KIRMIZI

40 - Karşılıklı Tatmin

🔞

Uyandığımda ilk hissettiğim, boynuma vuran vantilatörün rüzgarı olmuştu. Hava sıcak olduğu için akşamdan vantilatörü açık bırakıp Emir'le beraber uyumuştuk. Aslında iki ayrı tek kişilik yatak vardı ama biz yatakları birleştirip birbirimize sarılarak uyumayı tercih etmiştik.

Bu tercihimden biraz pişman olmuş gibiydim. Bir kaç gündür kendimle ilgilenememiştim ve sabah ereksiyonu olma riskimi de göz ardı edip sevdiğim çocukla yapışmış bir şekilde uyumuştum resmen.

Ve şu an bacak aramdaki sızı beni zorluyordu. İstediğim tek şey ise şu an bana arkadan sarılmış bedendi. O kadar kötüydüm ki arkamda onun bacağının dokunuşunu hissetmek bile beni iyice sertleştiriyordu.

Sanki dün Emir'e yardım etmediğim için şu an karmasını yaşıyor gibiydim. Her aklımda geldiğinde pişman oluyordum zaten. Eğer kabul etsem hayatım boyunca hiç tatmadığım bir zevki tadacaktım. Ama cidden dün bir anda sorunca kabul edesim gelmemişti.

Uyanır uyanmaz bu sefer ona ben teklif edecektim. İkimizde reşit insanlardık, birbirimizi son sınıfın başından beri tanıyorduk ve yaklaşık bir aydır sevgiliydik. Önümüzde hiçbir engel yoktu.

Kalçamı biraz arkaya ittirsem de Emir'in aletini bulamıyorum. Bunu yapmak ne kadar doğruydu emin değildim ama şu an bunu asla düşünmüyordum.

En son tamamen arkamı döndüğümde onunla dip dibeydim. Elimi titrete titrete önüme getirdim. Eşofmanının tam o kısmına avucumu patlatınca Emir'in ağzından öyle boğuk ve uykulu bir inleme çıktı ki korkudan elimi arkama sakladım. O kadar kudurmuştum ki şu an hareketlerimi kontrol edemiyordum.

Emir gözlerini araladı ve ilk önce bacak arasına baktı. Ardından olduğu yerde doğrulup esnedi.

Büyük ihtimalle o da sabah ereksiyonu yaşıyordu ve bu fırsatı kaçıramazdım.

"Emir?" Dedim ben de sanki yeni uyanmış gibi esnerken. Elimde böyle bir fırsat varken en azından ona dokunmak istiyordum.

"Günaydın yavrum." Diyip avucunu yanağıma atıp hafifçe okşadı. Ben de hemen ayağa kalktım. O açık pencereden dışarı bakarken yanına gittim ve önüne geçip dışarıya bakıyormuş gibi yaptım.

Bilerek tam eşofmanına değecek şekilde önünde durduğumda aletinin sızladığını ve onun bir adım geriye gittiğini anlamıştım.

"Oğlum n'apıyon lan?" Sesi uykulu olduğu için kalın geliyordu.

"Emir." Dedim alt dudağımı dişlerken. "Ben çok istiyorum."

Bakışları değişti. Yüzü az önceki çatık kaşlı hâli yerine normal bir hâl aldı. "Neyi?" Dedi dudakları hafif kıvrılırken.

"Anlasana mal." Derken utanmadan elimi onun aletine attım. Gerçi neyinden utanacaktım, benim sevgilimdi sonuçta. "Seni istiyorum." Derken sesimi bilerek yumuşattım ve bakışlarımı masumlaştırdım.

Anında kaşları kalkarken bir ıslık çaldı şaşkınlıkla. "Hasiktir..."

Bir anda aletine attığım elime bakıp yutkundu ve gözlerini kırpıştırdı. Dana gibi herifi tek hareketimle kedi gibi yapmıştım. Ağzı hafif açık kalırken bana baktı ve omzundan tutup beni geri yatağın olduğu yere getirdi. Yatağa otururken iki bacağını açtı ve uzattı. Ben de yerimi yadırgamadan hemen bacak arasına iliştim.

Elini yanağıma attı. Baş parmağı dudağımdaydı. "Aşkım, cidden istiyor musun bak? Ona göre..."

Kafamı aşağı yukarı salladım. "Evet, eminim. İstiyorum." Derken benim penisim hâlâ erekteydi. En ufak bir dokunuşta boşalacak gibi olduğum için hiç dokunmuyordum.