36. bölüm

1.5K 249 15
                                    

Alkan ve Cüneyt, Timuçin önden neşeyle yürürken onu garip ve birbirine benzer bakışlarla izliyorlardı. Özellikle Cüneyt çok dikkatliydi, çünkü gerçekten mutlu görünüyordu ve bunu görmeyi çok ama çok özlemişti.

Kapıda dikilen adamı görünce bir an donup kaldı, yine neden gelmişti bu gereksiz herif....

"Tim fark etmeden yukarı çıkın, ben şunun karın ağrısını öğrenip geliyorum." Babası olacak adamı başıyla gösterip o tarafa yöneldi, Alkan onun ciddiyetine bakıp sakince başını salladı... ama güvenlik şefine de ufak bir bakışla onları işaret etti. Adam anında anlamıştı...

"Oooo... sevgili babamız gelmiş, yine para istemeye mi geldin?" Adam burnunu havaya dikip ona iğrenerek baktı.

"Kendi paramla alınmış şeyleri istemeye geldim, onları annenize ben aldım. Şimdi de satmam gerek, işsizim ve bir ailem var." Cüneyt'in boğazına bir yumru oturdu, onları aileden bile saymıyordu.

"Timuçin'in haberi yok ama bitti o altınlar. İki okul çağında çocuğunu bırakıp giderken, neyle geçineceklerini bile düşünmedin. Sence iş bulana kadar nasıl doyurdum o umursamadığın küçük oğlunu, hmm, hangi parayla?" Adam çatılan kaşlarıyla ona bakınca sinirle güldü.

"Zaten iki yüzük, bir kolye vardı. Bir ay bile geçinemedik, umurunda değil ama bil istiyorum. Belki vicdanın sızlarda kalbine falan iner, içim ferahlar benimde. Çünkü o para istediğin çocuğun her baba diye ağladığında... seni çıplak ellerimle boğmak istedim."

Adam sinirle ona bakıyordu, sinirlenmeyi kendine hak görmesine güldü. Adam onun gülüşüyle daha da sinirlendi...

"Senin gibi bir ibneden babalık öğrenecek değilim, ne boklar yediğin tüm mahallede konuşuluyor. Sen benim oğlum falan değilsin..." Cüneyt büyük ve sinir dolu bir kahkaha atınca bir çok çalışan korkuyla ona baktı. Geçen sefer nasıl delirdiğini hatırlıyorlardı çünkü, hepsi diken üstündeydi.

Ama hepsi garip bir bağlılıkla onun tarafındaydı, en ufak bir sürtüşmede adamı dışarı atmaya niyetlilerdi...

"Velev ki ibneyim.... senden büyük ibne yok ama.... ne yapacaksın. Piç gibi bırakıp gittiğin çocuğun, kardeşini okutup doyurabilmek için bulduğu her işi yaptı diye küçük mü düşecek sanıyorsun. Ben onun babasıyım, ben... sen değil. Ben doyurdum, ben giydirdim, ben okuttum, ben yetiştirdim. Sen varken de yoktun, ama ben hep yanındaydım. Ömrüm oldukça da yanımda olacağım, sen bir daha ona yaklaşırsan..." adama doğru tehditkar bir adım attı.

"Seni öldürmekten beter ederim, şimdi siktir git ailem dediklerinin yanına. Burada bir ailen yok." Cebindeki tüm parayı çıkartıp adamın gömlek cebine sokup patpatladı.

"Bu da o altınların parası, senin paran boğazımdan geçsin istemem. Tabi kardeşimin de...." arkada onu dikkatle izleyen güvenliğe bir işaret yaptı.

"Bu bey amca bir daha binaya girmeyecek, ben Alkan beye gerekeni söylerim. Teşekkürler." Adam başıyla onaylayıp saygıyla konuştu.

"Peki Cüneyt bey, nasıl emrederseniz." Cüneyt biraz yumuşayıp adama baş selamı verdi.

"Kolay gelsin." Herkes rahat bir nefes alıp gözlerinde büyüyen adamın gidişini izledi, büyük bir saygı duymuşlardı şuan bu genç adama.

Yukarıya çıkan asansörün önüne geldiğinde derin bir nefes aldı, asansör gelip de bindiğinde kalbindeki ağırlıkla yutkundu. Mutfağa girdiği an çay demleyen kardeşini gördü ve sıkıca sarıldı bebeğine.

Timuçin gülümseyerek abisine döndü, kahve makinesini de açmıştı ve herşey olması gerektiği düzendeydi. Cüneyt kardeşinin saçlarını koklayıp öptü ve geri çekildi.

"Sen benim en büyük şansımsın kurabiyem... ne olursa olsun bunu unutma. İyi ki senin abinim, herşeye rağmen hemde..." hızla bir tabak hazırlayıp sevgilisinin yanına doğru ilerledi.

Kapıyı açıp tabağı masaya bıraktı ve kendisini Alkan'ın kucağına bıraktı. Bacakları iki yanında dururken boynuna sarılmıştı, sırtında nazikçe gezen ellerle gözleri doldu.

"Bir süre böyle kalsak olur mu? Çok ama çok yorgunum ve buna ihtiyacım var..." Alkan saçlarını öpüp başını salladı. Tim'e mesaj atıp toplantıyı ertelemesini söyledi ve kollarında ağlayan sevgilisini teselli etmek için kollarını ona sardı.

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin