Atlas'dan :
Maç bittiğinde resmen olduğum yerde şükür duası okumak üzereydim. Emir gibi bir fanatikle maç izlemenin büyük bir pişmanlık olduğunu şimdi anlamıştım.
Maç boyunca karşı taraf gol attığında veya kendi takımının oyuncuları yanlış bir hareket yaptığında bulduğu yastığı duvara fırlatıp oldukça yaratıcı küfürler edip duruyordu. İlk başta her ettiği küfürde dönüp pardon dese de sonradan bir şey demeyip alıştırmıştı beni de.
"Ulan ben oynasam var ya kaç gol atmıştım şimdiye ha."
Gözlerimi devirdim. "Kazandınız zaten. Ne bu sinir?"
Ofladı. Dışarıdaki kahveden hâlâ galibiyet sevinci sesleri geliyordu. Maç biteli bir dakika bile olmamıştı zaten.
Pencereye doğru ilerledi ve pencereyi açtı.
"Aboovv." Pencere açılınca dışarıdaki sesler daha da yükselmişti. Her maç oynandığında bu mahallenin hâli böyle mi olacaktı?
Dişlerini göstere göstere gülüyordu dışarıyı seyrederken. Bir anlığına başını çevirdiğinde göz göze geldik.
"Gel gel." Eliyle gelmemi söyleyen bir işaret yaptığında ellerimden destek alarak kanepeden kalktım. Yanına ilerlediğimde dar pencereden dışarıyı izleyebilmek için Emir'in önüne sıkışa tepişe girdim. Resmen götüm ona değiyordu.
O da bunu anlayıp biraz daha yer açmak için bir kaç adım geriledi. Bir eli omzumdayken diğer eli pencerenin pervazındaydı. Şu an onun kanatları altında gibi hissediyordum.
"Ne abarttılar ya." Mahalledekileri çenemle gösterirken Emir'i sinir etmek için söylemiştim. O şu an gördüğü görüntüyle büyük ihtimal gurur duyuyor olmalıydı. Galatasaraylılar sloganlar eşliğinde sevinirken Fenerbahçeliler kıraathaneden ayrılıyorlardı.
"Sen abartma görmemişsin." Omzumdaki eliyle omzumu hafif bir şekilde okşayıp kafasını eğip kulağıma doğru fısıldayarak konuştu. "Bizimkilerin bir de şampiyon sevincini görcen sen."
"Lan fenerli Hüseyin!" Sokaktan bir tane çocuğun bağırış sesini duyduğumda Fenerbahçe forması giymiş bir adamın peşinden bağırdığını duymuştum. "N'oldu lan evine kaçıyo'n hemen?"
Emir'in cıkladığını duymuştum. Ardından derin bir nefes alıp kafasını pencereden dışarı çıkardı. Bir elini duvara koyarak destek aldı.
"Keke sen n'apıyon amına koyayım?" Diye güçlü bir şekilde bağırdı.
Çocuğun bakışları anında bize dönmüştü. Aşırı esmer ve orta boylarda zayıf biriydi. Büyük ihtimalle Roman'dı.
"Geçen maç kaybettik diye yapmadığını bırakmadı orospu çocuğu!" Sonunu bastırarak söylemişti.
İki eliyle omuzlarımdan tutarak vücudumu salona doğru çevirmişti.
"Geç hadi sen." Sırtımı pat patlarken söylediği şeyi duyar duymaz adımlarımı içeriye doğru yönelttim.
Bir dakikadan kısa bir süre mahalledeki dayıların ve gençlerin maç sevincini izledikten sonra kenepeme geri dönmüştüm resmen.
Emir de bir süre mahalledekilere laf atıp benim duymamam için kısık sesle küfür ediyordu.
"Yok abim ben gelmeyeyim şimdi, misafirim var."
Duyduğum şeyle kafamı ona çevirdim. Aşağıdan birileriyle konuşuyordu ve anladığım kadarıyla birileri onu da aşağıya çağırıyordu.
Aşağıdan muhtemelen ortaokul çağlarında olan bir çocuğun "Tamam abi." deyişini duymuştum.
Biraz daha pencerede durup dışarıyı izledikten sonra pencereyi kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI
RomansGüzel Sanatlar lisesine giden Atlas ve Meslek lisesine giden Emir. - BxB içerikli bir kurgudur. -