39. bölüm

1.3K 218 15
                                    

Yuriy geçen gün konuştukları film için sonunda uygun bir tarih bulabilmişti. Timuçin cumartesi tatil olduğu için, cuma geç seansta bulduğu film onu pek etkilemezdi.

Biletleri alıp gülümsedi, son seans olduğu için oldukça boştu salon, bu haberi sevgilisine vermek için yanına gitmeye karar verdi. Tim masasında yoktu, oradaki abladan arşivde olduğunu öğrendi.

Hızla geçen sefer yerini öğrendiği arşiv odasına ilerledi, o sırada Tim gerçekten zor bir durumdaydı. Telefonu masasında şarjdaydı ve arka tarafa devrilen dosyayı alabilmek için dolabın en üstüne çıkmıştı. Dosyayı alırken sallanan dolap yüzünden merdiven devrilmişti ve işte.... iki buçuk metrelik dolabın üstünde kalakalmıştı.

Korkuyla yere bakıp dudaklarını büzdü, buradan atlarsa kesin bileği kırılırdı. Bir kaç kez seslense de kimse sesini duymamıştı, depo gibi olan bu yere gelen pek olmazdı.

Umutsuzca kapıya bakmaya başladı, gözleri doluyordu korkudan artık. Kapı hafifçe aralanıp içeri giren iri bedenle derin bir nefes aldı, Yuriy şaşkınca ona bakıyordu şuan.

"Güzelim, ne işin var orada?" Alt dudağı titrerken gözünden bir damla düştü, bebek gibi kollarını uzattı onu alması için.

"Geldim, sakin ol. Çok mu korkmuş benim güzelim, hmmm?" Kolunu uzatınca kollarına atlayan genci kucakladı hemen, saçlarını okşadı sakinleşmesi için.

"Merdiven düştü, telefonum da yok. Kimse duymadı beni..." şikayet eder gibi konuşan genci kollarıyla sardı, bacakları sıkıca beline sarılmıştı.

Kan yanakları ve kasıkları yönünde hızla harekete geçerken yutkundu, çok çabuk etkileniyordu ondan. Tim ona sıkıca sarılırken altında büyüyen sertliği hissedince kıkırdadı, yüzünü elinin tersiyle silip gencin boynundan uzaklaştı.

"Buraya kimse gelmez..." Yuriy bir kez daha yutkununca güldü burnunu çekip.

Boynuna sarılıp hafifçe öptü, gencin nefesi kesikleşirken hafifçe yaladı. Yuriy ne yaşadığının farkında değildi, gözü raflara dikilmişken hafifçe kapandı. Tim onun kapalı gözlerine bakıp gülümsedi ve dudaklarına kapandı, onu nazikçe öpüyordu.

Yuriy bu nazik öpüşle bu kadar yükselebileceğini tahmin bile edemezdi. İnleyerek karşılık verdi ve belinden kendine daha çok bastırdı. Kendilerini kaybetmeye başlıyorlardı, minik öpüş alevlenmişti ve ikisini de yakıyordu.

Yuriy iki üç adımla gencin sırtını duvarla buluşturdu, dilleri birbirine dolanırken arşiv odasını inleme sesleri doldurmuştu. Yuriy kendine engel olamadan kalçasını oynatmaya başladı, Timuçin rahatsız olmak yerine onu kendine daha çok çekmiş ve dudağını sertçe emmişti bu hareketin üstüne.

"Dur... durmalıyız..." Yuriy son irade kırıntısıyla geri çekildi. Timuçin bu yüzden sızlanmıştı ve onu kendine geri çekmeye çalıştı.

"Sen çok değerlisin, böyle bir yerde olmaz..." bu sözlerle minik adamın kalbini erittiğini bilmeden boynunu derince öpüp geri çekildi.

"O zaman biraz daha öpüşelim, bununla yetinebilirim." Yuriy dudakları birleşirken yine gözlerini yummuştu.

Sakince devam eden öpücükle nefesleri bile sakinleşti, sanki tek amaçları birbirlerinin dudaklarını hissetmekti o an. Bununla yetinmeye kararlılardı da...

"Bir tarafım hızla sana çekiliyor..." Timuçin nefes nefese konuşup gencin boynuna gömüldü.

"Umarım o tarafın kalbindir..." gencin kahkahası arşiv odasını inletirken yüzünü izlemek için hafifçe geri çekildi sarışın genç.

"Aptal Rus... senden oldukça hoşlanıyorum ben..." ikisi orada uzun uzun, kucak kucağa sarıldılar.

"Dayım ve abin evlenince ne yapacaksın?" Tim bunu uzun zamandır düşünüyordu, Alkan bey onu yanlarında istediğini oldukça sık belirtse de o bunu doğru bulmuyordu.

"Emin değilim, belki evimde yaşamaya devam ederim. Abimler beni yanlarında istiyorlar ama olmaz. Yeni evli olacaklar ve.... fazla sesliler...." yanakları yanarken yutkunarak hala kucağında olduğu gence baktı.

"Ev arkadaşı ister misin? Malum onlar evlenince evlerinde rahat edemeyecek tek kişi sen değilsin.." Tim alt dudağını ısırıp kafasını salladı hafifçe.

"Olabilir... abim ve dayın ne der bilmiyorum tabi ki...." böylece birlikte yaşamaya yeşil ışık yakmış oldu ve kucağından inmeden gülümseyen dudaklarına yarı sert bir öpücük kondurdu.

Sanırım Yuriy gerçekten aşk konusunda şanslı bir adamdı... böyle bir bebeğin kalbine girebilmek herkese nasip olan bir şey değildi sonuçta....

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin