oy ve yorum atmayı unutmayınız 💗💗
.
"Hoş geldiniz!" Karşımdaki Zeynep Demirel ile kalbim küt küt atsa da otuz iki diş sırıtmıştım. Bizi çeken kameraları önemsemeden doğal bir tavır edinmiştim. "Hoş bulduk, nasılsın?" Zeynep Hanım'ın neşeli sesi beni bir nebze rahatlatmıştı.
"Sizi gördüm daha iyi oldum. Siz nasılsınız?" içeri geçmeleri için biraz kenara çekilmiştim o sırada. "Bende iyiyim. Sana soracağım sorular için biraz da heyecanlıyım. Sen heyecanlı mısın?" sorusu ile elimle aşağı yukarı hareketi yapmıştım.
"Yanii! Elimden geldiği kadar sakinim." Zeynep Hanım dediğime gülmüştü.
"Seni daha fazla meraklandırmadan hadi başlayalım."
"Başlayalım o zaman buyurun salona."
Hamilelik sürecimde konuşmuştuk Zeynep Hanım ile. Futbolcu eşlerinin daha iyi tanınması için bir programı vardı ve ilk başlarda beni konuk etmek istemişti fakat hamileyken böyle bir işe zamanım olmadığını ama doğumdan sonra zevkle katılacağımı söylemiştim.
Ve Hakan Savaş 3 aylık olmuştu. Bu eğlenceli programa da misafir olmak için çok geç kalmıştım. Zaten en başından beri en çok istenen isimlerden biriydim. Her bölümün yorumları adım ile doluydu. Beni gerçekten çok merak ediyorlardı.
"Yani bütün yorumlarımız Kamer Ela Yılmaz, Kamer Ela Yılmaz ilk bölümden beri. Çok seviyorlar seni. Bu kadar sevildiğini bilmiyordum, şaşırdım açıkcası. Bu durum hakkında düşüncelerinde bahseder misin?"
"Bende onları çok seviyorum. Barış'ın seveni o kadar çok ki o sevgi bana da sıçrıyor. Milli Takımla paylaşım yapmaya başladığımdan beri belirli bir kitlem vardı ama Barış'la arttı. Ve beni takip edenlerin takım ayırmaması beni çok mutlu ediyor. Ben Beşiktaş'lıyım ama seni çok seviyorum dediklerinde çok mutlu oluyorum."
"Kadınlar olarak futboldaki bu nefreti yıkacağız... İlk sorumuzla başlayalım. Kamer Ela Yılmaz kimdir? Bize kendinden bahseder misin?"
"25 Nisan 2001 İstanbul doğumluyum. Avukat bir babanın ve doktor bir annenin çocuğuyum. Başarılı anne baba yüzünden bende hep başarılı olma isteği olan bir çocuktum. Ailevi sebeplerden dolayı liseyi İzmir de okusam da üniversitede tekrar İstanbul'a döndüm. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesini bitirdim. " dememle Zeynep Hanım'ın yüzünü şaşkın bir ifade ele geçirmişti.
"Aa Galatasaray mezununun yani. Bilmiyordum ben bunu. Güzel bir tesadüf olmuş." dediği ile başımı olumlu anlamda salladım. "Kesinlikle. Hatta Barış'la dalga da geçiyorum ben arada. Senden daha eski Galatasaraylıyım. Sen yokken ben vardım falan diye." onun gülmesi ile bende gülmüştüm.
"Ay çok hoş...Peki geçmişten gelen bir Galatasaraylılık var mı? Yoksa gerçekten dalgasına mı?"
"Şöyle benim ailemin spora ilgisi yoktu. Yani ne maç izlenirdi evde ne de takım tutardık. Üniversite de Galatasaray'ı kazanınca bir o ruha girdim tabi ama hala sorana futbolla işim olmaz diyordum. Ama arkadaşlarımla Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçlarına gitmişliğim ve onların istekleri üzerine o takımların formalarını giymişliğim var... Şu an ama koyu Cimbomluyum. Kanım sarı kırmızı akıyor bile diyebilirim."
"Barış'tan geçti o zaman sana."
"Ya bir nebze öyle. Çünkü o tanıştırdı beni gerçek Galatasaray ile ama ben gerçekten bu aileye çok bağlandım. Aramızdaki sıcak ortama vuruldum aslında... Bahsettiğim şey takım içinde olanlarında çok dışında. Tribünde otururken arkadan gelen yenge sesleri bile beni Galatasaraylı yapmaya yeter. Sami Yen'deki gol sonrası o atmosfer aşık olmaya yeter diyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayvansal Aşk / Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı bir...