28 - Bu Kollar Altında

3.2K 333 30
                                    

Taksiden iner inmez adımlarımı hastanenin içine yönlendirdim. Aslında gelmem ne kadar mantıklı bilmiyordum ama yine de vicdanım rahat etmiyordu. Umarım şimdi gittiğimde içerde onun arkadaşlarından birine rastlamazdım.

Aslında yürüme mesafesi olsa da taksiye binerek hastaneye gelmiştim. İçeri girdiğimde direkt danışmanın yanına geldim. Kısa saçlı Meryem isminde biriydi.

"Merhaba, iyi günler."

Kafasını kaldırıp gözlükleriyle bana baktı. "Merhaba, buyrun."

"Emir Çelikkol..." Dedim net bir şekilde. Yutkunduktan sonra devam ettim. "Gece kaldırılmış galiba, bıçaklanmıştı da bu hastanede olduğunu söylediler."

Kelime hatası yapmamaya dikkat ederek heyecanlı ve hızlı bir şekilde söylemiştim. Karşımdaki kadın ise bilgisayardan bir şeyler kontrol etmişti.

"Ziyaretçi izin belgeniz var mı?"

"Iı, hayır." Kafamı iki yana sallamıştım. Kadın

"Tamam." Dedi dudağını büzerek. Yine de bilgisayardan bir şeylere bakıyordu. Bu sırada yanına başka bir sarışın kadın gelmişti. O da Meryem Hanım'ın ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

"Kimi ziyarete gelmiştiniz?" Yanına yeni gelen kadın da sorduğunda cevaplamadan önce yutkunmuştum.

"Emir Çelikkol."

Kadın dediğimi duyunca yanındaki Meryem Hanım'ın kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. Meryem'in kaşları çatılırken o da bir şeyler fısıldadı.

Ne olduğunu anlayamazken bir sorunun çıkıp çıkmamasını dilemiştim. Karşımdaki iki kadın bir süre konuştuktan sonra bana dönmüşlerdi.

"Dördüncü katta 111 numaralı odada şu an. Yanında da bir arkadaşı var zaten." Bir bilgisayara bir de bana bakarken söylemişti. Bu sırada diğer kadının sesini duydum.

"Ama şu an doktor izniyle arkadaşıyla beraber kantine indi. Şu koridorun sağındaki kapıdan kantine gidebilirsiniz."

Parmağıyla sol tarafta bulunan koridoru göstermişti. Ona döndüm ve kafamı salladım.

"Tamam, sağ olun." diyip oradan ayrılmaya hazırlanmışken kadın tekrar bir şey söyledi.

"Şey ama odaya çıkacaksanız katlardaki görevlilerden yardım isteyin lütfen. Odaya girecekseniz de lütfen on dakikadan fazla kalmayın. Biliyorsunuz normalde ziyaretçi izin belgesi olmadan alamam ama..." Sol omzunu silkerek cümlesini bitirmişti.

"Tamam, biliyorum. Sağ olun." Dedikten sonra kantine ilerlemeye devam ettim. Sanki ilk defa hastaneye geliyordum. Ben de biliyordum ziyaretçi izin belgesi gerektiğini.

Hastanenin genelde Tepecik gibi Romanların yaşadığı kötü bir semtte olmasından dolayı bir çok insan olay çıkartabiliyordu. Bu nedenle kurallara pek fazla uyulmuyordu. Zaten son bir kaç senesi kaldığı için çalışanları da artık hiçbir şeyi umursamıyordu.

Koridordan geçerken koltuklarda oturan insanlara baktım. Hepsinin morali bozuk ve enerjileri düşüktü. Tabiri câizse zombi gibilerdi. Uyuklayanlar vardı.

Yürürken biraz heyecanlanmıştım çünkü aklım az önceki resepsiyonda söylenenlerdeydi. Emir'in yanında bir arkadaşı vardı. Ayrıca şu an onun yanına gitmem bile garipti. Bana niye geldin deseydi yerin dibine girerdim büyük ihtimal.

Kapıyı açtığımda canım hastanemin güzide kantiniyle karşı karşıyaydım. Rutubetli duvarlardan oluşan küçük bir mutfak ve oturup yemek yememiz için ayrılmış bahçeye koyulan piknik masaları.

KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin