9 - Hasta Ziyareti

4.5K 356 37
                                    

"Sana güzelim mi dedi? Ne bu samimiyet?" Öykü konuşurken yüzünü ekşitmişti. Atlas ve Gülçin ile otobüs durağına yürürken dünki derste Atlas'ın neden derse bu kadar geç kaldığını anlatmasını istemişti.

"Bana demedi tabi ki, lafın gelişi." Öykü'nün koluna hafifçe vurmuştu. Bu sırada çoktan otobüs durağına varmışlardı bile.

"Ben gidiyorum, yarın görüşürüz." Öykü ve Gülçin ile vedalaşıyordu.

"Görüşürüz."

Evine doğru yürümeye başlarken adımlarını Emir'in evine doğru yönlendirdi. Öğlen saatlerinde teyzesi bir mesaj atıp okul çıkışında Nermin'lerde olacağını haber vermişti.

Üstünde okul formasıyla bitkin bir şekilde yürüyen çocuk saatler önce gördüğü mesajı hiç sorgulamadan teyzesinin dediğini yapıyordu.

Evin önüne vardığında sokağın ilerisinde daha önce Emir'in yanında gördüğü iki arkadaşını görmüş ve gözlerini hemen çekmişti. İsimlerini bilmediği iki genç ise ona iğneleyici şekilde bakıyorlardı.

Dış kapıdan içeri girip merdivenleri çıktı ve yavaş bir şekilde kapıya üç defa vurarak çaldı. Kısa bir beklemenin ardından kapıyı açan kişi saçları dağınık, gözleri ve burnu kızarık bitkin bir Emir olmuştu.

Atlas hafifçe kaşlarını çatmışken Emir elinin tersiyle burnunu sildi. "Gel." Kafasıyla içeriyi işaret ederken salona döndü.

Atlas ayakkabılarını çıkarıp eve adımını attı ve kapıyı kapattı. Emir direkt kendisini kanepesine atmıştı.

"Teyze?" Hafif yüksek bir sesle seslendiğinde karşılık alamamıştı Atlas. Etrafa bakındıktan sonra bakışlarını koltuğa oturup başını yaslamış gözleri kapalı ve adem elması belirginleşmiş bedene döndü. "Teyzem nerede?"

Emir gözlerini açıp derin bir nefes aldı ve dudaklarını birbirine bastırdı. "İçeride." Kaşlarıyla kapısı kapalı olan kapıyı göstermiş ve hasta olduğu belli olan kalın sesiyle söylemişti.

Atlas tam bir kaç adım atıp odaya girecekken Emir'in sesini duydu. "Dur dur girme." Arkasını döndüğünde Emir ile göz göze geldi. Koltuktaki beden yutkunmuştu. "Uyuyor."

Atlas gözlerini kırpıştırdı. "Tamam."

Emir Atlas'ın çekingen tavırlarını görünce gülümsedi. "Gel koy çantanı şöyle." Tespihi tuttuğu eliyle koltuğun diğer ucunu patpatladığında Atlas dediklerini uygulayarak çantasını koltuğa koydu.

"Sen hasta mısın?"

Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. Emir kafasını salladı. "Teyzen çorba yapmak için yanıma geldi."

Atlas anladığını belirtmek için kafasını salladı.

"Ha bu arada... Aç mısın?"

Atlas cıklayıp kafasını iki yana sallamıştı. Emir ise utangaç çocuğun aç olup olmadığından emin olmak istiyordu. "Valla bak... Açsan çorba-"

"Yok değilim sağ ol."

Emir yutkundu ve önüne döndü. Dantel işlemeli ünitenin üstündeki tozlu televizyonda gezdirdi gözlerini. Kumandayı almak için sehpaya bir bakış attı fakat orada yoktu. Sola baktığında kumandanın Atlas'ın yanında olduğunu gördü.

"Kumandayı uzatsana."

Atlas hemen dibinde duran kumandayı eline alıp yanındaki delikanlıya uzatmıştı. Emir uzanıp Atlas'ın elindeki kumandayı alırken parmak uçları bir saniyeliğine birleşmiş ve elektrik çarpmıştı. Atlas irkilirken Emir küçük bir gülümsemeyle önüne dönmüş ve televizyonu açmıştı.

KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin