Alkan adamın baktığı yeri takip edince hafif bir kabarıklıkla karşılaştı, hayretle açılan ağzıyla kendini dışarı atıp koşar adım odasına gitti.
Yirmi beş yaşında, ilk kez, hafifte olsa ereksiyon olması onu hayrete düşürmüştü. Yavaşça inen aletine bakıp yutkundu, o adamın sayesinde olmuştu... ve o da bunu görmüştü...
Ellerini yüzüne kapatıp sertçe ovuşturdu, belki de adam kadınlardan hoşlanıyordu, hatta belki ilişkisi vardı. Bir an kendinden utandı, o etkilendi diye adam da ondan etkilenecek değildi ya...
Kapısı tıklandı ve asistanı kireç gibi bir yüzle içeri girdi. Ellerini birbirine sarıp duruyordu, gergindi bayağı bir.
"Efendim, abim canınızı sıktıysa özür dilerim. Ne olduğunu söylemedi ama, ben birşey yaptıysa onun adına özür diliyorum." Durmadan özür dileyen genci dikkatle inceledi.
"Özür dilenecek bir şey yok Timuçin, abin beni kızdırmadı yada başka bir şey yapmadı. Bir şeyi unuttuğum için ofise döndüm. Ayrıca iş aradığını duydum abinin, açık pozisyonların listesini ve iş tanımlarını göster. Eğer istediği bir pozisyon olursa haberim olsun, çıkabilirsin." Gencin açılan gözlerine ve aralanan ağzına gergin bir bakış atıp ekrana döndü.
Yığılan maillere cevap yazıp işlerini hallederken aklı sürekli kumral adama kayıyordu, karnında tuhaf bir ağırlık var gibi hissediyordu. Sırtüstü yatıp bir çocuğu karnınıza koyar ve oynarsınız ya... işte öyle tatlı bir ağırlıktı bu.
Dudakları ufak bir tebessümle kıvrıldı, adam resmen sertleşmeye yüz tutan aletini fark etmişti. Yutkunup kafasını iki yana salladı.
"Efendim?" Sorar tonlu naif sesle yerinden sıçradı, kapıyı bile duymamıştı.
"Söyle." Tek kelimelik cevabıyla gerildi genç, yutkunup açık pozisyon ve abisinin yeni yazdığı cvsini masaya bırakıp geri çekildi.
"Kat mutfağı personeli mi? Ciddi mi?" Kaşları havaya kalkmıştı, ne kadar da kendini üstte görmeyecek bir görev seçimiydi.
"Şey... abim dedi ki, ben diğer pozisyonlardan birine geçersem torpil gibi olur, hem bu bildiğim iş.. dedi." Yüzüne yayılan memnun gülümsemeyle şok olan genci fark etmedi bile.
"Tamam, yarın işbaşı yapabilir. Benim hesabıma tarat cvsini, ben insan kaynaklarına mail atarım bizzat. Hayırlı olsun dediğimi de söylersin." Genç hevesle başını sallayınca işine geri döndü, Tim ise seke seke abisine koşmuştu.
"Dur kız, düşeceksin. Ne dedi bakalım senin Yunan patron." Tim kaşlarını çattı.
"Ne Yunan'ı abi, adam yarı Rus. Neyse, işe alındın. Hatta cvni bizzat patron verecek ik birimine." Cüneyt kaşlarını kaldırıp sırıttı.
"Burdan sonra önce sekreteri, sonra metresi olurum artık." Piçlik akan sesiyle kardeşiyle dalga geçerken onları telefondan duyan patrondan bihaber gülüştüler.
Tim bir anlık dalgınlıkla açık unutmuştu telefonu, Alkan ise kendini işe kaptırmışken arkadan gelen sesler ninni gibi geldiği için fark etmemişti. Ama duydukları nedense kanını kaynattı, metres yerine konmaktan bile gocunmayacak kadar şakacıydı kumral adam.
Telefonu kapatıp işine devam etti, Cüneyt kardeşinin yaptığı alengirli ve aşırı lezzetli kahveyi içerken gülümsüyordu. Hep yaptığı işleri yapıp, iki katına yakın bir maaş alacaktı. Sigortası, yol ve yemek parası olacaktı.
Kardeşine yatan yemek kartını mutfak masrafına harcıyorlardı her ay, artık tüm alışverişi o kartlarla yaparlardı. Evden her zamanki gibi hamur işi taşırlardı, Cüneyt ondan beklenmese de mükemmel pastane işi poğaça ve börekler yapardı.
Çocukken pastane açma hayali vardı zaten, babası olan piç onları ortada bırakmayıp kol kanat gerseydi belki olurdu da. Yutkunup yarına ufak birşeyler yapmayı aklına koydu, eve gidince kolları sıvayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Bey
General FictionKardeşinin patronunun aseksüel olduğuna inanmayan Cüneyt soluğu holdingde alır Alkan minik stajyerinin abisiyle iniş çıkışlı olaylar yaşayacağını bilmeden tekdüze yaşamına devam ediyordur