımda o da dönmüş bana bakıyordu.
"İyi dersler oğlum."
Kapıyı açıp dışarı çıktığımda biraz daha huzurlu hissediyordum. Annem her ne kadar bana bir şey yapmamış olsa da hâlâ babamla bu şekilde olması canımı sıkıyordu.
Üstümdeki Galatasaray formasıyla okula doğru ilerliyordum. Bizim tayfa komple forma giyerek okula geleceğimiz konusunda anlaşmıştık. Eğer aramızdan piçlik yapan olmazsa bugün okulda formayla dolaşacaktık.
Okulun bahçesine giriş yaparken herkes sıra oluyordu. Kendimi buraya ait hissetmiyordum. Benim gibi biri burda olmamalıydı. Sıkılmıştım artık her gün aynı şeyleri yaşamaktan. Çalışıp tek başıma eve çıkmak istiyordum.
Kendi sınıfımın olduğu sıraya ilerlerken bizim sıranın iki yanında olan Atlas'ın sınıfının sırasına baktığımda onun henüz gelmediğini görmek beni rahatlatmıştı. Onu görürsem içim içimi yiyecekti ve yaptığımdan dolayı çok utanacaktım.
Daha önce hoşlandığım bazı kızları hayal etmiştim kendimi tatmin ederken. Ama şu an bunu bir arkadaşıma, hem de benimle aynı cinsten bir arkadaşıma yapmış olmak içimi ürpertiyordu.
"Ulan Emir..." Dedim sıraya geçerken. "Top mu oldun len bu yaşında?" Sesimi kimse duymadığı için rahattım.
Sınıfta çok konuşmadığım üç kız sıranın önündeyken kimin geldiğini görmek için arkalarına baktıklarında beni görünce geri önlerine döndüler. Dört yıllık sınıf arkadaşım olsalar da öyle çok samimi değildim. Zaten kız arkadaşım yoktu çevremde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI
DragosteGüzel Sanatlar lisesine giden Atlas ve Meslek lisesine giden Emir. - BxB içerikli bir kurgudur. -