24. bölüm

2.2K 272 40
                                    

Timuçin ufak odada soyunup slip mayosunu giydi ve makyajını sildi. Saçlarını tepeden topladı ve bornozu üstüne geçirdi. Havuzu bir saat önce ısıtmaya almıştı, aptal Rus gelmeden önce. Aptal ama yakışıklıydı, hem de çok. Odasında dört dönmeyi bırakan Yuriy çantasından bol şortunu çıkarttı ve giyindi.

Merdivenleri takip edip kapalı havuza inerken heyecanlıydı, içten içe kendini sarsıp havlusunu daha sıkı tuttu. Boynu ağrıyordu gerginlikten, elini atıp ovarken suya giren minicik bir slip giymiş genci gördü.

Bembeyaz teni suyun parıltısıyla daha da güzel görünmüştü, dümdüz göğsü ve narin vücudunun aksine gayet kabarık duran kasıklarıyla erkeğim diye bağırıyordu. Minik ve pespembe göğüs uçları vardı, Yuriy yutkunup havlusunu önüne çekti.

Daha iki gün önce yoğun bir gün geçirmişti ama bu genç onu fena halde etkilemişti. Kaşları çatıldı, bu gerçek olamazdı. Hepsi dayısının suçuydu, o bir saat bunun ne kadar normal olduğu hakkında kafa ütülemese bu halde olmazdı.

"Sana katılabilir miyim? Rahatsız etmek istemem." Yuriy kadınlara bile bu kadar kibar davranmazdı ki, içinden kendine küfürler savurdu.

Timuçin sese doğru dönüp masum bir tebessüm takındı, belki de abisi gibi olup biraz uğraşmalıydı onunla. Daha büyük gülümseyip omuz silkti, adam nedense elindeki havluyu sımsıkı tutuyordu.

"Ben rahatsız olmam ama sanırım siz oluyorsunuz, beklerseniz birazdan çıkacağım zaten." Yuriy kaşlarını çattı, nereden çıkartmıştı bunu, rahatsız falan değildi ondan.

"Senden rahatsız değilim güzel şey, olacağımı da sanmıyorum." Arada söylediği Rusça iltifatı gencin anlayabildiğini bilse asla söylemezdi.

Tim bir çok dili gayet rahat konuşabilmek için kurslara gitmiş ve evde de videolarla pratik yapmıştı. Arkasını dönüp suya dalarken havuzda derin bir nefes sesi duyuldu, minik gencin tapılası kalçaları vardı.

Yuriy kendini suya atıp ileri doğru yüzdü, su beklediğinden ve alıştığından sıcaktı. Rusya'da bazen donma derecesinde olan suda bile yüzerdi arkadaşlarıyla, bu su onun banyo suyundan bile sıcaktı.

Gevşeyen bedeniyle iki hızlı tur attı, kendini havuzun köşesine attığında gencin basamaklara oturduğunu fark etti. Dirseklerini geriye yaslamıştı ve narin ayaklarını ileri geri oynatıyordu. Sızlayan erkekliğine elini attı, suyun içinde hafifçe okşadı.

Timuçin ise ayaklarını oynatırken, yarın yapması gerekenleri bir listeye oturtuyordu. Genelde bu planları duş alırken yapardı, çünkü sıcak su onu sakinleştiriyordu. Havuz suyunu ısıtması iyi olmuştu, böylece zihni de dinlenebilecekti.

Kafasını yukarı kaldırdığında ona doğru yüzen adamı gördü ve bacaklarını kendine çekti. Yuriy saklamaya gerek duymadan gencin yanına oturdu, neyseki ona bakmıyordu.

"Dayımın sevgilisi misin?" Öyleyse geri adım atması gerekecekti.

Timuçin büyük bir kahkaha attı, asla kendisini patronuyla düşünmemişti. Abisiyle sevgili olmadan önce de, sonra da...

"Sevgilisinin kardeşiyim... ve asistanı. Stajyer asistan..." Yuriy gencin gülüşüyle yutkunmak zorunda kaldı, sertliğini zonklatmıştı resmen kahkahası.

"Ablan çok güzel olmalı, dayım aseksüel olduğunu sanıyordu... biliyorsundur." Timuçin sakin olması gerektiğini kendine hatırlatarak derin bir nefes aldı. Bu adamı boğmasına minik bir homofobik laf kalmıştı.

"ABİM...oldukça yakışıklıdır. Oldukça becerikli ve elinden her iş gelen bir adamdır. Beni büyüten ve bu yaşıma kadar destekleyen insan hakkında bir yorum yapmamanızı umuyorum." Yuriy yutkunup gözlerini bal rengi gözlere çevirdi, sanki ona meydan okuyordu minik genç.

"Dayım şanslı adammış..." ilk kez bir eşcinsel hakkında olumlu konuşsa da tuhaf hissetmemişti. Hatta içinden bir ses rahatladığını söylüyordu, belki de İlkim dayısının dediği gibi babasının etkisinde kalıyordu.

Neyseki bunu anlamak için dört yılı vardı, burada okurken hislerini anlayabilirdi. Hala baktığı gözler parlarken minik dudaklar kıvrıldı.

"Öyle... abim muhteşemdir. Alkan bey çok şanslı..." kendisine yaklaşan adamı fark edince kaşları çatıldı Timuçin'in.

"Benim de dayım kadar şanslı olma ihtimalim yüzde kaç olabilir?" Adamı süzerken gözleri bel altına inince kıpkırmızı oldu ve bir tekmeyle adamı suya fırlattı.

"Sıfır... aptal Rus... karşında aptal bir çıtır yok. Haddini bil..." akıcı bir Rusça konuşan gence hayretle baktı. Dudakları iki yana kıvrılırken bornozunu giyip koşar adım uzaklaşan genci izledi.

Sanırım dört yıla ihtiyacı kalmamıştı, bu gençten hiç bir kadından hoşlanmadığı kadar hoşlanmıştı...

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin